ikinci tur alameti

16 3 0
                                    

Stefan yavaşça hanın yoluna koyuldu. Görevli ikinci turun yarın olucağını söylemişti ayrıca daha fazla durursa dışarı attığı için onu öldürmeye çalışan çocuk görevlilerin başını belaya sokucaktı. Stefan biraz dondu. Çocuğun öfkesini hatırladıkça sinirleri bozuluyordu. Biraz oyalandıktan sonra tekrar dikkatini topladı ve yoluna devam etti. Bunun yaşananları düşünerek beklerse bikaç gün burda kalabilirdi. Hızlıca hana dönen stefan yavaşça aşamalı gevşeme meditasyonu yapmak için odasına çekildi. Herşey oldukça sorunsuz geçsede son bir kaç savaş bedeni için biraz ağırdı.

Aniden aklına mızrağını kaybetmesine sebep olan kız geldi. Ölümsüzlük yolu bu muydu? Nasıl bişiyin içindeydi şimdi? Belkide ivandan duyduğu gibi bu işin içine atlamamalıydı. Stefan hızlıca düşünceleri aklından attı. Ne saçmalıyordu? Sanki geri dönüşü varmışcasına ağlamak doğru muydu? Yapabileceği tek şey yoluna devam etmekti. Anlamsızca bedenine akan kararlılıkla birlikte meditasyonuna devam etti. 15 dakikalık bir meditasyonun ardından ayaklanan stefan hiç ara vermeden duşa girdi ve yatağa kendini attı. Yarın oldukça sorunlu geçicek gibi hissediyordu.
.
.
.
Stefan sabah'ın ilk ışıklarıyla birlikte handan ayrıldı. İkinci tur dövüş yarışmasıydı bu yüzden arenada yapılacaktı. Yavaşça arenaya toplanan topluluk yüzünden ortam oldukça gericiydi. Aileler heyecanlı çocuklar umut doluydu. Stefan etrafa bakınırken turnuvadaki çocukların toplandığı alanı gördü. Her klan kendi yarışmacılarını yanına almıştı ve arenanın açılmasını bekliyorlardı. Kırık kılıç klanıda oradaydı. Zorla ilaç verilen çocukları tam görmesede gözlerindeki ölü bakışları ayırt etmek pek zor değildi. Görünüşe göre kırık kılıç yarışmacılarının yarısı ilaç kullanan çocuklardandı. Stefan çocuklara baktıkça kendini kötü hissediyordu.

Nihayet arena kapıları açıldı ve yarışmacılar içeri akın etmeye başladı. Stefan'da zorda olsa içeri girmeyi başarmıştı. Hayret ettiği tek şey bu içeri akan orduyu delebilen güvenlikti. 2. Tur bileti olmayan çocuklar kalabalıkla karışıp içeri girmek istemişlerdi ve...sanırım güvenlik buna hazırlıklıydı. Kaçakları kolayca ayıklayan güvenlikler hiç zorlanıyolarmış gibide durmuyordu.

Kısa bir bekleyişten sonra nihayet tüm katılımcılar arenanın içine doluşmuştu. Hızlıca kuralar çekildi ve karşılaşmalar belirlendi. Stefan'ın karşısına şimdilik tanıdığı biri çıkmamıştı ve bu onu rahatlatmıştı. Stefan derin nefes aldı ve yarışmacılar için ayrılmış seyirci bölümüne doğru ilerlerdi.

İnsanlar oldukça heyecanlıydı. Kimin kazanıcağını tartışıyorlar ,kendi çocukları için tezaruhat yapıyorlardı. İnsanlar sohbetlerini devam ettirirken yavaşça ilk maç başladı.

İki yarışmacıda arenaya çıktı ve hazırlandılar. Çocukların zırhları eksik ve eskiydi. Stefan bu zırhların sadece bir tur daha ayakta durmak için giyilmiş olduklarını anladı ayrıca biri kılıç kullanırken diğeri yay kullanıyordu. Stefan azda olsa yaylı çocuğa üzüldü. Bu maç ona oldukça tersti çünkü kılıçlı çocuk sürekli ona yaklaşmaya çalışıcak ve nişan almasını zorlaştırıcaktı.

Savaşı tahmin etmeye çalışan stefan hakemin başlama işaretiyle düşüncelerden kurtuldu ve maça odaklandı. Maçın başlamasına rağmen çocuklar oldukları yerde bekliyorlardı. Görünüşe göre yanlış hareket yapmaktan korkuyorlardı.
Bu durumu beğenmeyen insanlar alay etmeye ve yuhlamaya başlamışlardı.
Çocuklar artık hareket etmek zorunda olduklarını fark edip hareketlenmeye başlamışlardı. İlk hareket kılıçlı çocuktan geldi. Oldukça basit bir hamleydi düşmana doğru koşmak ama en azından insanlara susturmaya yetmişti. Bu hamle okçununda hareket etmesini sağladı. Aralarında boşluk açtı ve yayını gerdi. Çok dikkat etmeden oku fırlattı. Amacı hasar vermek değil düşmanı korkutmaktı. İstediği gibide oldu. Üstüne gelen oku gören çocuk ne yapacığını şaşırdı. Okçu bunun üstüne saldırılarına devam etti ancak kılıçlı çocuğun şaşkınlığı pek fazla sürmedi üstüne gelen okları bir bir kılıcıyla ikiye böldü ve koşmaya devam etti.
Okçu hareket etmeyi kesmişti sadece kılıçlı çocuğu ok yağmuruna tutmaya odaklanmıştı. Birkaç nefeslik süre içinde kılıçlı çocuk okçunun dibine kadar girmişti. Tam kılıcını savurup okçunun işini bitireceği sırada okçu aniden fırladığı gibi omzu ile vurdu ve cebinden bir bıçak çıkardı. Afallayan kılıçlı çocuk daha ne olduğunu anlayamadan kendini yerde buldu. Kalkmaya çalıştığında ise keskin bir bıçağın boynuna doğrultulmasıyla başka bir şansının olmadığını anladı. Maç oldukça hızlı bitmişti ve seyirciler oldukça memnun gibiydi. Okçu çocuk övgüler eşliğinde sahneden indi. Stefan pek fazla söz söylemek istemedi. Okçunun yenilceğini düşünmüştü ve bundan emindi ancak şaşırtmaya çalışacağı ve ani saldırılar kullanıcağı hiç aklına gelmemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz KesikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin