Gercekten yeni bolum yazacak gucu kendimde bulamadigim icin iilwb yb yazmak yerine buradaki hazir
taslaklardan atmaya karar verdim.Depremden etkilenen etkilenmeyen herkese gecmis olsun.
Umarim bu bolum az da olsa yuzunuzde bir tebessum olusmasina sebep olur.Lutfen metanetli kalin..♡
__Chan şimdiden arkadaşlarına anlattığı için pişman olmuştu.
Jisung okul bahçesinin ortasında 'hyungum aşık olmuş' temalı şarkısını söylerken, Changbin onu susturmak için üzerine atlamıştı. Onları ayırmak isteyen Hyunjin ise arada kaynıyordu.
Tam anlamıyla bir kaos ortamı vardı ve asıl şaşırtıcı olan bahçedeki kimsenin onları umursamamasıydı. Belki de artık herkes alıştığı içindi?
Chan, Jisung'un ortamdan kısa süreli de olsa ayrılmasını fırsat bilerek grupta IQ'su en yüksek olan Seungmin ile konuşmaya devam etti. Ona yardım etse etse Seungmin ederdi.
Diğerleri Chan'ın başından geçenlerle pek ilgilenmezken bu konu Seungmin'in oldukça dikkatini çekmişe benziyordu. Chan'ı dikkatlice dinledikten sonra bahsettiği notu görmek istedi.
Chan hızlıca ceplerini yokladı, fakat nota dair hiçbir şey yoktu. Ön cebini, arka cebini, cüzdanını, çantasındaki tüm gözleri yokladı ancak bulamadı.
Notu bulamadığını söylediğinde bugün goygoya fazla katılmamış olan Minho konuşmaya başladı.
"Belki hayal falan görmüşsündür hyung, olamaz mı? Uykulu olduğun için de gerçek sanmış olabilirsin."
"Olamam Minho, hadi gece gördüğüm hayaldi diyelim, sabah notu kendi ellerimle cebime koydum o da mı hayaldi?"
Hayır, rüya veya hayal olamazdı gördükleri. Bir hayal, kalbini bu denli çarptıramazdı. Hayal olsaydı dalin kokusunu yüreğinin en derinlerinde hissedemezdi.
"İyi de hyung, bahsettiğin kağıt parçası bile ortada yok. Nasıl anlayacağız gerçeğin ne olduğunu?"
Chan bir süre düşündükten sonra aklına gelen şey ile hızlıca telefonunu çıkardı.
"Merak etme, kağıdın kendisi değil ama onun yerine geçebilecek bir şeyim var."
Dün akşam kağıdın fotoğrafını çekmişti kaybetme ihtimaline karşılık. Gerçi, tam çektiği sırada telefonunun şarjı bitmişti. Yani fotoğrafın kaydedilmemiş olma olasılığı da vardı.
Yine de içinde küçük bir umutla galerisini açtı. Jisung ve Hyunjin'in telefonunu gizlice alıp çektiği onlarca fotoğrafı aşağı kaydırarak notu aradı.
Aradığını bulduğunda daha sonra şükür namazı kılmayı aklının bir köşesine yazarak tekrar Seungmin ve Minho'ya döndü.
O sırada hala kavga eden Changbin ile Jisung ayrılmış ve herkes tekrar Chan'ın etrafına toplanmıştı. Chan önce fotoğrafı herkese gösterdi ve ardından yüksek sesle söyledi.
"Bakın bu bahsettiğim not. Üstünde yazan ismi, Lee Felix'i, tanıyan var mı?"
Herkes olumsuz bir şekilde kafasını salladı. Daha sonra Hyunjin saate bakıp konuşmaya başladı.
"Şimdilik dağılalım, derslerimiz başlamak üzere. Ama en yakın zamanda araştırmaya başlarız merak etme hyung."
Herkes onu onaylayınca Hyunjin, Changbin ve Chan derse; Minho, Jisung ve Seungmin eve gitmek üzere dağıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
man in the nightmare - chanlix
FanfictionChan her gece gördüğü kabuslarının başrolü ile tanışmak istiyordu. "Bu hayat bize acımak istemedi. Başka hayatlarda görüşürüz, sevgilim." @yangwyb 28.01.2023