Voldemort oturmuş, tahtında, ölüm yiyenlerin kavgasını izliyordu.
Ama aklında ki şeyler bambaşkaydı. Nedenini bilmediği hâlde Harry'i düşünüyordu. Gözlükleri, dağınık saçları...
Onda kendisini çeken bir şey vardı...
Derin bir nefes alarak, getirmeyi başardığı Tom Riddle görünüşü...
Her şey hıp hızlı gelişiyordu. Bunlara yetişmesi epey de yorucuydu.
Hele ki, Potter, onu çözemiyordu.
Düşüncelerine Lucius’un seslenmesi ile bitirdi.
"Harry Potter burda..." Genç Tom Riddle kaşlarını çattı. "Nerde?" Lucius başını kaldırdı.
"Toplantı salonunda" bir şey demeden uzaklaştım.
Hızlı adımlarla toplantı salonuna girdim. Potter, o burdaydı.
Midesi gıdıklandığını hissetti.
Etrafa baktığında tüm ölüm yiyenlerin asalarını ona doğrultuğnu fark ettim.
"Ah, Potter... Seni görmek ne zevk"
Harry sırıttı.
"Seni burunlu görmek... Gözlerimi yaşarttın Voldemort."
Riddle genişce sırıttı. Tam bir griffindor’luydu. Cesurluğu gözlerini yaşarttı.
"Senle konuşmak için geldim." Harry tam Tom gözüne baktı.
"Özel konuşmak istiyorum."
Bellatrix, Tom’un kabul etmeyeceği hakkında Harry'e söylemde bulunuyordu.
Ama Tom herkesin beklemediği bir şey yaptı. Herkesin çıkmasını emretti.
"Ne konuşmak istiyorsun Potter?"
Harry omzu düştü. "Beni öldürmeni istiyorum!"
Tom Riddle gözleri büyüdü. 'Beni öldürmeni istiyorum.' Bu söz beyninde yankılandı.
Yaşayan çocuk, şöhreti fazlaydı,
Ne istese yapabilecek kadar.
"Neden öldürmeni istiyorsun?"
Harry bu soruyla daha çok şaşırdı.
"Beni her zaman öldürmeye çalıştın!"
Tom onun etrafında dönmeye başladı.
"Bunu nereden çıkarttın?” dedi. "ben seni öldürmeye çalışmadım hem niye böyle düşündün ki?" dedi.
Harry anlamsızca baktı,şaşırmıştı, niye böyle demişti ki anlam veremiyordu.
"Sen beni öldürmeye çalıştın, her zaman peşindeydin hadi ama herkes senin beni öldürmeye çalıştığını biliyor.* Tom kahkaha attı.
"Ölmek mi istiyorsun, o zaman nedenini söyle öyle karar vereyim."
Etrafında dönmeyi bıraktı ve Harry’i inceledi.
Hiç fark etmemişti. Ama çocuk incecikti bembeyaz bir teni vardı, solgun görünüyordu ve yorgundu ayakta kalamakta güçlük çekiyor gibiydi.
"Nedeni seni ilgilendirmez hem senin kadar güç sahibi biri, öldürmeyi kolaylıkla yapabilir." Bunu dedikten sonra kendine istemsizce sarıldı.
"Orada sana iyi bakmıyorlar mı?" Harry sessiz kaldı. Ama Tom’a bu kadarı yeterdi.
Tom emin olmazcasına yaklaştı. Güven verici bir şekilde ona sarıldı.
Beklemediği anda bir hıçkırık sesi duydu. "Vernon amca’mın yanına tekrar gitmek istemiyorum." Ağlaması şiddetlendi.
Tom içinden bir şeyler koptuğunu hissetti. "Gitmeyeceksin"
"Söz mü?" Harry başını kaldırdı ve burnunu çekti. Tom buna güldü.
"Elbette ufaklık,istemediğin hiçbir şey olmayacak..."
Ne ilginç bir gündü ama...
~~~
Aşk meşk bekleniyordu galiba.
Ama olsun sonra ki bölümlerde aşk fazla olacak-
Burdan bana ilham veren, ama bana geri dönüş yapmayan kıza selamlar olsun. Kız yabancı ama...
Olsun :"
Umarım fazla sıkıcı olmamıştır. Yarın yeni bölüm atacağım ve bunu telafi edeceğim. Görüşürüz onigirilerim <3
