6 | küçük bir bahis

217 33 100
                                    

6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6. BÖLÜM: KÜÇÜK BİR BAHİS

( Selamlar, keyifli okumalar! )


———




ETRAF AĞIR parfüm, pahalı şarap ve para kokusuyla kaplanmıştı.

Çok para kokuyordu, çok para.

Göz alıcı ışıklandırma düğün salonlarını andırıyordu. Tavan alçak ve yeşil poker masaları yeterince büyük değildi. Şık giyimli kimse yok, bu mekan birkaç ağır makyajlı kadın ve oduncu gömlekli adamdan oluşuyordu.

Şehrin en sıradan, en ucuz kumarhanelerinden birisi olabilirdi.

Yine de her kumarhanenin kendince kuralları vardı ve buralara 1-2 basit çiple girerseniz ciddiye alınmayacağınızı bilmeniz gerekirdi: Sadece acemiler, evsizler ya da korkaklar elindeki yirmi dolarla oynamaya çalışırdı.

Bianca Atkins saniyeler önce sahip olduğu bütün servetini elindeki bu lacivert yuvarlak çipe yatırmıştı. Üstünde kocaman iki sayıyla '10' yazıyor ve adımları yavaşlamış, artık hangi masaya yaklaşması gerektiğini kestiriyordu.

Düşünürken tadı tatlı, kıpkırmızı dudaklarını yaladı.

Fazla sokak tarzı gözüken giyimiyle mekana uymuyor olabilirdi ancak uzun göz kalemi ve dudaklarındaki kiraz ruj günü kurtarıyordu. Bütün bunların hepsi, yakın bir güzellik mağazasının deneme ürünlerinin sonucuydu. Yaklaşık on beş dakikasını almıştı.

İstediği görünümü yakalamıştı, zeka seviyesi bir ördeğinkinden az gözüküyordu. İşte gecenin sinir bozucu adamı da bu tuzağa bir mıknatıs gibi çekilmişti.

Savsak adımların, kalın bir sesin arkadan yaklaştığını duydu. "Kayıp mı oldun güzelim?" diye sırıtırken bu az buçuk kilolu adamla arasında henüz iki metre olabilirdi fakat ağzındaki alkol kokusu kızın burun direklerine sızlatmıştı. "Senin gibi kızların evinde kalması lazım."

Orta parmak kaldıramazsın, diyerek içinden sayıklıyordu Bianca. Plana sadık kalmalısın, insanlara hakaret edemezsin.

"Aslında doğru yere geldim. Şey, sadece bu tarz mekanlara biraz yeniyim."

Sarımtırak botlarından başladı; omzunun altlarına kadar sarkan, dalgalı ve parlak saçlarında sona erdi. Hawaii gömlekli adam onu tamamiyle süzmüştü. "Yanında kimse yok mu?"

Titrek, endişeli ama sahte bir kahkaha attı. "Evet ve açıkçası biraz gerginim. Burası biraz renkliymiş de." Yalanlar iki dudağının arasından öylece döküldü. Kız beceriksizce sırıtmaya çalıştı. Özellikle kumarhanelerde rol yapma yeteneğini kimse sorgulayamazdı.

Buralar onun oyun alanıydı, doğup büyüdüğü yerlerdi ve bir daha hiçbirinin yanından dahi geçmemek için Bianca kendine söz vermişti. Belli ki bugün bir istisnaydı.

Kıyamet || The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin