Zafer🖤

24 2 0
                                    

Ege'ye bir şeyler anlatıp gülüşüyordum. O da benim söylediklerime karşılık veriyordu. Yüksek enerjili bir günde olduğumuz için, Türkçe pop söyleyip eğleniyorduk. Ege araba sürerken, ben camdan kafamı çıkartmıştım.Şiddetli rüzgar saçlarımı bir o yana bir bu yana dalgalandırıyordu.

Meraklı melehat Ege, söze atlamıştı; "Kız tepe taklak düşeceksin şimdi!" "Abartma Ege

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Meraklı melehat Ege, söze atlamıştı; "Kız tepe taklak düşeceksin şimdi!" "Abartma Ege." "Ne! Duyamıyorum sesin gelmiyor." Ege yüzünden kafamı içeriye sokmuştum. "Diyorum ki abartma." Ege içeriye girmemi fırsat bilip cam tavana kadar, tüm camları kapatmıştı. "Azıcık klima açalım, yoksa sen zapt olmuyorsun." "Tabi canım, eğlenmekte mi suç oldu?" "Böyle mi eğleniyorsun sen?" "Evet." "Hey Allahım..." deyip önüne dönmüştü, bende susup telefondan bir şeyler bakmaya başlamıştım.

Sahil'e vardığımızda eşyaları toparlayıp, iki şezlong tutmuştuk. Eşyaları bir kenara koyup, bronzlaştırıcı yağı vücuduma sürüyordum. "Kız ben yanmayayım diye uğraşıyorum, sen yan diye. Bazen ikiz olduğumuzdan şüphe etmiyorum değil." "Güzellik için her şey canısı." "Sen güzel oluyorsun, ama ben baya garip oluyorum." "Yok be, abartma bronzluk her zaman için kazanır." Yağın ağzını kapatıp çantama atmıştım, o sırada Ege'de güneş kremi sürüyordu.

Güneş gözlüğünü takıp şezlonga uzandım. Ege benim gözlük taktığımı görünce o da taktı. Ve şezlonga uzandı, çantadan çıkarttığım cipsi ortaya koydum. "Bira?" "Oh mis!" "Ne diyorsun Ege?" "Getir ikizim getir, ver Şaban'a gitmez yabana." Yerimden doğrulup, açık büfeye doğru ilerledim.
İki bira alıp, Ege'nin yanına geri geldim. "Al bakalım Şaban." "Lafın gelişi söyledim ben onu, Ege benim adım." Çok masum söylemişti, bende Ege'ye cevap verdim; "Hadi canım ben bilmiyordum(!)" "Ya Ahu dalga geçme!" "Tamam tamam iç hadi."

Bira yudumlayıp, cips yiyorduk. Midyeci abi önümüzden geçerken Ege yerinden fırladı. "Abi! Abi! Dur." Midyeci abi bize dönmüştü, "30 tane alabilir miyim?" "Tabi abicim hazırlıyorum." Ege parayı verip midyeyi almıştı. Bana dönüp gülümsedi ve dans ede ede yanıma geldi.

"Ulan sen benim başıma köçek mi olacaksın?" "Yok be! Sen midye seviyorsun diye aldım işte." "Biliyorum biliyorum gel buraya." Ege'yi kendime çekip sarılmıştım, sonra da yerine geçmişti.

"Özlemişim seninle zaman geçirmeyi, çok şükür okullar tatil oldu. Senin'de iznine az kaldı, bol bol gezeriz biz ikizimle." "Gezeriz tabi! Hem sen bu yıl çok yoruldun Ege, YSK öğrencisi hazırlamak kolay değil." "Hiç sorma, bunalmıştım artık." "Aman geçti bitti işte, 4 yıl rahatsın artık." "4 yıl rahatım ama,9. Sınıfları zapt etmek de zor be ikizim." "Orası öyle tabi." Deyip önüme dönmüştüm.

Küçük çocuklar sahilde yüzüp eğleniyor, genç çiftler ise suda vakit geçiriyordu. Ebeveynler'de kumda oturmuş, çocuklarını seyrediyorlardı. Oturmaktan sıkılmıştım, Ege'yi beni fotoğraf çekmesi için ikna etmiştim. Altıma kot şortumu geçirip, poz vermeye başladım. En beğendiğim fotoğrafı İnstagram hesabımda paylaştım.

Adaletin Tutkusu[+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin