Fenthler

2-"Önceki günün cezası"

Bölüm şarkısı: Rammstein-Ich Will
Bu grup en sevdiğim Almanca Metal gruplarından biri bakmanızı tavsiye ederim Metal seviyorsanız. Du hast diye bir şarkıları var oda Matrix'in müziği kaliteli bir grup yani bu şarkının Türkçesi bence Merida Fenth yani Bayan Fenth'i anlatıyor.

"Hayır, burada değil neden sordun?" Diana iyice tırsmaya başlamıştı "ailesi ve onunla bir işimiz var Diana neden bu kadar merak ediyorsun ayrıca?" Tam diana araya giricekken geometri hocası girdi. "Pardon Bay Fenth sınıfı ma böyle girme yetkiniz varmı?" Bay Fenth kesin ve net bir sesle "evet" diye yanıtladı. Bay fenth adını vergi rekortmenine çıkarmak istediği için beşden fazla Fenth özel okulları ve fakülteleri yaptırmıştı. Bu yüzden öğretmenler ses çıkartamıyordu. "Baba-" James Diana'nın kolunu sıktı "çok konuşuyorsun Diana" ardından bay Fenth ve adamları dışarı çıktı.

James çıktığı gibi tenefüs zili çalmıştı, Layla direk Diana'nın yanına geldi. "Ne oldu Fenth, babandan azarı işittin mi?" Mattheo hemen Layla'ya cevap verdi "kapa çeneni!" Diana Layla'nın dediklerine feci sinirlenmişti, yıllardır ondan zorbalık görüyordu zaten.
"Theo sakin ne dedin sen?!" Layla güldü "biricik Diana Fenth babasından korktu hah hiç güleceğim yoktu" Diana ayağa kalktı, Layla'nın boğazını tutu diğer eli ise yumruk şeklinde Layla'nın göz hizasında tutuyordu. "Bir daha söyle!" Mattheo Diana'nın yumruk yaptığı elini tuttu. "Dia kes şunu. Hemen!" Diana'nın eli titriyordu, bir yandan annesinin ona ne yapacağını düşünüyordu diğer yandan lise hayatı boyunca zorbalandığı aklına geliyordu. "Kapa çeneni Mattheo! Bir daha dedim Söyle, söyle! Layla dilinimi yuttun!" Mattheo bir anda Diana'nın elini Layla'nın boğazından çekti. "Diana nasıl bu kadar cani olabilirsin?" Diana tuttuğu nefesini dışarı verdi, "sanırım, haklısın çünkü dahada cani olmalıyım, bu kız lise hayatımın içinden geçti! Kafamı kızlar tuvaletinde klozete soktu!" Ve dönüp Layla'nın burnuna sert bir yumruk geçirdi.

Layla'nın burnu kanıyordu ki içeri geometri profesörü girdi. "Ne oldu burada! Birisi çabucak söylesin!" Layla ağlamaya başladı "Bay Smith, bana yardım edin. Diana sanırım burnumu kırdı" Layla daha da şiddetli ağlamaya başladı. "Bayan Fenth! Doğru müdürün odasına!" Diana kapıdan çıkarken Layla'nın güldüğünü ve "sürtük" dediğini duydu, içeri tekrar girdi. "Bay Smith duymuyor musunuz?"
Diana adamın yaşlı olduğunu biliyordu ama bu kadarını beklemiyordu. "Bayan Fenth Bayan Cooper'ı lütfen önce revire ardındanda müdürün odasına götürün" koridorda sessizce ikisi yürüyordu, "hey Cooper" Layla Diana'ya yüzünü kırıştırarak baktı ama burnu acıyınca bir kaç kez inleyip cevap verdi. "Ne var Fenth?" Diana gülümsedi "baban nerde çalışıyor biliyor musun?" Layla yüzünü buruşturamadığı için göz devirdi "nerde çalıştığını bilmiyorum ama şehrin en iyi avukatlarından biri olduğunu biliyorum" Layla'nın burnu kırılmıştı ama hâlâ güzellik derdindeydi. Yürürken cebinden bir maskara çıkartıp kirpiklerine sürdü. "Ben biliyorum, bizim avukatlık büromuzda."

Revirin önüne gelmişlerdi, Layla'nın burnu kırılmamıştı, ardından müdürün yanına gittiler. Diana okul sahibinin kızı olmasa çoktan uzaklaştırma almıştı bile.

Akşam Fenth malikanesinde yemek masasında:

"Baba bir şey demem gerek" James'in kaşları çatıldı "gene ne yaptın Diana okuldada seninle bilerek konuşmadığım halde ısrar edip durma. Ayrıca ne okulda ne başka bir yerde bana bir daha baba deme." Diana elindeki çatalı tabağa bıraktı. "Layla bana sürtük dedi" babasının bununla pek ilgilenmediğini daha çok onun ne yaptığıyla ilgilendiğini biliyordu. "Peki sen ne yaptın?" Diana başını eydi, kendisi söylemezse daha çok dayak yiyeceğini biliyordu "burnuna yumruk attım."

Yemekten sonra

"Diana, hemen şimdi buraya geliyorsun!" Bayan Fenth bodrum kapısının önünde kaşları çatılı bir şekilde Diana'nın gelmesini bekliyordu.  "Efendim" gözleriyle bodrumu gösterdi. Bodrum soğuk ve rutubetli,yerler nemli Yusun tutmuş merdivenlere adımını attı bir,iki üç tam dördü atarken Bayan Fenth kapıyı Diana'nın arkasından üç kere kitledi. "Hay sikeyim böyle işi" Diana diğer yerlere kıyasla daha az kuru bir köşeye oturdu ve zamanın geçmesini bekledi. Bayan Fenth bodruma girerken yanlarına hiç bir şey sokmalarına izin vermezdi, Diana'nın ne telefonu ne saati nede başka bir şeyi vardı. 45 dakika sonra içeri Alice girdi, Alice'i doğru dürüst uzun siyah yemek masalarında ve burada yani bodrumda görüyordu. "Hoş geldin Alice" Alice'de kuru bir yer bakınıp oturdu. "Annemin Dior rujlarını sürerken yakalandım" Diana güldü "iddialısın şu aralar, sen sormadan söyleyeyim benimkini biliyorsun kavga ve Layla."

Diana ile Alice biraz daha konuştu tahmini 4 saat olmuştu. Diana içinden Theo onu ne kadar merak etmiştir diye düşündü. Bayan Fenth kapıyı açtı topuzu o kadar sıkı ki sanki yokmuş gibi simsiyah saçları o karanlığın içinden parlıyordu. (Eva Green olarak düşünebilirsiniz çünkü hayalimdek Merida Fenth tam olarak o) "Çıkın, hemen hey hemen dedim hadi!" İşaret parmağını kapıya doğru uzattı, Alice bir anda elini açtı ve dua etmeye başladı. "Tanrıya şükür!" Alice Dua ederken Diana dikkatlice merdivenden çıkmakla meşguldü ve bir andan Alice'in Deist olup neden dua ettiğini düşünüyordu.

Alice Diana ya bakarak odasına gelmesi için işaret yaptı. İkisi içinde önceki günün cezası bitmişti.

Alice in odasında

"Yetti artık bu kadın!" Alice odada volta atıp duruyordu "bi durur musun? Başım döndü, basına versek?" Alice Diana'yı omuzlarından tutup salladı. "Kızım sen kafayı mı yedin? Bizde itibarımızı kaybederiz" Diana parmaklarını saçlarının arasına geçirdi " kafayı sıyırmak üzereyim keşke bende en büyük çocuk olsaydım Adale ne güzel kurtuldu." Diana ve Alice biraz atışmış, Diana odasına çekilmişti. Telefonu daha yeni eline alabilmişti, Theo'dan 26 arama vardı. Diana hemen Theo'yu aradı "Theo çok üzgünüm.. annem ve klasik cezaları işte telefona bakamadım umarım çok merak etmemişsindir" Diana kendini çok kötü hissediyordu. "İyisin değil mi annen sana bir şey yapmadı?" Diana iç çekti "çok bir şey değil." Biraz daha konuşup kapattılar, Diana kendini izleniyormuş gibi hissediyordu, siyah koyu fon perdelerini kapattı ve uyudu.

Bu bölüm kısa oldu diğerine kıyasla, ama pek içime sinmedi. Neyse bundan sonraki bölüm tahminimce yarın akşam veya yarın gece atıcam ama tam net değil.
Kelime: 894