KÖTÜ KIZ KÖTÜ ÇOCUK

Bölüm 33

Olayın üzerinden 1 ay geçmişti. Ama acım bir an olsun azalmamıştı. Hâlâ buruktum, yarımdım. Diğer yarımı kaybetmiştim. Bu bir aydır etrafa gülüsmüyor iyi olduğumu söylüyordum. Berk hariç kimse hâlâ acı çektiğimi bilmiyordu. Ahh küçükcük bir öpücük bir insana bu kadar acı verebilir mi?

Hayır. Bana acı veren öpücük değil! Bana acı veren aldatılmış olmak. Fiziksel olarak değil, ruhen aldatılmış olmak. Ben ona koşulsuz güvenirken, o.. o başkasını öpmüştü. Belki beni seviyordu ama biz birlikteyken başkasını öpmüştü, bilerek öpmüştü. Beni sevmesi neyi değiştirir ki?

Annemin söylediğine göre Aras hergün eve gelip nerde olduğumu öğrenmeye çalışıyormuş. En son telefonda konuştuğumuzda annem 'kızım Aras çok pişman görünüyor. Bi konuşsan Aras'tan neler olduğunu öğrensen de ondan sonra karar versen ha? Hem kendine hem ona acı çektiriyorsun güzel kızım' demişti.

İyide ben daha onunla ne konuşucam ki? Ya da konuşabilecek miyim? Onu dinlemem bir şeyi ifade etmiycek o kızı öptü, ordaydım gördüm. Sorduğumda 'evet öptüm' kelimesi ağzından çıkınca diğer dediklerinin zaten bir önemi kalmayacaktı ki. Kim sevgilisini ya da karısını aldattıktan sonra pişman olmamıştı ki? Eğer biz kadınlar her seferinde affetseydik, bunun bir daha yaşanmayacağını nerden bile bilirdik ki?

Zaten bir ilişkide ki güven sarsılınca onu toplamak kolay olmaz. Ben Aras'a tekrar nasıl güvene bilirim ki? Uzakta olduğum da aynı şeyi yapmayacağını nerden bilebilirim? Ona güvenemezken nasıl onunla mutlu olabilirim? Nasıl tekrar bir bütün olabilirim? Olamam! Yapamam!

Dün Seda'yla konuştum. Oda Aras'la konuşmam için ısrar ediyordu. Ahh daha doğrusu bana Aras'ı savunuyordu! Böyle bir durumda benim yanımda olması gerekmez mi? Neden o gerizekalıyı savunuyordu ki bana? Yaptığı şeyin farkında değil miyidi? Aslında şöyle bir bakıcak olursak Berk hariç herkes Aras'la konuşmam gerektiğini düşünüyor. En azından bir kişinin benimle aynı fikirde olması güzel.

--
(Dün seda'yla olan telefon konuşması)

“Bilemiyorum bence önce Aras'ı dinlemelisin belki sandığın gibi bir şey değildir?" açık olmayan ne göremiyorum! Annem, Büşra, Seda hepsi sanki onun tarafında gibi. Herkes onunla konuşmam için beni zorluyor. Başka kızı öptü kelimesinin neresini anlayamamışlardı?

“Dinlemek mi?" isterik bir kahkaha attım. “Onun ağzından çıkıcak tek kelimeye bile inanmıyorum. ayrıca her şeyi gördüm Seda!" kısa bir sessizlik oluştu. “Defnecim sana haksızsın falan demiyorum ama onu dinlemeden gerçeği bilemezsin" beni göremeyeciğini bilsemde gözlerimi devirdim.

“Gerçeği ben sana söyleyeyim Seda. Benimle birlikteyken başka kızla öpüştü. Allah birlir ben orda olmasam daha neler olurdu düşünmek bile istemiyorum. Gerçi büyük ihtimalle ben gittikten sonra yapmışlardır. Zaten öyle bir şey olmasa Aras arakamdan gelirdi. Ama gelmedi Seda!"

Evet o gün beni durdurmak için gelmemişti. Şimdi neden pişman ayaklarında anneme gidiyordu ki? Arkamdan gelmemişti ya da beni aramamıştı. Ona neden inanayım ki? Mantıklı olabilecek bir açıklaması olduğunu sanmıyorum. Mantıklı açıklaması olan biri açıklamayı anın da yapar. Ama olmayan düşünmek için bekler. Ve Aras beklemişti.

“Tamam Defne. Bir de şöyle düşünelim. Belki de kız Aras'ı zorla öptü. Sonuçta Aras'ı elde etmek isteyen bir sürü kız var!" Evet Aras'ı elde etmek isteyen bir sürü kız var. Bir an için mantıklı gelmişti ama sonra o gün gördüğüm başka bir şey dikkatimi çekti. “Peki! Bana şunu da açıkla Seda. Biri seni zorla öperse o anki şaşkınlıkla elini nereye koyacağını bilemezsin. Ama Aras'ın eli kızın kalçasını sıkıyordu!"