Adaletin Tutkusu[+18]

Bar

Öncelikle herkese selam. Büyük bir heves,ilgi ile bölümleri yazıp, sizler ile paylaşıyorum. Sizler'de benim için yıldızlara dokunursanız çok sevinirim...⭐️🤍

Başlama tarihin—>

~keyifli okumalar...
_________________________

Kumsal'ı da çağırmıştım, arabadan indiğimde, kapının önünde telefonda birşeyler kurcalıyordu. "Şştt yavru götüreyim mi seni?" deyip gülmeye başlamıştım. Kumsal kafasını hızla kaldırıp, konuşmaya başladı; "Yok gülüm sağol, karımı bekliyorum.." Kumsalım bu söylediğime ikimiz de gülüşüp, kapıdan içeriye girdik.

İçeride çok değişik bir atmosfer vardı, insanlar delicesine dans ediyor, içkilerini yudumluyordu. Gözüme boş bir tabure kestirince, kumsalın elini tutup hızlıca yürümeye başladım. İnsanları adeta delip geçiyordum, "Kız yavaş kimse kapmaz!" "Şuraya bak kumsal nasıl kapmazlar, baksana şuranın kalabalığına, yan yana boşluk varken acele edelim..." Sonunda hedefime varıp boş taburelere varmıştım, kendimi hızla bırakıp derin bir oh çektim. Ardından sipariş vermek üzere barmene elimi kaldırdım.

"Bakar mısınız... Bir bardak viski alabilir miyim?" "Tabii efendim, hemen hazırlıyorum."ben viskimi yudumlarken, Kumsal'da beyaz şarap yudumluyordu. Biz çalan şarkıyı mırıldanırken, uzun boylu bir adam yanımızda durup, sağımdaki adama bir şeyler söylemeye başladı;

"Ulan Bozkır! Biz sana yerimizi emanet edelim ,sen git karıya kıza yer ver." Arkamı dönüp adamın suratına bir daha baktım, sağımdaki adam da suratını çevirdi. Gördüğüm sima tekrar tanıdıktı, "Git Ahu'nun yanındaki kızın yanına otur ulan."
Uzun boylu esmer adam tekrar söze atıldı; "Ahu kim ulan, nereden tanıyayım! İnsanların alnında adı yazıyor sanki."Özgür'ü görmem ile bir şakaklarımı ovmaya başladım. "Savcım beni bir salar mısınız? her yerde burnumda bitiyorsunuz çünkü..." "Biz ona kader diyoruz avukat hanım." Bunu derken baya baya sırıtıyordu, tekrar söze atıldı.

"Erim bak, meslektaşın." Demişti parmakları ile beni işaret ederek. "Aa sen de mi avukatsın?" adının Erim olduğunu öğrendiğim adam, tekrar konuşmaya başladı "Evet 2 yıl oldu." "Ooo 25 yaşındasın yani?" "Evet sen?" "23" "Aaa bu niye bu kadar minnak? Ohooo kızım daha senin önünde koskocaman yol var." Kumsal Erim'e dönüp söze atıldı "Oğlum altı üstü iki yaş var aranızda abartma." "Bak sen şuna, sen kaç yaşındasın ufaklık?" "24" "Tüh sana diyecek söz bulamadım..." kafamı Özgür'e çevirdim Erim ile Kumsal kendi aralarında sohpet ediyordu, Özgür ise boş boş telefona bakıyordu.

Telefonu elinden çekiştirip kucağıma koydum, bacaklarımın üzerindeki telefona bakan Özgür'ü yakalarken kendi kucağıma baktım. Bacaklarım gözler önündeydi, saten mini elbisemi çekiştirip oturmamı düzelttim. "Ver şunu!" "Sakin olun Özgür bey.. önce dans edeceğiz."

Bar'da çalan hoş müzik kulaklarımı şenlendirmişti, telefonu masaya koyup Özgür'ün elini çekiştirdim. Bir elime bir bana bakan gözleri çaresizdi, ayağa kalkıp beni piste yürütmeye başladı. Bizim arkamızdan Erim ile Kumsal'da dansa başlamıştı, Özgür'ün boynuna kollarımı dolayıp çok yanaşmadan dans etmeye başladım. Özgür bal dudaklarını araladı; "Kızım bu ne böyle? Corona döneminde sopayla halay çeken insanlar gibi, uzaktan mesafeyle dans mı ediyoruz, yanaş şöyle." Bunu söyleyip ince, uzun bedenimi iri, uzun bedenine yaslamıştı. Eli belimi daha iyi kavrarken, tek yapabildiğim kahve gözlerinde kaybolmaktı. Gözleri gözümde ve yüzümde dolaşıyor, elleri ise tam tersi belimde ve sırt dekoltemde arsızca dolaşıyordu.