İyi Okumalar:)
-
Kafasını cama doğru çevirdiğinde büyük bir kırılma sesi duydu.Kendini biraz daha geri çekti.Camın kırılışından veya bunun komutla verilmesinden korkmamıştı,bu hayatta korkacağı tek şey Jonghyun'a bir şey olmasıydı ve galiba korktuğu başına gelmişti.
Öyle değilse telefonu neden o adamdaydı?
"Kalk ayağa."
"Kalkmıyorum."
Tam olarak kaburgalarının üzerinde kocaman bir cam parçası vardı.Elini cam parçasının yakınına koydu.
Elini tutmaya kalktığında cam parçasını bacağına sapladı.Camdan atlayıp koşmaya başladı.
Çimlerin dibinde bir telefon gördü.
Hızlıca mavi parlak kılıflı telefonu aldı,evinin yakınındaki boş siyah arabaya bindi ve kapıyı kapadı.
Telefon ekranına tıkladığında derin bir nefes aldı.
Rahatlamıştı,rehbere girdiğinde her şey daha da netliğe kavuşacaktı.
Rehbere girdi,kendi ismini yanında mor kalple bulduğunda rahatlamıştı.Mesajlara girdi,tanımadığı numaralardan biriyle konuşmalarına girdi ve numarayı aradı.
"Alo?"
"Sevgilim,sen beni nasıl aradın?"
"Sen iyi misin,neredesin?"
Bir öksürük sesi yankılandı.
"NEREDE OLDUĞUNU SÖYLE BANA!"
"Gyeonggu Sokak,aciliyeti yok dayanırım."
"SAÇMA SAPAN KONUŞMA,GELİYORUM!"
-allaaaah
nasıl olaylar oldu var ya kendim dahi inanamıyorum şuan
hoşçakalın:)