HARRY POTTER SERÜVENİM

5.Karmaşa

Uçma dersinde Madam Hoock bize talimatlar veriyordu. Draco ise kendini kanıtlamak için can atıyordu.

-Ayağını yavaşça yere vur ve yukarı de.

Ahh zavallı Neville fazla gitmişti. Ve yere düştü. Madam Hoock onu hastane kanadına götürdü.

İşte o an. Draco Neville'nin unutturucusunu kaptı.

-vaaaay bakın şapşal Neville neyi unutmuş hah. Küçük işe yaramaz bir küre!

-kes sesini malfoy
Dedi Harry hiddetle.

-Yaaa demek öyle ünlü Harry potter! Alabilirsen al bakalım gereksiz arkadaşının gereksiz küresini
Dedi Malfoy

Aslında olaya karışmak istemiyorum. Çünkü Harry bu sayede takıma giriyordu. Ama kendimi tutamadım

-Draco, sence de çok abartmadın mı?
Dedim iğneleyen bir ses tonuyla.

Draco alayla bana baktı
-Demek öyle Rose. Demek yine Harry'nin tarafını tutuyorsun ha?

-Ben haklı olanın tarafını tutarım  Draco!
Dedim şiddetle.

-hoop sakin Lopez. Merak etme Harryciğine bir şey olmayacak. Sadece küreyi alabilirse Neville' e geri verebilir ki eğer alamazs...

Harry şiddetle süpürgesiyle birlikte havalandı ve küreyi almaya çalıştı ama Draco ani bir hereketle geri çekildi. Harry sendeledi ama hemen kendini toparladı kısa bir saniye bana baktı.

Sonra tekrardan hamle yaptı ama Draco küreyi fırlattı. Harry çabucak küreye doğru uçmaya başladı ve küreyi kaptı.

İçimden bir oh çektim.
-----------------------------------------

Uçma dersi geçmişti
Diğer derslere de girmiştim şimdi ise slytherin Ortak salonunda yeşil koltuğa oturmuş kızlarla konuşuyordum.

1.sınıftan bir kız
-kızlar sizce Draco çok havalı değil mi?
Dedi gülerek. Şaşırmıştım. Neden böyle dedi ki şimdi. Yoksa... Beni mi deniyordu.

-bence değil!
Dedim sakince.

-sen kafayı mı yedin Rose? 

-gördüğüm gibi kafam yerimde!
Dedim şiddetle. Koltuktan kalktım ve kapıya doğru ilerlediğim sırada kapı açıldı. Gelen Dracoydu.

-Rose. Nereye?

-Ne zamandan beri nerde olduğumu önemsiyorsun?
Diye bağırdım resmen.
Kapıya yeltendim. Ama kolumdan sıkıca tuttu.

-Konuşalım. Dışarıda.
Dedi sakince

Dışarıya çıktık koridorda yürümeye başladık. Baya yürüdükten sonra bana bakarak

-Sorun ne Rose?
Dedi

Sinirlendim. Draco küstah olabilir ama anlaşmamız vardı. Nefretle gözlerine baktım.

-Sorun mu ne? Sorun senin beni küçük görmen. Ya sen kimsin de nereye gittiğime...

İşaret parmağını dudağıma bastırdı. Susmamı istiyordu.

Nereye yürüdüğümüzü farketmemiştim ama öğretmenler odasının oraya geldiğimizi anladım.

Kapıdan çıkan Snape bizi görmüştü. Ve şimdi yanımıza geliyordu.

- Gece vakti dışarıda olmamanız gerekiyordu. Ne arıyorsunuz burada?
Dedi sakin bir tınıyla.

Bu adamın sesine tipine her şeyine hayrandım. Beni düşüncelerimden ayıran Draco'nun sesiydi.