Bu bölümü çok sevdiğim değerli arkadaşım Defneye ithaf ediyorum :)
Hoş geldiniiz❤️
İyi okumalar hepinize <33
Yukarıdaki şarkıyı açıp okumanızı çoook ama çok tavsiye ederim.
bölüm 04|sevginin engelleyemedikleri
Ekinle yaptığım konuşmanın bitmesiyle hızlıca yerime oturdum ve önümdeki içi yemek dolu tabaktan bir şeyler yemeye başladım.
Sınıftakiler de yavaş yavaş yerlerine geçtiler ve karınlarını doyurmaya koyuldular.Herkes çok acıkmış olmalı ki,yemeklere saldırmışlardı.Özellikle Kayra'nın bu kadar hızlı yiyor olması,beni bile şaşırtmıştı.Dışarıdan minicik dudakları görünen bu kızın ağzının çamaşır makinesinin kapağından pek de bir farkı yoktu.
Herkes kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırmışken,çaprazımda oturan Kerem Bey'e gözümün ucuyla baktım.
Neyin nesi olduğunu anlamadığım bu adam,çantasından bir kaç siyah kutu çıkardı.Yaklaşık bir el kadar büyük olan bu kutuları,hiç açmadan yerine koydu.Dikkatimi çeken bir tanesinin , diğerlerinin iki katı büyüklüğünde olmasıydı.
Ben meraklı bir biçimde çaprazımdaki Kerem Bey'e bakarken,Kayranın bana seslenmesiyle ona doğru döndüm.
—Çisem!
—Ne oldu Kayra ?
—Poyraz,yemeğinin içinde böcek gördüğünü söyledi.
—Ne ?
Duyduklarım karşısında yemeğimi elimle ittirdim ve yemek tamamen yere yapıştı.Normalde asla böyle bir şey yapmazdım ama o böceklerden bir tane bile yemem , belki de benim sonumu getirirdi.O korkuyla yemeği itmiş olmalıyım ki,karşımda yere kapaklanmış bir yemek tabağı duruyordu.
Sınıfa baktığımda herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu.
Tabağın yemeklerin üstünü kapatmasından yemekleri göremiyordum.Tabağı yemeklerin üstünden yavaşça çektim ve karşımda gördüğüm manzara beni çok şaşırttı.
Her yer,yemeğin içi,böcekle doluydu.Ve içinden bir kaç parça peçete çıkmıştı.Bir kaç peçete , yüzlerce kahverengi böcek.
Herkes gözlerini benden almış,bu sefer yemeğe bakıyordu.Bense ne diyeceğimi bilmeden,kilitlenmiş bir şekilde peçetelere bakıyordum.
Böcekler sınıfa yayılmaya başladığında,ne kadar hızlı hareket ettiklerini farkettim.Bu durumda bize yardım edecek tek kişi Kerem Beydi.Bakışlarımı oturduğu sıraya yönlendirdiğimde,onun orada olmadığını gördüm.
Bizi böyle bir durumda bırakıp sınıftan çıkmış mıydı yani?
Herkes sırayla sınıftan çıkıyordu,hatta bazıları koşarak uzaklaşıyordu.Onları tutamazdım,bana yardım etmelerini de isteyemezdim.Tek yapmam gereken benim de hızlıca buradan ayrılmam gerektiği gerçeğiydi.Yoksa belki pantolonuma , her yerime yapışacaklardı.Bu diğerlerini de tehlikeye atacağımı gösteriyordu.Böyle bir şey olursa kendimi suçlayacaktım.
Kayra ve Poyraz da sınıftan çıkıyordu.Çıkmadan bana çabucak gel demelerine rağmen sınıftan çıkmayıp bu parazitleri yok etmek istiyordum.
Ama bu hayvanları yok etmek demek,kendimi de yok etmek demekti.Bu hayvanlar,daha çok üreyecek bir yapıya sahiplerdi.İki üç bilgiye dayanarak ne yapacağımı kestirmeye çalışıyordum.
Meltem hocanın sözleri tekrar aklıma geldi.
"Sakın üstlerine su dökmeyin,öldürmeyin." demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynaların Ardından
Fantasía"Yıllar sonra, seni tam unutacakken tekrar kendini hatırlattın.Neden seni unutamıyordum ? Neden bende bir kesik bırakıp giderdin ki ? Tam her şey bitti derken yeni bir sayfa açmak,sonra o sayfayı da berbat etmek miydi işin ? Eğer öyleyse,bir daha hi...