Hermac Pendragon

8 1 0
                                        

Ben Hermac, Hermac Pendragon şuan olduğum yerden cok uzak bir yerdeyim. 3000 yılında bir savaş sırasında üretildim o zamanlar ustam olan adam bana karşı çok nazik ve kibardı. bana warforgedlar ile alakalı bilmem gereken herşeyi  öğretti. Savaşda çok fazla tamir görevi vardı insanları tamir edemiyor olsamda savaş silahlarını ben ve ustam tamir ediyorduk savaş bittiğinde ustam beni bıraktı ve aylarca her gün bombaların düştüğü topraklarda gezinmeye ve ihtiyacı olana yardım etmeye başladım. Fakat ne savaş kalmıştı ne de yardım edilecek birisi bütün topraklar insan kanıyla ve insan cesetleriyle yıkanmıştı insanlar her zaman ölmeye ilk gidiyorlardı. Bunca savaşdan sonra ylarca boş gezdikten sonra savaş alanlarını bırakıp yolumu daha güneye doğru yürümeye başladım yaratıldığım topraklardan ayrıldım. Bir maceracı olarak kendimi ilk bir yere kaydettiğimde başka warforgedlarında buralara doğru geldiğini gördüm fakat hepsi savaşı arkasında bırakamamış gittikleri yerlere terör getirmişlerdi savaş da fazla kalmıştım artık savaş alanlarına yeniden dönülmemesi için insanlarla kendi ırkımı durdurmaya çalıştım ancak insanlar en sonunda ırkımı ordan kovduğunda beni de arkamdan bıçakladılar ve o topraklarda da artık istenmiyordum. Ne kendi ırkım ne de insanlar tarafından kovulduğumda kendi kabuğuma ekilip araştırmalarıma başladım ayaklarımın gücünün yettiği en doğudan en kuzeye gittiğim topraklarda savaşın etkisini gördüm ve bu topraklara yardım etmeye çalıştım. sonraki yıllarda bir çok araştırma grubunda ve bir çok araştırmada bulundum ancak hepsi sıkıcı ve uzun işlerdi. O zamanlar tanıştım Pendragonlar ile

Pendragonlar büyük bir lordluğun kopmuş bir parçasıydılar fakat o zamanlar lordun en büyük oğlu Arthur ile bir barda yeniden araştırmalarıma dalmışken tanıştım. Anlatmaya başladığı hikaye benim geldiğim toprakların hikayesi ve unutulmuş o savaşın hikayesiydi. Bu savaşı bu kadar heycanlı anlatan birisine daha denk gelmemiştim ilk seferimde kulaklarımı kabarttığımda bir bard sanmıştım ancak altın varaklı elbisesi gömleğinin dışına çıkmıştı. Farkedilmeden dışarı çıkıp herkese warforgedlar ile yaratabilecek bir dünyanın hayalini satıyordu. Kısa süre içerisinde hergün geldiği barda tanıştık ve hikayelerimizi bir birimize anlatmaya başladık sabahlara kadar birbirimizle politika kültür ve ırkların arasındaki kabullenmeler hakkında konuşup durduk en sonunda yanında çalışmamı ve hayalini gerçekleştirmemi istedi kral Uther e karşı bu politikaları bırakması için lord olduğunda baskı yapacaktı. Uzun bir zaman geçmeden lordda oldu onun himayesi altında araştırmalarıma devam ediyor bir yandan da warforgedlar ile beraber kurulacak bir birliğin planını yapıyorduk ancak Uther bu kuralı hiç bir şekilde ağzına bile almıyordu. 

Uzun zamanlı tartışmalar sonunda Arthura karşı düzenlenen onca suikast girişimi sonunda başarılı oldu. Utherin adamları tarafından yapıldığını biliyordum ancak Arthur giderken bile kin tutma demişti. Herkesin birbirine intikamını görüp öfkemi nasıl tutabilirdim ki çantamı alıp o krallığı da terkettim ve bir guild altında araştırmalarıma adadım kendimi ancak içimdeki öfke bitmiyor gibiydi her gözümü yeniden açtığımda içimdeki his kalkıp gitmek istiyordum. 

Sonunda bu guild ile bir araştırmacılar topluluğu ile bir çok araştırmaya atıldım ancak bir şeyler değişmeliydi.

SoritaniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin