14.Bölüm

556 56 17
                                    

By sunfcherry

"Baba ! Baba neden beni bıraktın!"

"Baba geri gel ! Oraya gitme ! Baba !"

"Annem de gitti sende gitme ! Anne neden beni sevmiyorsun ?!"

"Hey Seijun uyan ! Hepsi bir rüya uyan ! Geçti tamam , uyan!"

Son sözler Baji'ye aitti. Seijun uykusunda sayıklıyordu. Bir yandan da çırpınıyordu. Baji bu yüzden Seijun'u uyandırmaya çalışıyordu. Ve sonunda başarılı oldu. Seijun koltuktan sıçrayarak uyandı nefes nefeseydi. Baji'ye ne olduğunu sordu. Baji ise kabus gördüğünü söyledi. Seijun bu sözle gördüğü kabusu hatırladı. Terk edildiği bir kez daha aklına geldi. Babasını anlayışla karşılayabilirdi çünkü babası zor zamanlar geçiriyordu. Yaşanılan şeylerden dolayı utanıyordu ne kadar yanlış olsada tek doğru yolu intihar olarak görmüştü. Ama annesi yaşıyordu buna rağmen kızının gözlerinin içine baka baka onun artık kızı olmadığını söylemişti. En çok zoruna da giden buydu Seijun'un. Resmen ihanet edilmişti ve ağlamaktan başka yapacak bir şeyi yoktu. O yüzden Seijun hıçkırarak ağlamaya başladı.

Baji bunu gördüğünde Seijun'u kendine çekip onu göğsüne yaslayıp sarılmaktan başka bir şey yapamamıştı. Seijun , Baji'nin sarılmasına karşılık vermişti. Baji'nin dudaklarından ise "Geçti Seijun. Geçtiğini hissedemiyorsan merak etme ya yakında geçecektir ya da geçtiğini hissedeceksindir." bu cümleler döküldü... Seijun'un ağlaması durmuyordu.

Seijun'un ağlaması bir şekilde bittikten sonra kendini Baji'den uzaklaştırdı. Ağlamaktan şişen gözlerini sildi. Kırmızılığı kiraza benzeyen dudaklarından özür dilerim sözcüklerini Baji'ye iletti. Baji ise ne için özür dilediğini sordu. Seijun ise kabus görüp bir de kabusun etkisiyle küçük çocuklar gibi ağladığı için olduğunu söyledi.

Baji için bu önemli değildi. Önemli olan karşısındaki insanın iyi olup olmamasıydı. Bunu Seijun'a söyledi ve ardından ona iyi olup olmadığını sordu. Seijun bu sorunun cevabına bilmiyorum şeklinde cevap verdi. Sonrasında kalkıp banyoya doğru yol aldı.

____________

Seijun banyodan çıktıktan sonra Baji'nin kahvaltıyı hazırladığını gördü. Masaya otururken Baji'ye yeniden ve yeniden teşekkürlerini sundu. Masada sessizlik vardı. Baji bunu fark ettiğinde konuştu ,

"Uykunda sayıkladın."

"Öyle mi ? Özür dilerim."

"Her şeye özür dilemesen diyorum. Bunda özür dileyecek bir şey yok."

"Anladım. Uykumda ne dedim bari ?"

"Babandan ve annenden bahsettin."

"Mantıklı. Başka ne olabilirdi ki ? Kabusum zaten terk edilmem üzerine inşa edilmişti."

"Yanlış anlamazsan bir soru sorabilir miyim ?"

"Sor tabii."

"Baban ve sana olanları biliyorum. Ne kadar garip gelse de bir şekilde anlayabiliyorum. Ama annene olanları bilmiyorum. Annene ne oldu ?"

"Annem beni terk etti."

"Özür dilerim. Küçükken mi oldu bu olay ?"

"Hayır. Babam iflas ettikten sonra oldu. Babam vefat ettikten sonra annemden yardım istedim en azından borç para vermesini istedim. Ama vermedi hatta onun artık kızı olmadığımı söyledi."

"Bunu hatırlattığım için özür dilerim. Hay benim merakıma var ya ! Gerçekten özür dilerim Seijun."

"Sorun yok Baji. Gerçekten sorun yok. İnsan bir şekilde yoluna devam ediyor."

Bu sözle tekrar sessizlik çöktü.

___________

Kahvaltı sonlandığında masanın toplanmasına Seijun'da yardım etti. Sonrasında ise mutfağı toparlamaya başladılar. Baji bu durumu reddetsede Seijun dinlemeyip tek koluyla bir şekilde yardım etmeye çalışıyordu. Ortamda sessizlik devam ediyordu bu sessizliği yine Baji bozdu ,

"Seijun , belki farkında değilsindir ama Toman olarak bizim için değerlisin. İlk zamanlar tabii ki böyle değildi ama sonrasında durum şuan ki halini aldı. Seni asla ama asla yarı yolda bırakmayacağız."

Seijun bu sözleri duyduğunda yapmakta olduğu işi yapmayı bıraktı. Baji'ye döndü. Bir şey diyemedi sadece yutkundu. Baji kafasını Seijun'un yüzüne doğru dönderdiğinde Seijun tekrar ağlamaya başlamıştı. Baji'nin ağzı aralandı belli ki bir şey demeye çalışıyordu ama ağzından tek bir kelime çıkmamıştı.

Bu sebeple Seijun'a yaklaşmaya başladı Baji. O kadar kibar ve naif bir şekilde yaklaşıyordu ki sanki hareketlerini biraz hızlandırsa karşısında ağlayan masum kız kırılıp toz olacakmış gibiydi. Tamamen yaklaştıktan sonra Seijun'a aynı sabah ki gibi sarıldı. Ve Seijun yine sarılmasına karşılık verdi.

Sarılmaları kesildi şimdi birbirlerine bakıyorlardı. Baji'nin boyu Seijun'dan 5 cm daha fazla olduğundan kafasını biraz eğmek zorunda kalıyordu. Seijun'da bu durum tam tersiydi. Seijun serbest kalan ellerini yumru yaptı. Baji , Seijun'un yüzünü ellerinin içine almıştı. Bu pozisyonda dudaklarından sadece "Ağlamanı istemiyorum Seijun" döküldü. Ve bu söz Seijun için belki de çok şey ifade ediyordu.

Sonrasında Baji'nin elleri Seijun'un yumru halde duran ellerine kaydı. O elleri kendi ellerinin içine aldı. Tekrar ağzını araladı ve bu sefer de lütfen döküldü dudaklarından...

Şuan da yaşanan şeyler ikili için belki bir yakınlaşma belki de hayatlarında yaşanması gereken bir anıydı. Bu durumun hangisi olduğuna şimdi karar verilemezdi...

_____________

Evet.. Bu bölümün böyle bir bölüm olması gerektiğini düşündüm. Böyle bir bölüme hep ihtiyaç vardı diye düşünüyordum...

Destek amaclı vote ve yorum atmayı unutmayın ♡

Wabi-Sabi | Baji Keisuke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin