𝐡𝐨𝐭 𝐧 𝐜𝐨𝐥𝐝 ↬ 𝐣𝐢𝐤𝐨𝐨𝐤

10

slm

yine ben 🥹

*
-jungkook&jimin-

jimin
Nerdesin sen

jungkook
geliyorum

jimin
çabuk ol
davetliler gelmek üzere

jungkook
uçarak gelemem ya

jimin
yapabiliyorsan uçarak gel
zaten onca derdimiz var
Bir de senin zahmet edip gelmeni bekliyoruz

jungkook
Arabaya biniyorum
yazma

jimin
ok

*

"Eşinizi öpebilirsiniz"

Papaz'ın söylediği şeye karşın Namjoon yaklaşıp Seokjin'i öptüğünde gülümsemiş, kalabalığa katılıp alkışlamaya başlamıştım. Sonunda evlenmişlerdi. Bütün o telaşa, strese ve heyecana değmişti. Onları gülümseyerek izlerken gözlerim Jimin'e kaymış, göz göze gelmiştik. Saniyelik bir bakışma olmuştu çünkü Jimin beni gördüğü anda gülüşünü söndürmüş, bakışını çevirmişti. Ben Namjoon'un arkasındaydım o da abisinin arkasındaydı. Geçenki olaydan haz etmediği ortadaydı ama artık yaptıkları çocukça geliyordu. Bu yüzden onun gibi çocuklaşmayacağımı kendime not ederek kalabalığa dönmüştüm. Seokjin ve Namjoon'un bütün arkadaşları buradaydı. Kimilerini tanıyordum kimileri ise yabancıydı.

Tören bittikten sonra herkes dağılmıştı. Önemli olan tören değildi zaten o göstermelik yapılmıştı. Seokjin'in dediği gibi asıl olay after party olacaktı ve törenden sonraki son dokunuşları yapmak için oradan ayrılmıştık.

Arabayı ben kullanıyordum. Jimin yanımdaydı ama bakışlarını sanki bana döndürmemeye yemin etmiş gibi cama çevirmiş dışarıyı izliyordu. Seokjin ve Namjoon arkada oturuyorlardı. Daha doğrusu Seokjin başını Namjoon'un omzuna koymuş, uyuyordu. Namjoon ise başını arkaya yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Araba sessizdi. Seokjin ve Namjoon yorgundu zaten ve bizimde onlardan kalır bir yanımız yoktu. Jimin'le konuşmak gibi bir amacımda yoktu bu yüzden sessizce araba sürmek en iyisiydi.

Otele vardığımızda her şey hazırdı. Odalar, süslemeler, yemekler hepsi özenle hazırlanmıştı. Dinlenmek istediğimi söyleyerek asansöre doğru yol aldım Jimin'de aynısını söyleyip arkamdan gelmişti. Birlikte asansöre ilerlemiş, asansörün gelmesini beklemiştik. Asansör girdiğinde ikimizde girmiş, Seokjin'in önceden kartını verdiği odaların olduğu koridorun kat numarasını tuşlamıştım. Asansörün içinde sessizce durmak ortamı dahada garipleştiriyordu.

Gözlerim artan kat sayısındaydı. Derince kaç kere yutkundum sayamamıştım. Gözlerim ona döndüğünde başını eğmiş, ellerini oynadığını görmüştüm. Bakışlarını üzerinde hissetmiş olacak ki bakışları bana döndüğünde anında gözlerimi kaçırmıştım. Nedensizce onunla göz göze gelmek istememiştim.

Sonunda kata geldiğimizde ikimizde odalarımıza ilerlemiştik. Odalar yan yanaydı, bir gecelikti. Elimdeki kart ile odama girmiş, etrafı bile incelemeden kendimi direkt yatağa atmıştım. Partiye kadar deliksiz bir uykuydu dileğim.

*

"Bir viski rica edebilir miyim?"

Bar masasına otururken söylemiştim baristaya karşın. Arkasından bir viski şişesi çıkarmış, bir bardağa katmıştı. Bana uzatır uzatmaz bardağı dikmiştim. İçmek için nedenim yoktu sadece içmek istiyordum. Gözlerim Jimin'i arıyordu. Bu saçma halleri sinirimi bozuyordu. İleriye baktığımda abisinin arkadaşları ile konuşurken görmüştüm onu. Bana bakana kadar gözlerimi ayırmadan izledim onu. Gözleri bana döndüğünde saniyelik bir bakış atmış ardından yine arkadaşlarına dönmüştü. Bu tavırları neyeydi anlamıyordum. Sanki onu öpen bendim.