ben geldim okula sen gelmedin miii
8.16✓
jungkooook
8.18✓
ders baslayacak az sonra
8.27✓
hâlâ mi yoksun:(
8.30✓
hoca yokmuuuyuuss
8.38✓
jungkook
nerdesin?
8.49✓
merak etmem gereken kisimdayiz
hatta onu gectik cildirma kismi
8.56✓
neyse ya uyuyakalmissindiiiir
seni seviyorum jungo
9.07✓
chan de senden haber alamadigini soyledi
dun gece bir sey mi oldu
beni biraktiktan sonra
saat kac oldu sevgilim yoksun hâlâ
okul cikisi yanina gelecegim
umarim uyuyosundur
13.20✓"Sonra görüşürüz Roseanne!" Arkamdan bağıran Lalisa'ya sade bir el kaldırmayla cevap verdikten sonra hızlı adımlarla durağa yürümeye başladım, otobüsün gelmesine iki dakikadan daha az bir süre vardı. Arada elimdeki telefonu mesaj gelmiş mi diye kontrol etmeyi ihmal etmiyordum ama tık yoktu. "Rosé!"
Beni durduran sesle arkamı döndüğümde, zaten dönmeden önce anlamıştım, seslenen kişi Jaehyun'du.
Saate yine baktığımda konuşmayı kısa tutarsam otobüse yetişebileceğim kanısına varmışt-
Otobüs geçti.
Gülümseyerek Jaehyun'a döndüğümde içimden kendimi dizginlemeye çalışıyordum, bu onun suçu değildi; gün boyunca kendini merak ettirip beni evine gitmek zorunda bırakan Jungkook'un suçuydu.
"Nasılsın?"Jaehyun'du bu, sesimin tınısından bile anlardı bir sorun olup olmadığını. "Bir problem mi var?"
Başımı aşağı yukarı salladım.
Kolunu omzuma attı ve omzumda olan eliyle kolumu sıktı. "Anlat bakalım, zamanımız bol."
Ona göre gerçekten de zamanımız bolmuş, çünkü gitmeme izin vermedi.
Baştan sona Jungkook'la aramızda geçenleri, hissettiklerimi, bana göre Jungkook'un hissettiklerini; hepsini detaylı bir şekilde anlattım. Sonuç: Jungkook'un biraz yalnız başına kalmak istemesi, bu yüzden şimdi doğrudan eve gitmem ve o bana yazana kadar yazmamam.
Ama bu bana mantıklı gelmiyordu, o benim erkek arkadaşımdı ve onu yalnız bırakmak- ne bileyim mantıklı değildi işte. Ben bu durumda olsam kesinlikle yalnız bırakılmak istemezdim. Omzumda bir el, kulağımda bir 'her zaman yanındayım' sesi olsun isterdim. Bu yüzden planım eve geçtikten sonra babama görünüp penceremden atlayarak Jungkook'a gitmekti.
Yol boyunca düşündüm, hatta biraz fazla düşünmüşüm; bir ara yanlış sokağa sapmıştım. Meğer mahallemizde neler neler dönüyormuş, öğrenmiş oldum. Şimdiyse anahtar deliğine anahtarımı sokmaya çalışıyordum. Arkada anahtar mı vardı? Yoksa sorun tedirginlikten titreyen ellerimde miydi? Ona çok, gerçekten çok kızacaktım.
"Özür dilerim canım, anahtar arkada kalmış." Gülümseyerek kapıyı açan babamın yanağına bir öpücük kondurduktan sonra günlük her zaman ki konuşmamızı kısa keserek odama çıktım, gerektiğinden fazla zaman kaybetmiştim. Bilmiyorum, böyle konuşunca da kendimi kötü hissediyorum. Kaç yıllık arkadaşım Jaehyun'a ayıp ediyormuşum gibi.
Saate baktım, on buçuğa geliyordu. Kıyafetlerimden kurtulup hızlı bir duş aldım, acelem falan var ama sevdiğim çocuğun yanına gidiyorum yani.
Şimdiyse tek bir işlem kalmıştı: babama fark ettirmeden sevgilimin evine gitmek. Haha, en kolayı buymuş gibi anlatıyorum bir de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarette daydreams, roségguk♫
Fanfiction'Binlerce çiçek arasından eşsiz çiçeği bulmak gibiydi seninle tanışmak.' rs&jk