Giriş bölümü🖤

52 5 0
                                    

Öncelikle herkese merhabalar, bu benim yazmaya başlamış olduğum ilk hikaye. Bunun için fazlasıyla yazım hatası, anlatım karışıklıkları olabilir. Şimdiden hepinizden özür diliyorum. Klavyem'de otomatik düzelttiği için, bazen benden kaynaklı olmayan yazım hataları olabiliyor. Umarım hoşunuza gider, keyifle okursunuz. Şimdiden güzel dilekleriniz için teşekkür ederim güzel insanlar...🖤
———————————————————

Gecenin geç saatlerinde balkonda oturmuş kahvemi yudumluyor, ve ayın havuza yansımasını izliyordum. Telefonun çalması ile irkilip doğruldum, Ege arıyordu (biricik ikizim olur kendisi) tepkisiz bir şekilde telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Neredesin be zilli? " "Ege gece gece konuşacak başka bir Allah'ın kulunu bulamadın mı acaba?" "Sus kız racon kestirtme bana." Ege bana çok düşkündü, biz anne karnındayken ilk önce o bana yol verdiği için ağabeyim sayılırdı ve ağabeyliğinden hiç taviz vermezdi.

"Gece gece ne oldu Ege? bak işim gücüm var benim, yarın çok önemli bir duruşmam var." "Seni özledim avukat hanım..." "Aha ikizinin gülü bende seni özledim, yarın arasam olmaz mı ama?" "Tamam tamam hadi kapat iyi çalışmalar." "Sağol ikiz." deyip aramaya son verdim. kafam allak bullak'tı yarın ki duruşma için henüz hazır değildim, çıktığım ilk çekişmeli duruşma olacaktı.

Yeni mezun olup göreve başlamıştım, dosyaları toparlayıp evrak çantama koydum. Kalkıp ağır adımlar ile mutfağa geçip, bulaşıkları makineye yerleştirdim. Ardından yatağıma geçip, kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Sabah çalan alarm ile güne gözlerimi açmıştım, yatakta doğrulup bir iki dakika hayatı sorguladıktan sonra, elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Bu gün pek iştahım yoktu, nesquik'in içine süt koyup en sevdiğim kdramalardan birisini açtım. Bir yandan kdrama izliyor, bir yandan da nesquik'imi kaşıklıyordum.

Boş tabağı tezgaha bırakıp hazırlanmaya geçtim , üzerime siyah crop ,altıma da siyah kumaş pantolonumu geçirdim. Siyah bleazerimi'de üzerime geçirince hazırdım, kombinimi oluşturduktan sonra makyaj masama geçtim.

Göz pınarlarıma ve burnuma aydınlatıcı sürüp rimel sürdüm. Makyajımın son noktası olan. kırmızı mat ruju sürünce hazırdım. Victoria secret parfümümden 1/2 fıs sıktıktan sonra, çantamı da alıp siyah stilettolarımı ayağıma geçirdim.

Yamuk yumuk koşarak otopark'a indim, tüm bina benim topuk sesim ile yankılanıyordu, arabamı bulunca koşar adımlar ile bindim. Hızla otoparktan çıkıp, mahkeme salonunun yolunu tuttum. Yaklaşık yarım saat sonunda, mahkeme salonuna varmıştım.

Ege vardığımda aramamı söylemişti, tuşları çevirip aradım. "Alo ikizim?" "Alo vardın mı?" " Vardım Ege sen nerdesin?" " Arkandayım..." demesi ile birlikte arkama döndüm, birkaç adım atıp sarıldım, Ege beni az daha sıksaydı ortadan ikiye bölünecektim.

"Nehaber avukat hanım?" "Telaşlı be ikizim." "Dava yüzünden mi?" "Evet.." "Hiç telaş yapma ikizim, hem bende orada olacağım." "Seviyorum seni görüşürüz..." "Görüşürüz." deyip göz kırpmıştı, gülümseyip merdivenlerden çıkmaya başladım.

Arkamdan Ege'nin sesi yükseldi, "Senin inanılmaz bir gücün var, ve sevgin de var!" Arkamı dönüp Ege'ye kocaman bir gülücük gönderdim, ardından kapıdan içeriye girdim. Kapıdan girer girmez görevli bana seslendi, "Ahu Aytekin?" "Buyrun benim?" "Davanız başlamak üzere, sizi salona alabilir miyim?" "Tabii" deyip büyük bir cesaret ile içeriye girdim.

Bütün gözler bana döndü, derin bir nefes alıp yürümeye başladım. Topuklu ayakkabılarımın sesi özgüvenimi arttırıyor, beni olduğundan daha cesaretli gösteriyordu. Kendi masama geçip, dosyaları evrak çantamdan çıkarttım. Kafamı kaldırınca, Ege'ile göz göze geldim. Göz kırpıp, tekrardan dosyalara yöneldim.

Adaletin Tutkusu[+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin