KÖTÜ KIZ KÖTÜ ÇOCUK

Bölüm 29

Bölümü göremeyenler varmış o yüzden tekrar paylaştım.

Cadde de hiçbir şey söylemeden yürüyoruz. Ellini elime kenetleyerek beni kendine çekti. Gözlerimi devirmeden edemedim, çünkü bu beni sevdiği için değil ya da sevgili olduğumuz için değil! Etraftaki erkeklere onun olduğumu göstermek için! Hadi ama bu kadar çok saçmalık olmaz ki ya!! Gerçi onun sayesinde bende kızlara onun bana ait olduğunu göstermiş oluyorum.

Durduğum da Aras'da benimle birlikte durdu. “Çok sıcak bir yerde oturup soğuk bir şeyler içsek fena olmaz aslında!" omuz silkti ve beni sürüklemeye başladı. Cafe'nin önüne geldiğimizde beni dışarda ki masallardan birine oturttu. Garson yanımıza geldiğinde başımı yavaşça kaldırdım. “Ne alırsınız?"

Bu sefer Aras'a baktım. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Bakalım benim ne içmek istediğimi biliyor mu? Anlamış olacak ki gülerek garsona döndü “Bir tane şeftalili ice tea soğuk olsun. Bir tane de cola" garson başını sallayarak gitti. Şimdilik yırttın Aras. Ama şimdilik.

İçeceklerimiz geldiğinde Aras'ın “Belki de bütün günü evde geçirmeliydik" diye homurdandığını duydum. Kaşlarımı çatarak ona baktım ama dikkati farklı bir yerdeydi. Onu takip ederek baktığı yere baktım. Bir kaç çocuk çapraz masa da oturuyorlardı. Ee bunda ne var ki? “Önüne dön!" duyduğum öfkeli sesle irkildim.

“Sadece nereye baktığını çözmeye çalıyordum" içeceğimden bir yudum aldım ve arkama yaslandım. “Gittiğimiz her yer de erkeklerin dikkatini çekmen sinirimi bozuyor" nefesimi sesli bir şekilde verdim ve kafamı yana yatırarak arka masada kıkırdayan kızlara baktım. Aras'ı kesiyorlardı. Hadi ama! Ben burdayım neden kimse bunu fark etmiyor ki? “Ona bakarsan sende gittiğimiz her yerde kızların dikkatini çekiyorsun"

Yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı ama bu benim gözlerimi kısmama neden oldu. Nedense bu gülüşü hiç sevmedim altından bir şey çıkıcak gibi duruyor. “Cazibeme dayanamıyorlar" omuz silkti “Senin nasıl bu kadar sabırlı olduğunu anlayamıyorum" onun gibi omuz silktim “Bana o kadar da yakışıklı gelmiyorsun. Hâlâ Berk ya da Bora'nın senden daha çekici olduğunu düşünüyorum"

Yüzünde ki gülümseme yerini çatık kaslara bıraktı. Bu surat ifadesine kıkırdadım ve ice tea mi içtim. Kafasını tekrar çocuklara döndürdü “Çocukları kesmek yerine benimle ilgilensen?" tekrar bana döndü ve başını salladı.

Dikkatimi Aras'ın anlattığı şeye vermek istiyorum ama olmuyor. Çünkü şu arkada ki kızlar sanki ben burada yokmuşum gibi hâlâ Aras'a bakıyorlar. Bazen kendimi görünmez gibi hissediyorum. Gerçekten Aras'ın yanında bu kadar mı sönük kalıyorum. Neden kimse sevgili olduğumuzu fark etmiyor ki?! Ağh! Delircem şimdi! Yeter be hep Aras'mı sorun çıkarcak?

Masadan hızla kalkıp kızların yanına ilerledim sonunda kızlar dikkatlerini bana verebilmişlerdi. Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim “Bir sorun mu var kızlar?" önce birbirlerine baktılar sonra içlerinden biri güldü “Aslında..." tek kaşımı kaldırdım “Masada ki arkadaşın çok tatlı bizi onunla tanıştırmanı çok isteriz"

Yüzümde ki gülümseme giderek kötüleşmeye başladı. Bu kadar salak olabilirler miydi gerçekten? Sevgili olduğumuzu fark etmediler mi? Dişlerimi sıkmayı bıraktım “Tabi" masama ilerledim. Aras hâlâ şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Masadan ice tea mi alarak kızlara ilerledim. Yanlarına geldiğimde bir yudum aldım.

Kız hevesle yüzüme bakıyordu. Ben senin o yüzünü varya! Sakin Defne sakin! İce tea yi kafasından aşağı döktüğümde çığlık atarak yerinden sıçradı “Sevgilime bir daha bakarsan senin o gözlerini oyarım Sürtük!" kızın gözleri dehşetle açıldı. Omzumda bir ağırlık hissettiğimde kafamı çevirdim “İlk başlatan sen olduğuna göre bende kendimi tutmayı bırakabilir miyim?" Aras'ı kıkırdayarak onayladım ve ne yapacağını merakla bekledim.