6 ay önce
Kalbimdeki derin yara maziydi ancak acıtıyordu .
Yüreğime ördüğüm taş zeminler bir bir üzerime yıkılıyordu ve ben altında kalıyordum .Ben babasının hiç sevmediği annesinin ise öksüz bıraktı o kızım yani senden bir parçayım .
Kalbimin taşlı zeminine yağan bir sonbahar yağmurunda çıplak ayaklarla yürüyorum .
Üşütmüşüm biraz ve sıcak bir çorba yapan bir annem bile yok ." 1.000. 000 000 "
Duyduğum rakam ile kafamdaki tüm düşünceleri sildim ve karşımdaki adamın çakır rengi gözlerine odaklandım .Söylediği rakam tam olarak ihtiyacım olan paraydı ama vicdanımın pençeleri yüreğimi kanatıyordu , bu yanlış gitme diyordu .
" hesap numaramı atarım "
Diyerek oturduğum masadan kalktım .
Sahilde bir kum olup tüm insanlardan uzaklaşasım vardı .Yavaş ve seyrek adımlarla planımın ilk aşaması için kaydımın yapıldığı sanat tarihi fakülteye gitmem gerekiyordu ve yalandanda olsa birkaç arkadaş edinmeliydim yoksa göze batabilirdim .
Durakta otobüs beklerken aklıma milyonlarım olduğu geldi ama okulda göstermelik bir bursla okuyan kızın taksiyle gitmesi pek mantıklıca olmazdı .
Sinirli bir şekilde otobüse bindim .
" hayır arkadaş paran var ama yine fakirsin bu nasıl iş "
Kendi kendime söylenirken yanımdaki teyze şaşkın bakışlarla bana bakıyordu .Sinirlerim tepeme çıkmışken otobün ani firen yapması ve ön doğru düşmem beni dahada sinirlendirmişti .
Neyseki kafa üstü düşmeden biri beni tutmuştu .
Sinirli bir şekilde önüme düşen saçlarımı gözümün önünden çekerken bir yandanda şöföre sövüyordum ." ya ben düşüp kafamı çarpıp beyin kanaması geçirip
ölseydim ! "
Etrafımdaki bir kaç kişi alayla gülmüştü şöför ise dikiz aynasından bana bakarak" eğer bir beynin olsaydı beyin kanaması geçirerek ölebilirdin "
Dedi .
Bu sefer etraftakiler daha da alaycı bir şekilde gülmeye başladılar .
Ayrıca o ne biçim laf sokmak öyle ilkokulda falanmıyız .Sinirli bir şekilde otobüsün orta yerine oturarak kolarımı küçük bir çocuk gibi birbirine kenetleyerek bileğimin acısından yüzümü buruşturdum .
" şaka yapıyorsun orda oturmayacaksın değilmi ? "
Yooo şaka falan yaptığım yoktu zaten ben mizahtan da çok anlamazdım ki .
Kafamı kaldırıp sesin sahibine baktım , yeşil rengi gözleriyle şaşkınca bana bakıyordu ." hayır " dedim kesin bir dille .
Kolumdan tutarak bir çırpıda kaldırdı beni .
Tamam ben zayıftım ancak bu çocukta da hayvan gücü vardı .
" eğer ezilmek istemiyorsan çocuk gibi davranma "Hee sen çok biliyon gerizekalı
Tam ona cevap verecekken durağa gelmiştik. hızlıca kimseye bakmadan inerek okula doğru yol aldım .
Arkamdan duyduğum " hey " bana hitaben kulanılmıştı gailba dönüp arkama baktığımda yeşil gözlü çocuk koluma dokundu
"Bu okuldamısın ? " dedi .
Güzel bir başlangıç olabilirdi , ergen arkadaşlar ve 'seninle ölüme kadar ' klişesi işime yarayabilirdi .
" evet sanat tarihi bölümü " dedi sıcak bir tavırla .
Şaşkınca " bende aynı bölümü okuyorum "
Bingo ! Aynı bölün, aynı sınıf ve mükemel bir dostluk .
Karşımdaki çocuğu biraz daha inceledim .
Kahverengi saçları , yeşil gözleri , hafif kaslı vücudu ve yüzünden hiç eksilmeyen gülümsemesi sempatik biri olduğuna açıklık getiriyordu .
" dersin başlamasına daha var birşeylermi içsek ?"
Teklifimi geri çevirmeyip beni onayladı .
" bu arada delfin ben " diyerek elimi uzatım ona
" bende mahzen " diyerek uzatığım elimi tutu .
" ismin güzelmiş mahzen " gerçekten güzeldi ama garipsemiştim .
" seninde öyle delfin . Bu arada seni arkadaşlarımla tanıştırıcam "
Hemde ne bingo !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimsezler müzayesi
HumorKapılar bir bir yüzüme kapanaıyordu , kendimi kış mevsiminde yaşamaya çalışan bir serçe gibi hissediyorum öleceğini bile bile çırpınan . Bu yola kendi isteğimle girmiştim vicdanımın sesini , yüreğimin adaletini susturarak kabullenmiştim bu yalnızlığ...