1. bölüm ( cehenem )

2 0 0
                                    

Titreyen elerini arkasına saklayarak gözlerini boş odada gezdirdi .
Yorgundu gözlerinin altında oluşan morluk bunu kanıtlıyordu .
Uykusunu kaçıran kabusları gecelerini zehir ediyordu .
Vicdanının tehlikeli oyunuda yenilmişti şimdi o yüreğini parçalayan duyguyla ağır bir savaş veriyordu .

Kendini kurtarmak için girdiği yolda hiç düşünmeden başkalarını yakmıştı ve bu onu ömür boyu harap edecekti .

Hesap vakti gelmişti , hiç bu kadar huzursuz hisetmemişti kendini .
Bir delinin düşünceleri kadar gerçekçi ve saçma sebepleri vardı ancak anlatacak gücü yoktu .

O hiç sevgi görmemişti ve başı okşandığında bunu bir tehlike olarak görmüştü .

Şimdi ise bir kin ateşinde can veriyordu .
İstemedende olsa yaktığı canların hesabını veriyordu .

Açılan kapıyla boş odada yankı oluşmuştu o ise başını hiç yerden kaldırmadan oturduğu sandaliyesinde huzursuzca kıpırdanmıştı .

Kendini o kadar hüzünlü hisediyordu ki sanki nefes almaya bile hakkı yokmuş gibi düşünüyordu veya düşündürtülüyordu oysa sebeplerini kimse bilmiyordu sadece yaptığı yanlışlara takıyorlardı .

Gardiyanın geri çekildikten sonra yüreğini hoplatan o turkaz rengi gözleri gördü .
Görünce bile kalbine bir hançer saplanıyordu .
Suçlu gözleri turkaz rengi gözlere bakmayı istiyordu ama her bakışında o eski saf sevgiyi değil derin bir nefret görüyordu .
O saf sevgiyi kendisi kirletimişti ve bunu çok iyi biliyordu .

Bir bataklık gibiydi tüm güzelikleri mahvetiyordu .

Sert adımlarla içeriye girip tam karşısında oturdu genç adam .
Kızıl rengi saçları ,mavi gözleri , fazlasıyla zayıflamış bedeni .
Her haliyle çok güzeldi kalbini paramparça edecek kadar güzeldi .

Ancak ruhunu şeytana satığı hazan bir gecede kaybetmişti o saf güzeliği ve belkide o şeytanın ta kendisiydi .

" susuyorsun " dedi genç adam kuru bir sesle .
Gözlerini yerden kaldıramıyordu delfin şuan tek odak noktası masanın rengiydi .

" niye delfin niye ? "
Yine o derin sesizlik .
Cevap vermek istiyordu ama sesi içine kaçmış gibi hisediyordu
" nerde benim tanıdığım o saf , masum kız "

Yavaşça gözlerini karşısındaki adamın turkaz rengi gözlerine çevirdi .
" öyle biri yoktu ares sen sadece bir yalana inandın "

İki gökyüzünün birleşmesi gibiydi birbirlerine olan bakışmaları .
Birini gözlerinde nefretin ardına sığınmış sevgi ,
Diğerinin gözlerine ise kötülün ardına sığınmış saflık vardı .

" neden delfin ? "
Aynı soruyu tekrar etti ares ancak onun buna verebilecek bir cevabı yoktu .

Beş dakika kadar bir süre kimse konuşmadı derin sesizlik içinde ikisine birbirlerinden hariç odanın her yerine bakıyorlardı .

Sesizliğe son vermek adına sandaliyesinden kalktı ares
" belliki verecek bir cevabın yok "
Yine sustu delfin çünkü o sustuğu zaman içindeki adaletin sesini duyuyordu .

Görüş odasının kapısını çalarak gardiyanın açmasını bekledi ares .

Gardiyan kapıyı açtığında kafasıyla verdiği işaretle hareket etmesini söyledi .
Gardiyan cebinden çıkardığı anahtarla delfinin kelepçeye bağlı olan tek elini açtıktan sonra hızlıca görüş odasını terk etti .

Delfin şaşkın gözlerle bir kelepçenin sıkmış olduğu koluna birde karşısında ateşli gözlerle onu izleyen arese bakıyordu .

Ares tekrardan delfinin yanına gelerek elerini masaya koyup yavaşça kulağına doğru eğildi .

Hayla o kokusu aklını başından alıyordu ancak kendini şeytanın kibirli kolarına bırakmamalıydı .

" cehenemine hoşgeldin delfin yosun "

kimsezler müzayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin