Soritania

İlk Macera

Maceracılarımız yollarındaki ilk adımı atmak amacıyla Soritanianın içlerine doğru yürümeye başlamışlardır.
Birbirleri ile tek ortak noktalarının önlerine gelen mektup ancak hayalleri ise aynı şekilde ve aynı ağırlıkta bir macera arayışı olacak.
Bakalım önlerine neler çıkacak.

Hermacın yürürken çıkardığı gıcırtıyı artık kendisi duymuyor olabilirdi ama arkasından yürüyen Elion ve Caspianın kulakları çınlamaya başlamıştı bile ilk başta Caspian;

- Acaba boyle durumlarda buralarda yağ gibi bir şey bulunur mu?

Diyerek yürürken cebinden çıkardığı büyü kitaplarında işe yarar bir şey aramaya başladı
Elion ise ilk önce bağırarak

-Yağın eksilmiş dostum!!

Hermac biraz durup arkasını döndü ve kafasını bir kere onaylar biçimde sallayıp yoluna devam etti
Sese dayanamayan Elion en azından bir ses var diyerek flütünü gıcırtıya uygun bir biçimde melodik bir şekilde ritmine uydurdu.

Köye vardıklarında köylülerin gözü Hermac da kalmıştı ve arkasından konuşmaya başlamışlardı bile

- Bir yaratığın burda ne işi var? Nasıl birisi bu? Acaba neden geldi? Yine mi yabancılar?

Hermac bunları duymasına rağmen bir şey demeden ilerliyordu

Caspianın ilk dikkatini çeken şey köyün girişindeki IRONTIDE yazılı tabelaydı uzun zamandır buraya kimse uğramamış olabilir diye düşündü.
Elion ise Hermacın hızlı adımlarına yetişmeye çalışıyor bir yandan flütü ile bir melodi mırıldanıyordu.
Elion köylülerin Hermaca baktığını görünce en yakındaki evinin önünde çapasını yeni bırakmış bir köylüye yaklaşıp

-  Hey merhaba ben Elion buralarda dinlenip kalabileceğimiz bir yer biliyormusun?

Köylü elini yavaşça kaldırıp ilerdeki tavernayı göstererek

- Ilerde sizin gibi maceracıların kalabileceği bir taverna var oraya gidebilirsiniz

Elion ilk önce Hermaca sonra Caspiana bakarak tavernayı eliyle işaret etti. Hermac sadece başını sallayarak yürümeye devam etti Caspian ise adımlarını biraz hızlandırıp Eliona yetişmeye başladı.

Tahta duvarları eskimeye ve soyulmaya başlamış tavernanın kapısından ilk giren Hermac olmuştu içeride yaklaşık 10 kişi ve 5 tane masa vardı arkaya doğru 1 masa boştu içeridekiler gözlerini yeni giren maceracılarımıza dikmişlerdi. Hermac barmenin önündeki barda bir sandalye çekerek oturdu ve barmene;

- Bir bira!

Diyerek cebinden çıkardığı gümüş parayı barın üzerine koydu. Elion ve Caspian içeri girip Hermacın yanına oturdular. Elion etraftakilerin Hermaca bakışlarını farketmişti fakat şuan biraz dinlenip birasını yudumlamak istiyordu. Sandalyeye oturup kendisini bara doğru çekti ve barmene yaklaşarak;

- Buralardaki en iyi biranız ne? En iyisinden bir içki içmek isitiyorum.

Barmen;

- Tabiki efendim buraların birası her yıl yeni toplanmış arpalardan yaptığımız biradır ve en üst kalitedir fakat buralara güneş vurduğu yıllar çıkan en taze üzümlerden yaptığımız rakımız da ünlüdür arkadaşınız belki rakı ister?

Diyerek Caspianı gözleri ile gösterdi. Caspian;

-Bana en iyi şarabını ver ve mümkünse en yakın kütüphanenin yerini söyleyebilirsin belkide burada bilgili birisi vardır he? Benim hocamdan daha bilgili olduğunu sanmıyorum ama...

Diye konuşmaya devam ederken barmen 1 bira ve şarap koydu.

Maceracılarımız küçük bir şekilde sohbet ederek 10 dakika boyunca birbirlerini daha iyi tanımaya koyuldular bu sırada herkes neredeyse 2. bardaklarının sonlarındaydılar.