İyi Okumalar:)
-Onu gördüğümde sessizce dua okuyordu.
Sıkı Katolik bir ailesi olduğu için o kadar sıkı olmazsa bile bazı dini gereklikleri yerine getirirdi.
Yanaklarımdan süzülen gözyaşlarını sildim.İlk defa ona duyduğum öfkeden delicesine ağlıyordum ama ağlamayacaktım.
Ayağa kalktığında hızla yanına koştum,bana şaşkın ama kabullenmiş bir şekilde bakıyordu.
Yanına oturdum ve ellerini kavradım.
"Sevgilim,seni çok özledim."
Ellerini teker teker öptükten sonra bağrıma bastım.
"Seni bir daha kaybedemem."
"Bırak beni.Yapamayız artık;olmayız.Biz olmamalıyız. "
(guncelleme:aklima sevmemeliyiz sarkisi geldi)Öyle karmaşıktım ki,sadece gülümsemekle yetindim.
"Ben senden başkasını sevemem Jonghyun,geri dön bana,sana bir adım attıkça sen bir adım geri gidiyorsun.
Hadi geri dönelim;Ya da ben geleyim.Olmaz mı?"
Gözlerime baktı,öylesine istiyordu ki benimle beraber olmayı."Sende istiyorsun işte,gözlerini anlayabiliyorum Jonghyun,o kadar da yaşlı değilim ben. "
Burnumu çektim ve sessizce gözlerimi kapadım.
"Lütfen,bunu çok görme bana.""Lütfen git,sende bana bunu çok görme."
"Sensiz gitmek istemiyorum Seul'e."Artık dolmuştum,boğazıma bir yumru oturmuştu.Cevap vermiyordu,bu beni delirtiyordu.
Bağıra bağıra ağlamaya başladım,canım çok acıyordu."BEN SENİN YERİNE BİRİNİ SEVEMEM,ANLIYOR MUSUN BENİ?!"
Çığlıklarıma onun çığlıkları karışıyordu.
O da ağlıyordu.
"SEN BENİ ANLAMIYORSUN!"
Delirecek gibiydim.Yanından kalktım,hızlı adımlarla ilerlerken bileğimde bir el hissettim.
Beni kendine çekti ve sarıldı.İlk defa bu kadar huzurlu hissetmiştim kendimi.
Dudaklarımı birbirine bastırdım.Gözlerimi kapadım ve nefes alışlarını zihnime kaydettim uzun uzun.
"Sensiz ne yapacağımı bilemiyorum."Gözlerimi gözlerine dikti.
"Böyle olmasını bende istemezdim,senden kaçamıyorum;Bütün yollar sana çıkıyor."
Dudaklarını alnıma bastırdı.
"Her şeyi düzelteceğim."
"Buna şüphem yok ama bu süreçte seninle olmak istiyorum.Gel bana.Yine sabahlayalım,sabaha kadar aptalca şeyler hakkında konuşalım."
"Şimdi değil güzelim,ama sonra döneceğim sana.Bunun temennisini verebilirim."
Bir süre durdu sonrasında mırıldandı.
"Bana mühlet ver."
"Kaç ay?"
"Sadece 1 ay.Hatta iki hafta."
"Tamam,iki hafta sonra Osaka'daki kiraz çiçeği ağacının altında buluşacağız."
"Kabul ediyorum. "
-
olaylar olaylar.bombayı bıraktım hadi bakalım.