Sekizinci Bölüm

448 36 0
                                    

Ağlamanın ve yağmurda ıslanmanın verdiği halsizlik vardı üzerimde. Ortak Salon'a girdiğimde uyuyamamış James ve Sirius'u gördüm. Yüzleşemezdim, hazır değildim. İçeri girdiğimi gören Sirius hızla yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Ağlamak istemiyordum, gözümde yaş kalmamıştı. Sirius ile beraber ayaklanan James de endişeyle bana sarıldı.

Hazır olmadığımı biliyordu ve beni kırmak istemiyordu.

"Neredeydin Valeria?" Sirius merakla sordu.

"Seni çok merak ettik." James de ona destek çıkmıştı.

"Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı." Saygı duydular.

Sabah kahvaltı için Çapulcularla beraberdik, her zamanki gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah kahvaltı için Çapulcularla beraberdik, her zamanki gibi. Ancak bugün normalden biraz daha farklıydı. Bugün sessizdik. Peter'ın dün yaptığı şeyden sonra, Çapulcular ona tavır almışlardı.

Hızlıca yemeğimi yiyip masadan kalktığımda sorarcasına bana bakıyorlardı.

"Dersten önce biraz kütüphaneye gideceğim." Kafalarını salladılar. Adımlarımı Büyük Salon'dan kütüphaneye doğru çevirdiğimde hâlâ James sorunsalının nasıl çözüleceği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Kütüphanedem ilgimi çeken kitabı aldığımda boş masalardan birine oturdum. Herkesin kahvaltıda olması işime gelmişti. Yanımdaki sandalyenin çekilmesiyle kafamı kaldırdım. Yanıma oturan James ile bazı şeylerle yüzleşmenin vaktinin geldiğini anlamıştım.

"Artık konuşmalıyız."

James'in dediği şeye kafa sallamıştım. Zor olacaktı.

"Özür dilerim." dediğim şeyle anlamsızca bakıyordu bana.

"Beni her zaman kardeşin gibi gördüğünü biliyorum. Her zaman da öyle göreceğini de biliyorum. Biz daha küçükken, çok küçükken başlamış olan bir şeydi. Her zaman senin mutlu olmanı istedim. Lily ile mutlu olacaksan onunla olmanı istedim. Özür dilerim, bunun açığa çıkmasını senin kafanı karıştırmayı hiç istememiştim. Ama gerçekten, gerçekten duygularım bitti. Sana o gözle bakmıyorum ciddiyim. Çok çok özür dilerim James." sonlara doğru sıkıştırdığım yalanlar, James ile aramızın bozulmaması için toprağa ektiğim tohumlardı.

"Özür dilenecek bir şey yapmadın Valeria. Biz daha çok küçüktük, bi tatil arasında hep beraber bizim eve gitmiştik. Bi' gece uyku tutmamıştı ikimizi de. Bahçeye çıkmıştık, yere uzanıp gökyüzüne bakmıştık. Yıldız kaymıştı..." James'in anlattığı zamanı hatırladığımda gülümsedim.

Biz daha henüz ikinci sınıftaydık.

"Dilek tutturmuştun. Çünkü sen çok severdin böyle şeyleri. Ben inanmazdım hiçbir zaman ama sırf sen bunları seviyorsun diye o gün dilek tutmuştum." Güldüm. Valeria ve batıl inançları işte.

"Seni dilemiştim. Çünkü sen hep çok güzeldin. Çok zekiydin ve çok eğlenceliydin." Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Buruk bir tebessüm kondurdu yüzüne.

"İlk aşkımdın çünkü sen benim. O gün dışarıda uyuyakalmıştık, birlikte. Hava soğuk olduğu için birbirimize sarılmıştık. O gün, o zaman seni dilemiştim ben." Duyduklarıma inanamıyordum.

"Sonra sen hep Remus'la yakın olmaya başladın. Hep beni arkada bıraktın. Ben de bana karşı arkadaşlıktan fazla bir şey hissetmediğini düşündüm. Sonra Lily çıktı karşıma" Onu birinci sınıftan beri seviyordum ve şimdi olma ihtimalimizin ellerimin arasından gitmiş olması...

"Remus sana karşı olan hislerimi anlamıştı." James, kaşlarını çatmıştı.

"Bunu da bana sorduğunda, ona her şeyi anlatmıştım. O yüzden o kadar yakındık."

"Şimdi ise sen başkasıylasın ve ben de... Ben de iyiyim. Arkadaşlığımızın zedelenmesini istemiyorum James." dediklerime karşı kafasını salladı.

Kollarını açtığında ona sarılmanın ve birbirimizi daha fazla üzmememiz gerektiğini anlamıştım. Ona sıkıca sarıldım belki de en sıkı sarıldığım sarılmaydı.

James olayı kapanmıştı ve ben iyi olacaktım.

Kırık UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin