Oswald'ın kütüphane ve Jeff'in yerinde geçirdiği günler artmaya başladı. İlk haftalar harikaydı ama şimdi kütüphanede onun okuduğu kitap serisinin devamı yoktu ve oynadığı online fantezi oyunundan, ilk başlarda bedava oynamasına rağmen şimdi para vermeden oyuna devam edemiyordu, sıkılmıştı. Takılabileceği kendi yaşından kimsenin olmamasından yorulmuştu. Yediği pizzalardan daha sıkılmamıştı ama gelecekte sıkılabileceğini düşünüyordu.
Bu akşam Aile Eğlence Gecesi'ydi. Haftada bir uygulanan, annesinin iş takvimine uygun bir erkinlikti. Değirmen hâlâ açıkken, Aile Eğlence Gecesi restoranda akşam yemeği, pizza ya da Çin ve Meksika yemekleri, anlamına geliyordu. Yemeklerini yedikten sonra, beraber eğlenceli etkinlikler yaparlardı. Çocuklar için bir film varsa izlemeye giderlerdi fakat yoksa bowling salonuna yada kaykay ringine, anne ve babasının lisedeyken randevuya çıktıkları yer, giderlerdi. Anne ve babası kaykayda iyiydi fakat Oswald berbattı. Bu yüzden Oswald'ın iki tarafına geçip, düşmesine izin vermemek için ellerinden tutarlardı. Genelde akşamlarını çarşıda waffle külahı yiyerek geçirirlerdi. Oswald ve annesi, Oswald'ın babasına çok gülerlerdi çünkü tüm dondurma çeşitleri olsa bile her zaman vanilyayı tercih ederdi.
Değirmen kapandığından beri, Aile Eğlence Gecesi bir ev aktivitesine döndü. Annesi akşam yemeği için hot dog veya karışık taco gibi kolay ama festival tarzı şeyler yapardı. Yemeklerini yedikten sonra da masa oyunları oynar ya da Red Box'tan kiraladıkları bir film izlerlerdi. Bu hala eğlenceliydi, tabiki, ama bazen Oswald eski günlerdeki gibi tiyatroda yeni filmleri izlemeyi, sonrasında waffle külahı yemeği ve babasının ona "En Önemli Şeyin Beraber Zaman Geçirebildikleri Olduğunu" söylemesini yüksek sesle dilerdi.
Bazen hava güzelken aile eğlence gecesi yaparlardı. Snack Space'den soğuk etlerden ve salata sosundan oluşan bir piknik yapıp devlet parkına giderlerdi. Ahşap bir masada akşam yemeklerini yer ve sincapları, kuşları ve rakunları izlerlerdi. Bundan sonra, yürüyüş parkurlarından birinden yürüyüşe çıkarlardı. Bu geziler iyi bir değişiklikti ama Oswald bunları yapmak için aile eğlence gecesinde evden çıkmalarının nedenini biliyordu: Piknikler bedavaydı.
Bu akşam dışarı çıkmayacaklardı. Annesi spagetti ve sarımsaklı ekmek yapmıştı. Bir ipucu oyunu oyunu oynamışlar, her zamanki gibi annesinin kazandıklarından, ve şimdi önlerinde koca bir kase patlamış mısır, üstlerinde pijamalar birlikte yığılmış bir şekilde eski bir bilim kurgu filminin yeniden yapılmış halini izliyorlardı.
Film bittikten sonra babası konuştu. "Bu film güzeldi ama gerçek versiyonu kadar güzel değildi."
"Gerçek versiyonla neyi kastediyorsun?" dedi Oswald. "Bu gerçek bir versiyondu."
"Tam olarak değil." dedi babası. "Demek istediğim, gerçek versiyonu ile aynı evrende çekilmiş ama bu ben çocukken çıkan gerçek versiyonun ucuz bir knockoff versiyonu."
Babası her zaman fikir sahibiydi. O asla sadece bir şey izleyip keyif alamazdı. "Demek bütün güzel filmler sen çocukken çıkmış olanlar öyle mi?" dedi Oswald.
"Her zaman değil ama bu durumda evet." babası Oswald'a katılmaya başlıyordu. Oswald bunu favori şeylerinden biri sayabilirdi: İyi bir tartışma.
"Ama orijinal versiyonunun özel efektleri çok kötü." dedi Oswald. "Bütün o kuklalar ve lastik maskeler."