2

1.5K 65 10
                                    

Hafif kıpırdandı minik beden. Kaç saattir uyuyordu bilmiyordu ama dinlenmek ona iyi gelmişti. Taehyung onu fena yormuştu.

Izlenme hissiyle kafasını sağa çevirdi. Seokjin yüzündeki tatlı gülümsemeyle ona bakıyordu. O da seokjine gülümsedi.

"Hadi bebeğim. Uyan ve karnını doyur yoksa gece uyuyamayacaksın" dedi seokjin. Yoongi onu onaylayıp yerinden doğruldu ve ayağa kalktı. Seokjin'in yüzüne bakmak için kafasını yukarı kaldırdı sonra ayaklarının ucunda yükselip dudağına minik bi öpücük kondurdu. Minik bir öpücük olmasını istiyordu ama seokjin onun bu tatlılığın dayanamayıp öpücüğü derinleştirdi. Işin içine diller girdi. Resmen küçük bedenin küçük ağzını sömürüyordu. Daha fazla uzatmadan geri çekildi Jin. "Hadi güzelim mutfakta bekliyorum."

Jin odadan çıkarken Yoongi banyoya geçti. Elini yüzünü yıkadıktan kenarda duran ağrı kesici kremleri aldı ve salona doğru yürüdü.
Salondaki geniş masada oturan Tae ve jimin birbirleriyle konuşup projeleri üzerinde tartışıyorlardı. Yoongi onları gördükten sonra Taenin yanına yürüdü.

Taehyung yanına yaklaşan beden ile kafasını kaldırdı ve yoongiye baktı. "Kremleri sürer misin hyung?" Onu onayladığını belirtmek için elindeki kremleri aldı Taehyung. Buna karşılık olarak Yoongi Taehyung'un bacakları arasında, sırtı Tae'ye dönük bi şekilde bekledi. Taehyung yaralarla güzelce ilgilendikten sonra yoongi mutfağa doğru yol aldı.

Seokjin, Yoongi için yiyecek şeyler hazırlamıştı bile. "Teşekkürler hyung." Dedi Yoongi ve seokjinin oturması için gösterdiği sandalye yerine tam Jin'in kucağına yerleşti minik beden. Buna karşılık jin bir şey demeden kucağındaki bedenin beline kollarını sarmış ve yemeğe başlaması için ona yardımcı oldu.

Yoongi'yi elleriyle beslediği süreç boyunca tatlı tatlı sohbet etmişlerdi. Yoongi ona saçma sapan sorular soruyor buna rağmen Jin sabırla onu dinliyor ve sorduğu ger soruya özenle cevap veriyordu. Tabii bu sırada küçük bedenin ağzına da yemek sokuyordu.

"Hyung kaşığa kaşık adını verirlerken nerden bilmişler onun kaşık olduğunu? Ya kaşığa kalem deseydik nolurdu?"

Seokjin hafifçe kıkırdadı. "O zaman kaşığa kalem derdik bebeğim." Bunun üzerine Yoongi de kıkırdadı tatlı tatlı ve Jin'in kucağında oturduğundan dolayı karnında oluşan sancıları görmezden gelerek kendini daha çok bastırdı üzerinde oturduğu bedene.

"Tae seni çok yordu ve bunun üzerine sertçe seni sikmemi istemiyorsan yaramazlık yapma aşkım." Derinden gelen sesiyle fısıldadı yoonginin kulağına. Ancak buna rağmen aldığı karşılık yine aynı oldu ve Yoongi kendini tekrardan bastırdı.

Seokjin artık dayanamadığını hissetti ve kucağındaki bedenin belinden tutup altındaki sandalyenin düşmesini umursamadan küçük bedeni masaya yasladı sertçe. Yoongiden gelen inleme ile daha çok şevhet ile dolduğunu hissetti. Bu çocuk beni öldürecek diye düşündü.

Masaya yasladığı bedenin altindaki şortu, iç çamaşırıyla beraber sertçe aşağı doğru çekiştirerek çıkardı. Ardından elleri kemerine gitti ve sabırsız bir şekilde onu da çekiştirerek çıkardı. "Asla akıllanmayacaksın değil mi küçüğüm! Hep böyle arsız birisi olacaksın."

Üst bedeni, yüz üstü masaya yatmış bir şekilde bekleyen beden güldü hafifçe ve bir kedi gibi mırıldandı. "Hmm babacığım acele et lütfen."

Seokjin, yalnizca kisakollu bir tişört ile kalan yoonginin deliğine getirdi uzun parmaklarını. Yemek boyunca sürekli kendisine sürtündüğü için zevk suyunu salmıştı Yoongi. "Bebeğimi hazırlamam bile gerekmiyor çünkü o benim için  hazır zaten." Dedi jin ve çıkardığı penisini yoonginin deliğine sürtmeye başladı. Amacı yoonginin zevk suyu ile kendini ıslatmaktı.

Kedi gibi inleyen küçük beden sonunda dayanamadı "Hadi hyung acele et." diye mırıldandı. Onun isteği ile kalın penisi deliğe konumlandırdı ve yavaş yavaş sokmaya başladı. Bu sırada Yoongi inlemeye devam ediyordu ve o inledikçe jin daha çok azıyordu.

En sonunda tamamen girdi ve biraz duraksadı. Altındaki bedenin alışması için bekledi. Ondan devam etmesi için komut bekliyordu çünkü canını yakmak istemiyordu. "Devam et hyung, lütfen." Küçüğünden gelen komutu duyduktan sonra hafif hafif hareket etmeye başladı.

Çok zevk alıyordu. Yoongi'nin sıkı deliği onu öyle bir sarıyordu ki gözleri kararıyor ve bacakları titriyordu zevkten. Orta hızdaki temposuna devam ederken altında inleyen bedeni daha da rahatlatmak ve zevk almasını sağlamak için üst bedenini sırtına yaslamış ve kulağına fısıldıyordu.

"Mükemmelsin bebeğim. Şu halimize bir bak, nasıl da sarıyorsun beni. Hisset aşkım, seni nasıl siktiğimi hisset ve bu zevki unutma."

Jin ona bu tarz cümleler söyledikçe Yoongi daha fazla inledi ve o inledikçe jin hızlandı. Jin hızlandıkça Yoongi daha çok zevk aldı ve bu böyle sürüp gitti.

Yoongi artık dayanamadı ve büyük bir titreme ile boşalmaya başladı. Kendisini sıktığından dolayı jin de hissettiği üst düzey zevk ile içine gelmeye başladı minik bedenin.

Titremeleri duruldu. Terli bedenler birbirine zaman verdi ve o huzurlu anlarında sakinleşmeyi beklediler.

Jin kenarda duran peçetelikten aldığı peçeteler ile yoonginin deliğini ve bacaklarına akan menileri sildi yavaşça. Ardından sakinleşen bedenin ayak ucundaki eşyalarını giydirdi.  Bu sırada Yoongi hissettiği rahatlama ve mutluluk ile kendisiyle ilgilenen bedeni bekledi.

Ardından arkasını döndü ve kollarını doladı geniş omuzlu bedene. "Teşekkür ederim hyung." Dedi ve küçük bir öpücük bıraktı Jin'in dudaklarına.

"Asıl ben teşekkür ederim sevgilim." Dedi ve o da küçük bir öpücük bıraktı Yoongi'nin dudaklarına.

Ve birbirlerine duydukları yoğun duygular ile gözlerinin içlerine bakarak zaman geçirdiler. Biraz öpüştüler ve biraz sarıldılar.

.......

Devam etçek ayol

Bb😽

MissionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin