Hazal
Ben Hazal, 19 yaşındayım. Annemle yaşıyorum. Babam yok, 2 ay önce vefat etti. Annemle ufak tefek tartışmalarımız olsa bile birbirimizden başka kimsemiz yok. O yüzden iyi geçinmek zorundayız!
Bugün okuldan sonra arkadaşlarımla gezmek için annemden izin aldım. İzin almadan biryere gidersem sonu kötü olur! Ama annem izin vermedi çünkü bugün karşı dairemize bir çoçuk taşınıyormuş. Eşyalar için yardım etmemiz şartmış... Neyse canım dışarı çıkmak istemiyordum zaten. Bahane oldu.
Evin kapısını anahtarla açıp içeri girdim. Anneme ellerimi yıkayıp bir öpücük verdikten sonra odama geçtim. Bugün hava yağmurluydu. O yüzden üstüme siyah bir kazak geçirip altıma da kalın bi eşofman giydim. Yatağa uzanıp biraz sosyal medyada gezindim. Kapı çaldı. Galiba yeni komşumuz gelmişti. Annem bana seslendiğinde odamdan çıkıp salona geçtim. Yeni komşumuz baya yakışıklıymış. Ela gözleri, kalın dudakları, gergin çene hatları ve kahverengi kıvırcık saçları.
Ben çocuğu süzdükten sonra annem benim yeni komşumuzla tanıştırdı.
Annem " Kızım yeni komşumuz BERK" Berk'le el sıkıştıktan sonra "Merhaba, bende Hazal" dedim. Çocuğun gözleri çok güzeldi. Daha fazla bakarsam yanlış anlayacaktı o yüzden daha fazla bakmamaya çalıştım. Annem mutfağa gidip beni de yardım etmem için çağırdı ve koşar adımlarla mutfağa girdim.
Annem "Ne tatlı çocuk değil mi?" Anneme göz devirdim. Yine başlamıştı.
Bende "Evet" diye mırıldanıp geçiştirdim. Annem elime bir tabak verdi ve götürmemi işaret etti. Mutfaktan çıkıp salona geçtim. Elimde ki tabağı Berk'in önündeki sehpaya koydum. Bana gülümsedi. Bende gülümsemesine karşılık verdim. Sonra annem çayları da getirdi. Annem beni bilerek çocuğun yanına oturttu. Annemin bu hareketlerine uyuz oluyordum.
Annem "Kaç yaşındasın oğlum" Annemin Berke hemen oğlum demesine şaşırdım. Berk "20 yaşındayım Pelin teyze"
Annemle göz göze geldik.
Annem "Ne teyzesi oğlum bana anne diyebilirsin" Annemin kurduğu cümleden sonra gözlerimi kocaman açıp anneme baktım. Bana "Ne var be" dermiş gibi baktı. Berk "Olur anneciğim, ellerinize sağlık çok güzel olmuş" dedi. Çocuk dünden razı galiba anneme anne demeye. Annem topu bana attı. "Bizim kız çok hamarattır. Yeni taşındın ya sana yemek yapar yapar gönderir" Anneme yine kızgın bir bakış attım. Bir kere ben hamarat değilimdir. Daha yumurta kırmayı bile beceremiyorum. Berk bana dönüp, "Teşekkürler, şimdiden ellerinize sağlık" dedi utangaç bir tavırla, çocuğun yüzü kızardı. Anneme yine gözlerimi devirdim. Çaylarımızı içerken Annem "Birazdan bizim kızda gelir sana yardım eder oğlum" dedi. Bu kadın beni çıldırtacak. Yine kızgın bir bakış attım ama umurunda bile olmadı. Berk "Tabi iyi olur hem de tanışırız" dedi. Ela gözleri yine bana döndü, çok sıcak bakışları vardı. Bir süre birbirimize baktık. Gözlerimi ilk çeviren tabi ki ben oldum. Yarım saat kadar oturduktan sonra Berk'le dışarı çıkıp kolileri taşıdık. Bir anda dengemi kaybettim ve yere düşecekken Berk beni belimden tuttu. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim. Berk "Dikkat et ağır olanları taşıma, sana zarar gelsin istemem" dedi ela gözleri hala gözlerimin içine bakarken. Bende evet anlamında başımı salladım. Ağır olmayan kolileri eve yerleştirdim. Berk alnında ki teri silip bana döndü, "Perde asabilir misin?" Diye sordu. Bende "Evet" dedim. Ama benim yükseklik korkum vardı o yüzden korkup düşebilirdim. Berk de korktuğumu anladı ve "Korkma, seni tutarım. Ben asamam bu kalın parlaklarımla" dedi ve ellerine baktım. Gerçekten de kalındı ama hoş duruyordu. "Olur" dedim ve sandalyeye çıktım. Berk bana perdeyi verdi. Perdenin uçlarını takmaya başladım ama başım çok dönüyordu. Boyum yetmediği için de parmak uçlarıma çıkmak zorunda kaldım. Ve perdeye bastım. Perde yırtıldı. Dengemi kaybettim ve Berk'in kollarına düştüm. O an içimde çok garip bir his vardı. O Ela gözlerine bakarken kendimi kaybettim sanki. O da benim dikkatlice yüzümü inceliyordu. Sandalye yere düşüp çok ses çıkardığı için annem geldi. Beni Berk'in kucağında elimde yırtık perdeyle görünce bi an afalladı. Berk beni hemen yere indirdi. Çok uzundu. Ben 1.67 olduğuma göre o 1.80 vardır diye düşündüm. Ona bakabilmem için kafamı yukarıya kaldırmam gerekiyordu. Annem "Ocakta yemek kaldı" diyip odadan koştura koştura çıktı. O an ne diyeceğimi bilemeden dudaklarımı araladım. Berk benden önce lafa atladı. "Bir yerine birşey oldu mu? Özür dilerim" dedi elleriyle ensesini kaşırken. O an gözüme çok cool geldi. Bende afallayarak kafamı kaldırıp ona baktım. Aramızda gerçekten ciddi anlamda boy farkı vardı. "Hayır birşey olmadı, özür dilemene gerek yok" dedim, gözlerimi kaçırarak. O sırada yine annem geldi. Elinde bir tepsi vardı. Kek ve çay yapıp getirmişti. Tepsiyi annemin elinden aldım. Kolilerin üstüne koydum. Annem "Yorulmuşsunuzdur, biraz dinlenin sonra devam edersiniz" diyip çıktı. Berk hemen ikimize bir Tabure çıkardı. Çayımı yudumlarken bir şey fark ettim. Aman Allahım! Annem kekleri kalp şeklinde yapmış. Kekin yarısı bende, diğer yarısı Berk'te. Birleştirince kalp oluyor. Çay gemzime kaçtı. Ben öksürürken Berk'te keklerin şeklini görür görmez o da öksürmeye başladı. İkimizde karşılıklı öksürürken göz göze geldik. Berk hemen gözlerini benden kaçırıp kekten büyük bi ısırık aldı. Kekin yarısı gitti. Artık kalbe benzemiyordu. İçimden bir oh çektim. Bende kekten bir ısırık aldım. Berk gülmeye başladı. Ben "Neden gülüyorsun?" diye sordum sanki nedenini bilmiyormuş gibi. Berk "Annen baya tatlı bir kadın" dedi ve biraz daha güldü. Bende kendimi tutamayıp güldüm. Resmen karşılıklı kahkaha atıyorduk. Duvarlar ince olduğu için büyük ihtimalle annem seslerimizi duyuyordu. Bende Berk'e sessiz olmasını işaret ediyordum ki annem geldi. Kapı açık olduğu için girip çıkabiliyordu. Neden kapıyı kapatmadık ki?
Annem "Neye gülüyorsunuz" dedi ve ikimize bakarak sırıttı. "Siz çok iyi arkadaş oldunuz, hem Hazal da arkadaşı yok diye üzülüyordu. İyi oldu gelmen Berk oğlum" dedi annem. Ben yine gözlerimi devirdim. Berk'te bunu görerek biraz daha sırıttı. "Tabi, çok iyi arkadaş olucaz" dedi. Arkadaş kelimesinin üzerine vurgu yaptı. Bir şey mi demek istiyordu anlamadım. Ama iyi bir arkadaşa benziyordu, yani benim açımdan!❄️
Arkadaşlar merhaba
Bu kitaba biraz ara vermek istiyorum. Sebebi ise yeni bir kurgu yazmaya başladım. Ama tabiki bu kitapları okuyan sizlersiniz❤️. O yüzden bu kitaba devam etmemi istiyorsanız lütfen yorumlara yazın 🙏Kitabın adı: Evrenin Oyunu
Şuana kadar yazdığım en heyecanlı ve en güzel kitap olduğunu düşünüyorum.
Okumanız, yorup yapmanız ve oylamalarınızı bekliyorum💕