Mükemel olmasa bile iyi giden bir hayat ve bir bardak kahve o güne öyle başlamak aslında güzel bir seçim'di kahvemi yudumlar'ken pencereden baktım dışarının neden bu kadar soğuk olduğunu düşündüm aslında yaz aylarında hava pek soğuk olmaz kahvemi bitirdikten sonra koltugumun başındaki kitabımı aldım ve okumaya başladım kitabı bitirmeden bırakmayı istemiyordum çünkü sadece 126 sayfa kalmıştı aslında hayallerim suya düştü bir bildirim geldi umursamadım ve ikinci geldi tekrar umursamadım ama üçüncü beni delirtmeye yeti ve telefona baktım ve gelen mesaj daha önce görmedigim bir sayfadandı mesaj şöyleydi
" Günün nasıl geçecegi senin elinde yanlış bir söz yanlış
bir davranış gününü mahvetmeye yeterde artar
kapında ne olduğu bilinmez kader kapını
ne zaman ne için ve nasıl çalar bilemesin
yeni hayatında umarım iyi olursun "
Sözler bana baya anlamlı geldi aslında güzel sözlerdi ama yeni hayatında derke ne onu anlamadım umarım kader kapımı düzgünce çalar diye düşündüm ve kapı çaldı kaderim galiba biraz hızlı geldi aslında ben iyiydim pek kalkmak gibi bir niyetim yok açmasam ne olur ki en fazla kendi kaderimi yok ederim bence kalksam iyi olur kapıya doğru yöneldim ve kapıda bir kargocu gördüm elindeki büyük kutuyu aldım ve içeri geçtim ilk başta bir yanlışlık olmalı diye düşündüm ama hayır yok hiçbir yanlışlık yok kargonun üstünde kos kocaman " PELİNSU KARADELDİK "yazıyor kim bana niye kargo göndersin diye düsünürken bir bildirim daah geldi ama yine aynı siteden
" Umarım beğenirsiniz bayan Pelinsu lütfen gecikmeyin son tren kalkıyor "
Bu neydi şimdi boşverip kutuyu açtım kutudan bir valiz valizin içindende bir bilet çıktı küçük bir kutu vardı kutunun içinde bir bıçak ve bir silah vardı bir daka bunlar bunlarda ne böyle valizden çıkan son mektubunda aldım ve okumaya başladım
" Bayan Pelinsu siz 100 ölümünü seçenden biri oldunuz son tren sizi bekler hazırlıklarınızı yapın ve lütfen alta yazan tren garına gelin yanınıza almanız gerekenler sadece özel ihtiyaçalr , ilaçlar
Ve birkaç giysi gidiceginiz yerde zaten size göre hazırlanmış kıyafetler bulunacak oda numaranız biletin üzerinde yazıyor lütfen doğru oda ve koltuklarda bulunduğunuz dan emin olun yoksa yanlış kişiler ö-l-e-b-i-l-i-r sakın gecikmeyin "
Bir daka burda noluyor gecikme demiş ve bilete tarih olarak bügün yazıydor saat şuan 02:30
Ve burda yazan saat 04:30 çok az vaktim var hemen bazı malzemeler vebiraz kıyafet aldım sonra giyindigim kıyafetin biraz daha sert durması gerektiğini düşündüm ( görsel ) ve hemen giyindim silqhı yanıma aldım yani silah varsa tehlikeli biryere gidiyorum bıçagı ayakabım ile pantolonun arasına sıkıştırdım ve gitmek için hazırdım saate baktım saat 03:30 zaten yol baya uzun oraya ancak 40 dk' içinde varırım diye düşündüm ve taksi çagırdım
Gidicegim yere varınca bir trenin önünde toplanmış insanlar vardı bende hemen bilete yazan kapının yanına geçtim ve beklemeye başladım biraz sıkıldım ve etrafa bakarken birden merdivenlerden inen birini gördüm siyah ceketi , kumral saçları o gözleri mavi güneş çarpınca insanda bir hayranlık bırakıyor aşık olmamak elde değil ama aşka inanmayan biri olarak aşık olmadım tabikide , aslında aşka inanmamak değilde gerçek aşkı arayan biri diyelim biz ona kapılar aniden açıldı bende kendi kapımdan girerken onunda bu kapıya geldiğini gördüm nedenini bilmiyorum ama mutlu oldum oda numaramı buldum içeri geçtigimde diğer 4 koltuk doluydu bende kendi koltuğuna geçtim diğer kişiyi çok merak ediyordum o benim yanıma oturucaktı ve birden odaya o girdi mavi gözlü çocuk o odaya girer girmez karşımdaki çocuk lafa girdi
Fatih - birbirini tanıyalım derim silah verdilerse tehlikeli bir yere gidiyoruz belki birlikte daha güçlü oluruz ben fatih
Yanındaki kız biraz bekledikten sonra söze atladı
Ece - benim adım Ece , Ece Pekren
Bu sefer Ece'nin yanındaki kız cevap verdi
Efsun - ben efsun , efsun karatıg e sen peki karşımda oturan
Kerem - ben kerem , kerem bagdıç
Ve sıranın bana geldiğini anladım ve söze girdim
Pelin - ben pelin , pelin Karadeldik peki sen
Yanımdaki mavişe baktım ve oda bana bakarak cevap verdi
Can - can , can canveren uyumlular
Kerem - tanıştıgımız iyi oldu şimdi şey yapalım bence burası bizim deneyler yapacakları bir savaş yeri
Efsun - ne savaşmı yani pek sanmıyorum
Can - bir daka bir duyuru yapılıyor dinleyin
"Dikat dikat sayın yolcularımız az sonra eletiriklerde bir kesinti yaşanacaktır lütfen dikatli olun ölmemeye dikat edin burdan herkes sağ çıkmıycak "
Birkaç bagırmadan sonra bir sarsıntı oldu ve tam kafam koltuğun arkasına deyiceken can elini kafama koydu kafam oraya degsey'di gerçekten çok acır'dı cana baktıgım'da dibbdibeydik nefeslerimiz kesişiyordu ona teşekür etmek için doğruldum ve ona baktım
Pelin - çok teşekürler eline birşey oldumu iyimisin
Can - yok elime birşey olmadı kafan çarptımı iyimisin
Efsun - iyimisin pelin
Pelin - iyiyim ben tekrar teşekürler ben bir lavaboya kadar gidicem
Ordan kalktım ve etrafı tutarak yürüdüm bu elektirik kesintisi ne alaka şimdi biraz ilerledik'ten sonra birinin azımı tutarak beni duvara yaslamasıy'la kafamda büyük bir sarsıntı oluştu beni duvara yaslayan kişi tam elindeki bıçagı bana doğru kaldırınca bir elin onu tutup yere atması bir oldu ne olduğunu anlamadım ama o nefes ve o parfüm kokusu evet nefesleri kesişen o iki kişi
ben ve Can
