2 | çatlak hanım

311 45 22
                                    

2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.BÖLÜM: ÇATLAK HANIM

( İyi okumalar! Lütfen oy atmayı ve satır arası yorumlar bırakmayı unutmayınızz <3 )

———


EĞER birisi arkasından konuşuyorsa bilirdi. Sahte gülümsemeler atsın, gerekirse dünyanın en yetenekli aktörü gelsin ve karşısına otursun onu iki çift kandırmacasına inandıramazdı.

Bazen gerçekler görülmemeliydi, yalanların lazım olduğu noktalar da olurdu ve Bianca bu yüzden duymamayı seçiyordu. Uzun zamandır hiçbir insanın zihnini okumamıştı.

Tanrım, bu akşam başı ağrıyacaktı.

"Ne kıyameti?" diye sordu iri cüsseli olan, gözleri o meraklı parıltıyla ışıl ışıldı. Kız suyunu içerken bile nasıl yapıyordu bilmiyordu ama rahatsız etmeyi başarıyordu.

Saniyeler önce ağzına kadar dolu olan su bardağı birkaç koca yudumda bitti. Elinin tersiyle ıslak dudaklarını sildi, bardağı masanın üzerine sertçe koyuverdi. Ona bakan bunca insana karşılık soğuk bakışlar fırlattı.

Kesinlikle daha iyi günler görmüştü.

"Dünyanın sonu; milyarların öleceği, hepimizin geberip gideceği çok sevgili ölüm günümüz. Daha fazla betimlememi ister misin?"

Yine de eve yazık olacak, diye düşünmeden edemedi Bianca. Kardeşler birbirleriyle bakışmakla meşgulken dikkatini devasa salonda gezdirdi, işlemelerde ve pencerelerde. Hala kurumamış olduğu için hayatında oturduğu en rahat kanepede iki büklümdü.

Gitmeden önce birkaç mücevher, parlak yüzük cebe atsa aylık otel rezervasyonunu çok rahat çıkartırdı fakat -ne kadar da trajikomikti- bir hafta bile hayatta kalabileceğinden emin değildi.

Bianca'nın hemen çaprazında kahverengi kısa saçlı, elindeki küçük bıçağın uçlarıyla oynayan adam çatık kaşlarının altında şüpheci gözlerini ona dikti.

"Buna inanmamızı mı bekliyorsun?" diye sordu son derece rahat bir tavırla. "Deli saçması."

"Tez zamanda ölecek bir adam için fazla cesur sözler."

Döndürdüğü bıçak durdu, adamın dişlerini sıktığını fark etmişti. "Kimse ölmüyor ve sen de artık hangi tımarhaneden kaçtıysan oraya geri dönüyorsun, çatlak hanım."

Çatlak, kelimesinin içinde bir yerlerde küçük kıvılcımlar çıkardığını hissetti. Deli, kafayı yemiş, akıl hastası.

Bianca'nın yumuşak mimikleri taşlaştı ve kızmaya başladığını biliyordu. Öfkesini dindirirken oje kalıntılarının mavi parçacıklar bıraktığı tırnaklarını avuç içine geçirdi, hilal şeklinde izler bırakıyordu. Bakışları sertleşmişti.

Kıyamet || The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin