AŞKA ÇEYREK KALA

BİRTHDAY

2 gün sonra...

Doruk erkenden uyanmıştı.Dün okuduğu şey gerçek miydi? Merak ediyordu. En iyisi kızlara sormaktı. Sena'yı aradı.Sena'da telefonun ısrarla çalmasına rağmen açmadı.Doruk bu sefer Sude'yi aradı.Sude telefonu açtığında Doruk :

-Alo, günaydın Sude. Sude :

-Günaydın. Sabah sabah noldu? Doruk:

-Şey...Iı ... Bugün Rana'nın doğum günü mü? Sude:

-Aaa, evet . Niye sordun ki? Doruk:

-Aklımda bir şey var.Siz hiç bir şey hazırlamayın. Sude:

-Aklındakilerden bana da bahsetsene biraz? Doruk:

-Sürpriz doğum günü partisi. Sude:

-Peki, ben Sena'ya söyleyeyim.O deli her şeyi mahveder. Doruk gülerek:

-Aynen, söyle sen ona. Sena'da o potansiyel fazlasıyla var. Bay bay.

Telefonu kapattıktan sonra Sude, Sena'yı uyandırmaya gitti. Sena oflaya oflaya :'' Ne var yaa?'' diye bağırdığında Sude:

-Sena kalk, bugün Rana'nın doğum günü. Sakın ona bir şey belli etme! Sena:

-Niye ki? Beni bunun için mi kaldırdın? diyerek sinirli bir hava takınır. Sude:

-Evet sen deli olduğun için Rana'ya gidip doğum günün kutlu olsun dersin ve her şeyi mahvedersin. Sena:

-"Tamam ya" diyerek başını tekrar yastığa gömer. Sude buna sinirlenip Sena'nın yastığını başının altından çekerek:

-"Kalk artıığkk"diye bağırır. Bunun üzerine Sena söylene söylene kalkar. Bu arada Rana her şeyden habersiz uyuyordur.

...

Doruk üstünü değiştirip evden çıktı. Bu arada tekne kiralamış ve tüm hazırlıklarını da tamamlamıştı.Doruk, Sude'yi aradı Sude:

- "Efendim" Doruk:

-Ben tüm hazırlıkları tamamladım ve plan değişti.Biz Rana'yla ilk baş başa kutlayacağız sonrada Mimoza kafesine gelin hep beraber orada kutlayacağız. Sude:

-Niyeeaa? Doruk:

-Lütfen ya. Sude:

-Hadi hadi anladım ben seni. Doruk:

-Anladıysan üstüme gelme. Sude:

-Tamam tamam hadi bay bay.

Telefon kapanır. Akşam olmuştur.Doruk elinde güzel kıyafetlerle kapıya dayanır.Rana kapıyı açar. Karşısında Doruk'u görünce şaşırır.Bu arada Rana'nın üstünde pijamaları vardır.Doruk hiç bir şey demeden Rana'yı kolundan tutarak taksiye bindirir. Rana:

-Ne yapıyorsun ya? Rezil oldum bu pijamal- Doruk onun sözünü keserek:

-Hiç bir şey söyleme. Gidince ne olduğunu anlayacaksın. Rana:

-"..."

Taksiden inene kadar hiç konuşmazlar.Doruk taksiden inince elinden tutup tekneye doğru götürür. Rana:

-Ben buna binemem. Ben teknelerden çok korkarım ve hava çok karanlık.

Doruk onu aldırmadan kucaklayarak tekneye bindirir. Teknenin yanlarında balonlar, ortada bir masa üstünde güller ve yiyecek-içecekler vardır. Doruk ona bakarak:

-Doğum günün kutlu olsun kelebeğim der ve onu masaya geçirir.Rana bir ona bir de üstündeki pijamalara bakıyordur. Doruk onu anlayarak:

-İstersen bunları giyin. Çünkü buradan sonra bir yere daha gideceğiz,diyerek gülümser.Rana'da onun gülümsemesine karşılık vererek Doruk'un elindeki elbiseyi alarak içeri geçer. Rana elbiseyi giyinir dışarı çıkarak masaya oturur. Doruk ona bir şiir okur, tam onu öpecekken kaptan gelerek:

-Biri size bağırıyor gençler! Doruk ve Rana ilk sağa sonra sola bakarlar ve İsmail Bey'i görürler. İsmail Bey kayığını onlara doğru yaklaştırarak:

-Ben anlamıştım zaten sizin birbirinizi sevdiğinizi. Kaan Sena'yı , Efe Sude'yi , Egemen'de Ayça'yı seviyor.İkiside birbirlerine bakıp kızararak gülerler.Sonra hep beraber diğerlerinin beklediği kafeye giderler. Onlarda hep bir ağızdan " İYİKİ DOĞDUN RANA. " derler ve otururlar. Sude:

-Efe'yle biz yarın bir seminer için otele gideceğiz. Rana:

-Oh miss valla.

Uzun süre eğlendikten sonra kafeden çıkmadan Kaan buruk bir gülümsemeyle , sesli ve Sena'ya bakarak:

-Askere gideceğim,der. Sena'nın gözleri dolar. Egemen:

-Ne zaman lan? Daha önce niye söylemedin? Kaan:

-Haftaya cuma. Efe:

-Bizde haftaya salı döneceğiz.O zaman haftaya perşembe asker uğurlama partisi yaparız.

Sena gizli adımlarla lavabaya gider. Rana'da peşinden koşar. Sena ağlamaya başlar.Rana:

-Kendini topla eve gidince istediğin kadar ağlayabilirsin,der ve eve giderler.Sude yatıp uyur. Rana , Sena'nın odasına gider.Sena ağlıyordur. Rana:

-önünde daha bir hafta var.Bence sevdiğini söylemelisin. Sena:

-Sanki söylesem kalacak gitmeyecek.Etraf çok karışık , ya ona bir şey olursa?Ne yaparım Rana! Söylesene ne yaparım o ölürse...

Sena'nın sesi sonlara doğru iyice kısılmıştı.Hıçkırıklara boğulmuş yastığını tırnaklıyordu. Rana:

-Sevginin gücüne inanırım ben.Sen git itiraf et , kötü şeyleri unut. Hem psikoloğumuz var bizim. Dur , onu arayalım.Rana , Ayça'yı arar ve hoparlörü açar.

*telefonda*

Rana:

-Alo , psikologcum nasılsın ? Ayça:

-Sanane!! Rana:

-Aa ne oldu be? Ayça:

-Kaç gündür hiç aramadınız, ya ölseydim?

Sena ölme lafını duyunca tekrar ağlamaya başlar. Ayça:

-Aa ne oluyor be? Rana:

-Askere gidecekmiş. Ayça:

-Kim?! Rana:

-Kaan.

Sena daha şiddetli ağlamaya başlar. Ayça:

-Sena ponçikim , ağlamaya ne gerek var az zamanınız kaldı zaten , hadi ara onu daha fazla zaman kaybetmeden itiraf et. Sena:

-Ya ölürse ne yaparım ben. Ayça:

-Nişanlanın o gitmeden. Sena:

-"Orada başka kızlar da vardır..." Sena ağlamaktan sarhoş olmuştu. Ayça:

-Askere gidiyor lan Rusya' ya değil. Sena:

-Yaa. Ayça:

-Aras geliyor ponçikim kapatıyorum ağlama tamam mı?Seviyorsan giy halay çek hem elini tutmuş olursun. Öptüüm , bay... Rana:

-Aras kim? dedi ama Ayça cevap vermeden telefonu kapattı. Sena:

-Ayça bile bulmuş birisini hemen. Oof ya o da birisini bulacak yaaa. Rana:

-Ayça'nın dediği gibi Rusya'ya mı gidiyor kızım ya askere gidiyor. Sena:

-Mesaj atayım mı? Rana:

-At kız! Hadi aslan parçası koş soyadını çal onun , ne demiş Ayça üstad;" Kalbini çalanın soyadını çal."

Sena tereddüt ede ede Kaan'a mesaj atar,

SENİ SEVİYORUM.