5

200 29 29
                                    

"Benimle beraber uyuyacaksın. Tek başıma uyumak istemiyorum."

Bakugou bir süre şaşkınca İzuku'nun yüzüne baktıktan sonra onun ne dediğinin farkına vardığında elinde tuttuğu siyah tişörtünü yere düşürdü.

"Ne diyorsun lan?"

İzuku, Kacchan'nın tepkisine gülmemek için kendini zorlarken yavaşça yatağa oturdu.

"Beraber uyuyalım diyorum."

Dilini dudaklarının üzerinde gezdirip Kacchan'a bakmaya devam etti.

"Tch. Bebek misin?"

"Hadi ama Kacchan. Uzun zamandır beraber uyumuyoruz. Eski zamanların hatrına."

Kacchan, İzuku'nun yüzüne bakmayı kesip yere düşürdüğü tişörtü alarak onun yüzüne fırlattı ve kendisi için kıyafet çıkartarak odasındaki banyoya gitti. İzuku bir süre onun arkasından baksa da yüzünde tuttuğu tebessümü silip üzerindeki okul formasından kurtuldu. Kacchan'nın ona verdiği tişörtü giydiğinde Kacchan banyodan çıkıp okul formasını sandalyesinin üstüne atıp İzuku'nun yanına gitti.

"Uyumak istiyorsan kay kenara."

İzuku, Kacchan'nın tepkisine nefes verir gibi gülerken elindeki formayı kenara koyup yatakta yatıp kendine rahat bir yer ayarladıktan sonra battaniyeyi kaldırıp Kacchan'nın gelmesi için yer açtı. Kacchan, İzuku'ya sırtını dönerek yattığında İzuku gülümseyerek üzerini örtüp yanında yatan sarışının sırtını izlemeye başladı.

Bir süre sonra ikisi de uyuya kaldı.

~~~

"İzuku, oğlum."

Kadın oğlunun yüzüne büyük bir gülümseme ile bakarken İzuku oturduğu yerde daha da dikleşerek annesine bakmaya başladı.

"Biliyorsun uzun zamandır özgünlük denilen bir kavram ortaya çıktı. Fakat dünyanın büyük bir çoğunluğu özgünlüğe sahipken sence neden çok az bir kısmı özgünlüğe sahip değil."

İzuku annesinin yüzüne bir süre anlamsızca baktıktan sonra dilini dudaklarının üzerinde gezdirip cevap vermek için ağızını araladı.

"Bilmem. Belki de Tanrının sevmediği kulları olduğumuz içindir."

Kadının, on iki yaşındaki oğlunun verdiği cevapla birlikte yüzündeki gülümseme daha da büyüdü.

"Ya da Tanrının en sevdiği kulları olduğumuz içindir."

İzuku, annesinin ne dediğine anlam veremeyerek tekrardan aklındaki düşünceleri annesine iletmek için ağızını açtı.

~~~

"Oğlum."

Beş yaşındaki İzuku son bir yıldır olduğu gibi okulda zorbalık görmüş ve eve ağlayarak geldiğinde annesi onu kucağına almış saçlarını okşuyordu son yarım saattir.

"Sen dünyanın en güçlü insanı olacaksın. Büyün insanlara hayat verdiği gibi insanların hayatlarını da alacak. Sadece sabretmen gerekiyor."

İzuku annesinin ne dediğini anlamayarak acıyan gözlerini son bir defa daha açıp kapattı. En sonunda uykuya yenik düşeceği sırada annesinin sesini duydu.

"O senin yanına geldiğinde her şey değişecek."

~~~

İzuku dışarıdaki bağışları umursamadan koşarak evin içine girdiğinde yüzüne çarpan dumanla beraber birkaç defa öksürüp evin içinde gözlerini gezdirdi.

Saudade ( Villian deku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin