İlk Adım

44 10 54
                                    

Stefan kafası karışık şekilde mağarasına geldi. İvan ona hatırladığı kadarı ile anlatmıştı. Ne yapması gerektiğini bilmesine rağmen hala kuşkuluydu. İvan'nın söyledikleri hala aklında dolanıyordu."İlk olarak meditasyona geçmeli ve düşüncelerini aklından çıkarmalısın. Aklını tamamen boşalttığında yavaşça etrafında ki doğa enerjisini hissetmeye çalışmalısın. Hissetmeyi başardığında ise doğa enerjisini yavaşça karın boşluğundaki dantiana çekmeye çalışmalısın" Stefan sözleri düşündükçe daha çok sinirleniyordu.

"BOŞU BOŞUNA SATIR SATIR KONUŞTUN SADECE HAYAL ET VE HAREKET ETTİRMEYE ÇALIŞ DEMEN YETERLİYDİ!!!"Stefan öfkeyle haykırdı. Bu söyledikleri kütüphanede bulduğu kitaplardada zaten yazıyordu. Asıl sorun ise bu açıklamalarda hiç kesin bir anlatım yoktu sadece hayal etmeye dayalıydı ve bir teknik bile yok denebilirdi. Ayrıca bu kesin olmayan açıklamaları insanların ölümsüzlük yoluna başlamaması için yapıldığını düşünmeden edemedi. Sonuçta ölümsüzlük yolu fazlası ile tehlikeli bir yoldu çoğu insan bu yolda acımasızca parçalandı veya dengesiz gelişim sonucu hayatını kaybetti.

Stefan düşüncelerinden hızlıca uyandı. Derin bi nefes aldı ve söylendi.

"Ahh... Bunu düşünmek cidden aptalca... "Dedi ve mağarasına girdi. Hızlıca meditasyon pozisyonu aldı. İvana hakaretlerle dolu düşüncelerini aklından çıkardı. Artık doğa enerjisini hissetmek için hazırdı. Etrafında dolanan küçük enerji parçalarını gördüğünü hayal etti. Stefan bekledikçe hayal etmesi o kadar zorlaşıyordu. Sinirlerini bastırmak düşüncelerini uzaklaştırmak gerçekten zor bir işti. Stefan enerjiyi hissedebilmek için uzun bir süre daha bu işlemi sürdürmesi gerektiğini hissetti.

.
.
.

Gecenin karanlığında iki adam yavaşça sokak aralarında turluyorlardı. Aniden diğer adamdan açık şekilde iri yarı olan adam konuşmaya başladı.

"Turnuva yakında başlıycak... Sonunda hak ettiğim mevkiyi geri alıcam...Herkes benimle uğraşmanın ne olduğunu öğrenicek"dedi iri yapılı adam.

"Efendim hazırlıklar nerdeyse tamamlandı ancak karşımıza iki büyük klanı almaya hazırlanıyoruz. Sizce sadece bu kadar kişi yeter mi?"dedi adam ve iri yapılı adamın cevap vermesini merakla bekledi.

"Yeticek...eğer planlarımız ile yararsa bizim dokunmamıza bile gerek kalmıycak hahahhah!!!"dedi iri adam ve kahkahasını tutamadı. Bu gülüş yanındaki adamı titretmeye yetmişti. İri yarı adam hiddetle haykırdı.

"Yakında...bu aptal kasabada hiçbir şey eskisi gibi kalmıycak!"dedi ve yavaşça gecenin karanlığında gözden kayboldular.

.
.
.

Stefan karnının guruldaması ile yavaşça meditasyonu bıraktı. Doğa enerjisini görebilmek için o kadar odaklanmıştı ki zaman kavramını kaybetmişti. Gözlerini açıp dışarı bakmak için fırladı. Karanlık çoktan çökmüş ve ay en tepeye çıkmıştı. Stefan gülümsedi.

"Geceleri avlanmak daha kârlı sonuçta hehe"dedi ve ormanın içine atladı. Karnı o kadar açtı ki düzgün düşünmesini engelliyordu. Ormanı turlarken yaralı bir kurt gördü ve düşünmeden edemedi.

"Bu ormanda niye bu kadar çok kurt var böyle?"dedi ve uzaktan kurdu inceledi. Kurt feci şekilde yaralanmıştı. Yaralar ormanda gördüğü canlıların saldırılarına hiç benzemiyordu. Pençe izi olduğuna emindi. Sonuçta pençe izlerini eğitimi sırasında bayağı görmüştü...bunları düşünürken omzunu tutmadan edemedi.

Sessiz KesikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin