HARRY POTTER SERÜVENİM

2.Seçim

Trenden indiğimde vücudunu ezbere bildiğim Hagrid'i gördüm. Gerçekten inanılmaz bir şeydi. Devasa boyutuyla "1.sınıflar bu taraftan" diyordu.

Ben de hemen arkalarından gittim. Hemen önümde Neville'i gördüm. Gerçekten korkmuş ve heyecanlı gözüküyordu.

Yavaş yavaş kayıklara bindik. Bana ise sadece Crabbe Goyle ve Malfoy'un bulunduğu kayık kaldı.

Aceleyle kayığa bindim. Draco bana dik dik bakmaya başladı ve en sonunda

"yine karşılaştık ha Rose?"
dedi gülümseyerek.

Ben de hemen hazırcevap gibi

"ilki karşılaşma değildi aslında." dedim sırıtarak.

Onun bir şey demesine kalmadan kayıklardan indik. Hagrid'i takip ederek o muhteşem ötesi bir şatoya Hogwarts'a doğru yürüdük.

Filmlerde gözüktüğünden daha güzel gözüküyordu. Film demişken aklımı bazı şeyler kurcalamaya başladı. Yürürken düşüncelerime daldım ve kendimi Bi anda yerde buldum.

Neye takılmıştım ben öyle? ahh bu Neville'in kurbağasıydıı. Birden birinin elini uzattığını gördüm. Bu Harry idi. Hemen elini tuttum ve kalktım.

"Teşekkür ederim Harry" dedim dizimdeki acıyı unutmaya çalışan bir gülümsemeyle.

"Ne demek Rose"
dedi gülümseyerek.

Kalabalık Etrafımda toplanmıştı.
Orada dimdik durarak bana bakan Malfoy ile göz göze geldim. Sanki kıskanmış gibi bi hali vardı. Beni niye kıskansın ki?

Sonra birden Hagrid gürlercesine

"Hadi hadi oyalanmayın"
dedi bana gülümseyerek.

Harika şu an tüm okul öğrenmişti beni!

Hogwarts'a girdik. Koridordan Profesör Mcgonogall'ın geldiğini gördüm. Sıkıca toplanmış saçlarını topuz yapmıştı. Sıkı duran yüzünde bir gülümseme vardı.

Ve bizim olduğumuz yere doğru hızla ilerliyordu. Bir hoşgeldiniz faslından sonra büyük salona doğru geçtik.

Şu an heyecanı ve korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Büyük salona geçtiğimizde bir sıra oluştu. Herkes sırayla seçmen şapkayı takıyordu ve yerleştiği binayı öğreniyordu...

"Ron Weasley"
Ron korkarak şapkayı kafasına taktı ve şapka çılgınca "Gryffindooor" diye bağırdı.

Hermione ve Harry'de Gryffindor masasına oturmuşlardı.

"Rose Lopez"

Tüm konuşmalar dindi, tüm gözler üzerimde şapkanın yanına gitmeden son kez Dumboldore'e baktım. Bana merakla gülümsedi.

Ne yapacaktım, hangi binayı istiyordum?

Şapkayı başıma taktım
"ımmm... Çok tuhaf... Biraz zeka... Cesursun da... Ama sen kendi çıkarlarını da düşünüyorsun... Çok zooor... Yaklaşık 2 dakika şapka hiç bir şey demedi. Kaygılanmaya başladım.

Birden "Sen hangi binayı istiyorsun?"
dedi şapka  fısıldayarak.

Kan akışım durdu sanki. Benim dediğimi yapacaktı galiba.

"slytherin olsun" dedim fısıldarcasına.

Şapka birden "Slytheriiiin" diye bağırdı.

Ben de gülümseyerek Slytherin masasına doğru ilerledim ve boş bir yere oturdum.

Acaba doğru bir karar mı vermiştim? Gryffindor da olabilirdi. Galiba sırf Malfoy ve Snape için buraya gelmiştim.

Harry ve Ron galiba bana bakıp konuşmuştu. Kim bilir ne demişlerdi...