Ağır Abi / bxb

25.

~

××××××

Sedai

Kapıdan işe gitmek için çıktığım zaman karşıma birden bire Alparslan çıktığı zaman korku ile irkilmiştim.

Birkaç gündür böyle aptallıkları vardı ama bu durum cidden beni sıkmaya başlamıştı. Türkeş ile Yılmaz'a hâlâ karıştığının haberlerini alıyordum ve onlara böyle salça olurken bana burada gelip kedi gibi kendini affettirmeye çalışamazdı.

Tamam belki benim de onca yıllık arkadaşlığımızı bir kalemde silip atmak gibi bir hatam vardı ama Alparslan'ın yaptığı olay daha başka bir boyuttu.

Ben de onunla aramı bozarak memnun değilim çünkü bütün zamanım karşımda duran kaz kafalı ile geçiyordu ama benim de bir gururum vardı.

"Sedai özür dilerim, biliyorum özür ile hallolacak bir şey değil ama ben sensiz duramıyorum." Elindeki peluş kediyi sallayarak gözleri dolu bir şekilde konuştuğu sırada benim de gözlerim dolmuştu.

Peluş hayvanları fazlası ile severdim ve benim dayanamayacağım şeyler ile sürekli karşıma çıktığı için kendimi salmamak için fazlası ile zorlanıyorum.

Düğüm düğüm olmuş boğazım ile konuşmaya çalışsam konuşamayacağımı çok iyi biliyordum  ve o ağlamaya başlarsa ben de kendimi tutamaz ağlardım.

O bana adım attığı zaman ben geri adım atarak evime girmiştim ve kafamı başka yöne çevirerek evimin kapısını yüzüne kapatmıştım.

Ona bakarsam kesinlikle affederdim ve ben kesinlikle istemiyordum.

Evet belki yaptığım çocukça bir eylemdi ama fazlası ile ona kırılmıştım ve onu affetmek istemiyordum.

Alparslan'ın hıçkırık sesini duyduğum zaman yutkunmuştum ve yere doğru kayarak oturmuştum, sırtımı kapıya dayayak derin bir nefes aldım.

Ben kötü bir insan değildim...

hevesim kırıldıktan sonra isterse her şey mükemmel olsun dönüp göz ucuyla bile bakmıyordum.

×××××

Alparslan

Elimdeki oyuncak peluş ile Sedailerin apartmanından çıktığım zaman Şahin ile çarpıştığımda yere düşmemek için arkamdaki kapıya yaslanmak zorunda kalmıştım.

"Görmedim pardon." Yanımdan geçeceğim sıra Şahin bileğimden tutarak gitmemi engellemişti.

"İyi misin Alparslan reis?" Kafamı kaldırıp yüzüne baktığım zaman iç çekmek ile yetinmiştim, iyi değildim ve Sedai olmadan da iyi olmayacaktım.

Kalbim çok kırıktı ve o kapıyı yüzüme çarptıktan sonra daha çok kırılmıştı ama bunu birine söyleyip kendimi küçük düşürecek değildim.

2 gündür resmen kapısında köpek olmuştum ama hiçbir şekilde duruşundan taviz vermiyordu.

Beni bütün sosyal medya hesaplarından engellemişti ve fotoğraflarımızı silmişti, benim hesabımda olan fotoğraflar duruyordu...

Mesele o değildi, evet yapmıştım bir hata ama bunu telafi etmeme asla izin vermiyordu.

"Alparslan abi." Şahin tekrar seslenip bileğimi eliyle okşadığı zaman kendime gelmiştim.

Resmen birkaç günde çökmüştüm ve gelen geçen benim ne olduğumu sormasından sıkılmıştım.

"İyiyim, sen ne yapıyorsun burada?" Bileğimi ellerinin arasından çektiğim zaman Şahin bunu beklemiyor olacaktı ki irkilmişti.

"Necla teyzemin market alışverişini yapmak için gelmiştim, listeyi vermek için aradı." Şahin gülümseyerek konuştuğu sırada başımla onaylamıştım. Teyzesi, Sedai'nin üst katında oturuyordu.

Şahin'in bakışları elimdeki peluş kediye takıldığı zaman gülümsemesi daha çok yüzünde yayılmıştı.

"Çok güzelmişşşş, hoşuma gitti. " sevinçle konuştuğu sırada onun bu hali gözüme bir anlığına çok tatlı gözükmüştü.

"Al senin olsun, gerek kalmadı benimle kalmasına. İstemezsen de çöpe atarsın." elimdeki peluşu göğsüne vurup tutmasını sağlarken bir şey demeden yanından ayrılmıştım.

En azından peluş değerini bilen birine gitmişti.

*****

Sedai

Alparslan'ın gittiğini düşündüğüm zaman kapıyı açtığım sırada gerçekten de gitmişti ve ben de rahat bir nefes alarak kapımı kapatarak eşiğe adım atmıştım.

Ayakkabılarımı giymek için eğildiğim sırada merdivenlerden çıkan Şahin ile  göz göze geldiğim zaman Şahin otomatik olarak gülümsemişti.

Onun gülümsemesi beni de gülümsetirken bakışlarım elindeki peluşa takılırken gülümsemem yüzümde donmuştu.

Alparslan ne ara vermişti ki?..

"Günaydın Sedai abi." Şahin merdivenleri çıkmaya devam ederken ben de kısaca günaydın diyip kafamı başka yöne çevirmiştim.

Resmen Alparslan iti ikili oynuyordu.

*******

Yılmaz çevrim içi

Yılmaz : Güzelim gelsene bizim oradaki kafeye, Sedai falan da var.

Yılmaz : özledim, az göreyim nöbete gideceğim.

Türkeş çevrim içi

Türkeş : kalbim tekledi.

Türkeş : deme şöyle şeyler ya.

Yılmaz : sevdiğim herkesi en çok ben seviyorum buna yemin edebilirim.

Yılmaz : sevdiğim herkese değersin be güzelim.

Türkeş : YILMAZ!

Yılmaz : efendim çiçeğim?

Türkeş : neyse geliyorum, az bekleyin.

Yılmaz : konuşarak çözemediğimiz şeyleri öpüşerek çözelim. 

Görüldü 17.55

Türkeş çevrim dışı

Yılmaz : yerim iiwösiaöaisöai