DELİ NAMUS

VARAN1

Kitap kapağında emeği geçen bunebeya333 ' e teşekkür ederim.

Medya
Faik Eliçin  ,Hayriye Dinçer, Berke Su

Hayriye yine babasıyla takışmış dağa gidiyordu. Bu huyu da yeni bellemişti. Ama Hayriye'nin kötü bir huyu vardı. Dağa çıkarken tüfeğini de alırdı. Belli mi olurdu karşısına it de kurt da çıkabilirdi.

Yürüdü de yürüdü çıktı dağa. Koca ağacın oraya vardı. Bir baktı koca ağacın arkasından sesler geliyor. Korktu, tüfeğine davrandı, sıktı bir el.

Arkasından köyün çobanı çıkmasın mı? Hayriye şoke oldu. Berke'ydi bu garip Çoban Berke. Hayriye heyecanlandı, konuşamadı.

Berke korktu, tanıyordu Hayriye'yi . Hayriye Berke'ye aşık oldu,
" Evlenecem ben bunla" dedi içinden.

Berke;
-Buyur Hayriye Hanım ne istedin, dedi.

Hayriye;
-Seni istedim ,dedi

Berke şaşaladı içinden tövbe çekti. "Namusuma mı göz dikti bu kız nördü" dedi içinden.
Hayriye kendini beğendirmeye çalışıyordu. Paçalı donunu gösterip firikik vermeye çalışıyordu. Berke utandı, içinden tövbe çekti. Hayriye durur mu güldü de güldü. İçinden  "Alacağım seni çoban Berke Su" dedi. Hayriye az salındı ,az göz süzdü, az güldü. Kendi kendine cilveleşti sonra bastı gitti konağa. Berke Su da rahat bir nefes aldı sonunda.

Aradan biraz zaman geçti Ağa Berke'yi konağa çağırdı. Berke korktu, Hayriye yüzünden çağırıldı sandı.
Sonra mecburen gitti konağın kapısını çaldı. Vurdu da vurdu açan yoktu. Kapıya sinirle bir baktı , kapıyı Hayriye açtı.
Hayriye Berke'yi görünce kendine çeki düzen vermeye durdu.

Hayriye;
-Niye geldin Berke Su?

Berke Su ;
-Ağama geldim. Beni çağırmış.

Hayriye;
-Yoksam beni babamdan istemeye mi geldin Berke Suuu ?

Berke içinden tövbe çekti. Bu kız azmıştı. Namusuna göz dikmişti. Sonunda bu kızla evlenirse yanmıştı.

Hayriye;
- Hadi içeri geç de sana soğuk bir ayran yapayım içinin yangınını alır , dedi

Berke korkarak geçti kapıdan.

Berke;
-Selamün aleyküm ağam destur var mıdır?

Ağa ;
-Aleyküm selam buyur Berke Su hoşgeldin.

Berke Su divana oturdu ama içi içini yiyordu onun Ağayla işi olmazdı ki yoksa Hayriye'yle mi ilgiliydi. Bu kız başını yakmıştı . "Allah'ım sen bana yardım et" dedi içinden.

Berke;
-Buyur ağam beni istemişsin bir
kusurum mu oldu?

O sırada Hayriye elinde ayranla geldi.Göz kırparak Berke'ye ayranı verdi.
Berke hemen ağaya döndü.

Ağa;
-Sag ol kızım, deyip Berke'ye döndü.
-Yok evladım ne kusuru bizim koyunları sen otlatsan diğer koyunları başkasına versen diyecektim. Bilirsin bizim koyun çoktur.

Berke;
-Sen nasıl uygun görürsen ağam.

Ağa;
-Tamam o zaman bizim kahyaya gitmeden görün yarın gel al koyunları.

Bu sırada Hayriye göz süzüp gülüyordu Berke'ye. Arada babası görmeden paçalı donuyla firikik veriyordu.
Berke çok utandı bu duruma.

Berke;
-Tamam ağam ben kalkayım o zaman müsaadenle.

Ağa kızını fark ederek;
-Tabii evladım hadi selametle.

Berke Su topukladı hemen Hayriye'nin gözleri göz değildi. Ne demişti rahmetli nenesi "Azmış kudurmuştan beterdir."
Nenesi haklıydı bu kız azmıştı.