Bir lanet neler değiştirebilirdi? Hayatları nasıl etkilerdi? Hangi hayatları yok eder hangileri ne bir şans daha verirdi? Her şeyin başlangıcı mıydı? Yoksa sonu mu?
Bir lanetin efsaneleşmesiydi bu.
Yok oluşun tekrar doğuşuydu.
Sonun başlangıcıydı.
Farklı bir dünyaydı onların ki, Doğaüstü güçlere sahip, her türden varlık birlikte yaşıyordu. Dünyada barış hakimdi. Herkes birbirine saygı duyuyor ve seviyordu ama bir gün her şey değişti. Birbirlerini seven, saygı duyan insanlar birbirlerinin düşmanı oldular. Birbirlerini öldürmeye başladılar. Neden mi? Güç. O kadar savaşın, kanın nedenini sadece bir kelime açıklardı. O da güçtü. Güç savaşıydı bu. Doğanın kanunuydu. " Güçlü olan zayıfı ezer" her soydan varlık güçlü olduğunu ispatlamak istedi ve savaş böyle başladı. Birbirinin dostu olan insanlar birbirini öldürdü. Arada kalan, farklı soylardan olan birlikte dostça büyüyen çocuklar oldu.
İşte o savaşta ayakta kalabilen 11 çocuk oldu. Aileleri birbirini öldrüse de onlar bu savaşın mantıksız olduğunu biliyordu. Savaş son bulmalıydı. Her şeye rağmen birbirlerinden kopmadılar. Onlar böyle oldukça düşmanları da arttı. Bir gün son dedikleri bir başlangıç oldu.
Bir lanetti bu. 11 kişinin laneti. 152 yıl önce düşamları tarafından lanetlendiler. Mavi ay zamanı mavi ışık onları yok etti. İşte o zaman düşmanları kazandıklarını sandılar. Her şeyin bittiğini düşündüler. Kim bilebilirdi ki sadece kısa süreliğine kazandıklarını, Bir son değilde, bir başlangıç olduğunu.
O kadar kibirli, kendinden emindiler ki 11 kişinin geri dönme ihtimallerini düşünmediler ve o ihtimaller gerçekleşti. 20 yıl önce bir güneş tutulmasında o tutulmayı izleyen hamile kadınların çocukları yerine geçtiler. O kadınların rahmine yerleştiler. İkinci defa doğdular. İkinci bir şanstı onların ki.
Tabiki de yeniden doğmanın dezavantajları da vardı. Her şeyi unuttular. Geçmişlerini, gerçekte kim olduklarını, gerçek ailelerinin kimler olduğunu, nasıl bu hale geldiklerini, her şeyi unuttular. İnsan ailelerin yanında insan gibi büyütüldüler.
Bir şekilde birbirleriyle karşılaştılar, arkadaş oldular, aynı okula gittiler ama gene de birbirlerini ya da geçmişlerini hatırlamadılar. Ta ki bugüne kadar.
Jungkook'dan :
Yerime geçmiş oturuyordum. Sonra telefonuma bir bildirim geldi. "Bizi hatırladın mı.?" bu neydi şimdi? Kesin biri bir oyun oynuyordu. Tam "kim bu diyecekken" gözlerim kör oldu. Mavi ışık o kadar şiddetliydi ki hiç bir şey göremiyordum ve bilincimin kapandı. Gözlerim kapalıydı. Gözlerimin önüne anılar geliyordu. Bulanıktı. Sesler, yüzler görüyordum ama bir türlü bu anıları hatırlamıyordum. Sadece bazıları netti. Başımda bir ağrı hissettim. Gözlerimi açmaya zorladım. Gözlerimi açtığımda her taraf simsiyahtı. Kör mü oldum ben? Gözlerimi ovuşturdum. Bir kaç kere aynısını yaptım ama hiç bir değişiklik yoktu. Biri beni dürttü ama ben gözlerimi ovuşturup duruyordum. Yoongi'nin sesini duydum.
Yoongi : Kalk lan kalk. Salak gibi niye gözünü ovuşturup duruyorsun?
Jungkook : LAN KÖR OLDUM.
Yoongi : Sabır ya.
Biri beni kaldırdı. O an anladım ki sırt üstü yerde yatıyormuşum. Beni kaldırınca görmeye başladım. Gökyüzü karanlıktı bende gözümü açıp gökyüzünü görünce kör oldum sandım. Yavaşca etrafı inceledim. Bir sokaktaydık. Yalnız değildik. Bizim çocuklar vardı ve Jennie, Jisoo, Rose ve Lisa onlarda buradaydı. Herkes etrafına bakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLUE MOON
FanfictionBir lanet neler değiştirebilirdi, hayatları nasıl etkilerdi? Hangi hayatları yok eder hangilerine bir şans daha verirdi? Her şeyin başlangıcı mıydı, yoksa sonu mu? !!! DİKKAT !!! (Kitaba ara verilmiştir -upuzun bir ara verilmiştir- ne zaman geri gel...