Bölüm 3: Kukla

536 76 18
                                    

Xiao Fuxuan'ın tabutu mu?

Xiao Fuxuan...

Wu Xingxue içinden usulca bu ismi tekrarladı.

Astları onu takip ederken bir yandan da tabuta fazla yaklaşmadıklarından emin oldular.

Ning Huaishan başını kaldırdı ve kafası karışmış bir şekilde sordu, "Ne-neden Tianxiu Ölümsüz'ün tabutu burada?"

İyi çocuk, benim yerime konuşabiliyor.

Wu Xingxue hâlâ Xiao Fuxuan'ın kim olduğunu merak ediyordu fakat yanlışlıkla bir hata yaparak kimliğini açığa çıkarmaktan da korkuyordu. Neyse ki Ning Huaishan'ın geveze ağzı bazı sorunlardan kaçınmasına yardımcı olmuştu.

Bu gerçekten tuhaf bir durumdu.

Wu Xingxue buradaki işleyişi bilmese de daha önce birçok kitap okumuştu.

Bu hikayelerde ölümsüzlerin hepsi iblislere pislikmiş gibi davranırdı. Yelpazenin zıt taraflarında dururlardı ve hiçbiri diğerine tahammül edemezdi. Kim tabutunu İblis Lord'un hapsedildiği yere bırakmaya istekli olurdu ki? Huzurlu bir ölüm yaşamaktan bu kadar mı korkuyorlardı?

Tabi başka bir sebep yoksa?

Wu Xingxue bunu düşünürken yeşim tabutun kenarlarına dokunmak için elini uzattı.

Küçüklüğünden beri kötü bir alışkanlığa sahipti. Que Şehri'nin soylularının çoğu köpekbalığı incileri, prajna heykelleri, dünyevi fenerler ve diğer bulunması zor olan şeyleri severdi. Hepsi kulağa birbirinden daha merak uyandırıcı geliyordu.

Fakat o farklıydı.

Daha gelenekseldi ve beyaz yeşimi çok severdi. Her gördüğünde öne uzanıp kalitesini test etmekten kendini alıkoyamazdı.

"Sahte olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen kıyafetleri için bir tabut falandır."

"Ama yine de bu garip. Kıyafetlerini buraya gömmesi kendisinin burada olmasından ne kadar farklı?"

"Haklısın! Yıkık dökük bir dağ tapınağındaki çirkin taş heykeller bile gerçek bir ölümsüzün ruhsal enerjisinden bir parça alabilir. Üstlerine giydikleri kıyafetlerin bu enerjiden faydalanması daha da olası. Bundan ziyade, kıyafetler sadece bir parça enerjiyle yetinmezler, Tianxiu Ölümsüz'ün varlığından farklı değillerdir. Chengzhu, sen..."

Ning Huaishan başını çevirip Chengzhu'nun tabuta dokunduğunu gördüğünde sözlerini henüz bitirememişti.

Ning Huaishan: "......"

Ning Huaishan: "???"

Gerçekten tuhaf.

Bu sahne astları suskun bıraktı.

İblis Lord'u anlamak gerçekten zordu ve eylemleri genellikle insanların beklentilerinin ötesindeydi. Gülümsediğinde bu her zaman mutlu olduğu, nazik bir ton kullandığında ise bu her zaman size iltifat ettiği anlamına gelmiyordu.

Hizmet etmek zordu ve memnun etmek daha da zordu.

Ama onu Canglang Kuzey Sınırları'na zincirleyen Xiao Fuxuan'dı. Neden... neden bu tabuta dokunuyordu?

Ning Huaishan yavaşça sormadan önce dudaklarını yaladı, "Chengzhu, ne yapıyorsun...?"

Astlar, Wu Xingxue ile yüz yüze gelmeden önce birbirleriyle bakıştılar. Ning Huaishan'a en yakın kişi aniden bir şeylerin ters olduğunu hissetti. Uzandı ve Ning Huaishan'ın eline parmağıyla şunları yazdı:

Unseen Immortal Of Three Hundred Years [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin