Kıskançlık

914 25 0
                                    

Çiftimizin çok az kıskançlık sahnesi olduğu için bunu yazmıştım 😁

- Hazır mısın? -   sordu Ilgaz, yatak odasına açık gömleğiyle girerek.
- Neredeyse evet -  diye cevap verdi  aynanın karşısında duran  Ceylin ve küpesini sol kulağına taktı.
Kızın üzerinde güzel vücüdunu gösteren siyah diz üstünde bir elbisesi vardı. Ön kısımda, ince boynunu ve köprücük kemiğini göstererek şekilde dekoltesi vardı. Ilgaz arkadan geldi ve karısına sarıldı. Burnunu güzel dalgalı saçlarına gömdü, bir elini karnına, diğerini de altına yerleştirerek başından öptü. Adam aynadaki yansımalarına baktı:
- Belki hiçbir yere gitmesek?
- Ama Ilgaaz -  sevdigi adamın dokunuşlarıyla huzur buluyordu- Hadi sen de bitir işini ve çikalim.
Ceylin arkasına döndü ve Ilgaz'ın gömleğinin üzerindeki düğmeleri kapatmaya başladı.
  - Geçen sefer zaten biraz gecikmiştim, bu sefer olmasın öyle - dedi ve sonraIlgaz'ın siyah kravatını bağladı. - Şimdi hazırsın!
Kız öne doğru yöneldi, ancak Ilgaz  elinden tuttu ve yanına döndürerek Ceylin'ı dudaklarından öptü. Öpücükten sonra İlgaz baygın bir şekilde fısıldadı:
- Çok güzelsin...
Ceylin karşılığında gülümsedi, kocasını bir kez daha dudaklarından öptü, sonra elini tuttu:
- Hadi gidelim yoksa geç kalacağız.
Çift evden çıktı ve arabaya bindikten sonra  yola çıktı. Bugün Avukatlar Günüydü.  Genellikle tüm avukatlar bir akşam partisi düzenliyorlardı. Bu yıl Ilgaz'ın çalistigi adliye bundan sorumluydu. Bugün İstanbul'daki avukatları toplanacaktılar, daha doğrusu şehrin en yakın bölgelerinden olanlar. Geçen sene Ceylin  biraz geç kalmıştı, bu yüzden o zamanlar çoğu arkadaşlarını göremedi. Bu sefer kocasıyla birlikte katılıyordu.
Arabayı  İstanbul Adile Sultan Sarayi önunde park ettikten sonra, merdivenlerden yukarı çıktılar. Büyük salon insanlarla doluydu. Ilgaz ve Ceylin içeri geçtiler ve Pars'ı gördükten sonra ona yöneldiler. Ilgaz aslında bugün organizasyondaki meselelere yardımcı olmak için birkaç kez buraya gelmişti.
- Ou, Kaya ailesi, hoş geldiniz - ellerini açarak karşıladı onları Pars.
- Sana da merhaba - diye cevap verdi Ceylin masasına yaklaşırken.
- Nasılsınız bakalım? Her şey yolunda mı?
  -  İyi, görüyorum ki seninde neşen yerinde - dedi gülerek.
   - O zaman izninle kocanı birkaç dakikalığına çalacağım, bazı organize anlar için karar vermemiz gerekiyor.
- Tamam, Ilgaz, o zaman  ben de masamıza geçicem.
  - Tamam, ben de şimdi gelirim -  koluna dokunarak cevap verdi.
Ilgaz ve Pars Derya'nın yanına gittiler, misafirlerini karşilamak için. İşini bitirdikten sonra Ilgaz karısına geri dönmek için acele etti, geldiğinde kadının yanında bir adam vardı.
- Evet - evet, bu öğretmeni hatırlıyorum - Ceylinin sesi geliyordu. - Sınavına girmek çok zordu ama...
Yanında avukatlar törenine gördügü Cem'di.
  - İşin bitti mi?  - diye sordu Ceylin, Ilgaz onların yanına katıldığında.
- Evet - diye cevap verdi.
- Bu senin arkadaşın mı? - sordu Cem. - Seninle en son  görüştüğümüzde, avukatlığını yeni almıştı galıba?
Ceylin gülümsedi ve Ilgaz'a sevgiyle baktı, sonrasında adam cevap verdi:
- Evet, o zamanlar kendimi avukatlık görevine adadım ama yakın zamandan beri tekrar savcı olarak çalışıyorum.
- Vay be - şaşkınlıkla söyledi avukat.
Ceylin, Ilgaz'a yaklaştı ve sağ elini kendi eline aldı:
- Ayrıca o benim kocam.
- Bilmiyordum, tebrik ederim - sanki utanmış gibi cevap verdi. - Ne zamandır evlisiniz?
- Teşekkürler, birkaç aydır.
Bir dakikalıgına sessizlik oluştu ve sanki en uygun anda bir adam Cem'e seslendi.
- Bir arkadaşım beni çağırıyor, onu uzun zamandır görmedim. Ben onun yanına gideceğim, size iyi akşamlar dilerim  - dedi ve Kaya ailesinden ayrıldı.
- Bugün böyle bir çok olayımız olacak gibi görünüyor - neşeyle söyleyen Ceylin, yüzüyle Ilgaza döndü.
- Nasıl olaylarmış onlar? - sorarak kadının kulağından sarkan saç telini düzeltti.
- Herkes evli olduğumuzu bilmiyor, haberlerden duyanlar vardır sadece.  Şimdi herkes sorular sorucak vs.
- Tamam, anlatırsın işte herşeyi-  neşeyle cevap verdi. - Nereden tanışıyorsunuz bu avukatla?
-  Karşı kursta okuyordu, iş yüzünden zamanım olmadığında birkaç kez ödevlerimde bana yardım etmişti.
Görünüşe göre Cem, Ceylini görmek isteyen tek kişi değildi. Yekta ve Cüneyt onların olduğu yere geldiler.
- Oh, Kaya avukatları, gününüz kutlu olsun! - Yekta yüksek sesle söyledi. - Pardon, sayın savcım.
Ilgaz, adam konuşmaya devam ederse hem kendisini hem de özellikle Ceylin'ı sinirlendireceğini biliyordu.
  - Teşekkür ederiz avukat bey, sizi tebrik ediyorum, ancak kurallarla oynarken dikkatli olun -diyen Ilgaz, elini yana doğru işaret etti - buyrun eğlencenize bakın.
Yekta yüksek sesle güldü ve iş arkadaşlarına doğru yürüdü, Cüneyt biraz duraksadı, sonra patronunu takip etti.
- Şerefsiz - diye tısladı Ceylin. - Hangi yüzle geliyorsa, diploması bile sahte!
- Bu da hep Yekta'nın peşinde - söyledi uyuz olarak Ilgaz.
  Ceylin sadece gülümsedi. Ilgaz, Cüneyt'e karşı hiçbir zamam iyi duygular beslemedi, hele sevdigi kadınının eski sevgilisine karşı. En başından beri böyleydi, henüz duygularını itiraf etmediklerinde bile, hatta  Ceylin Cüneyte'ye tokat attığında bile. Ama bugün sadece Ceylinin değil, Ilgazın da gülme sırası gelmişti.
Savcı bir süreliğine ayrıldı ve aslında akşam daha çok "buluşma günü" gibiydi. Ceylin yaklaşık on tane tanıdığını gördü ve etkinliğin sonuna doğru üniversiteden bir kızı daha gördü - Sevda. Kadın şu an çok güzel biriydi, ögrenci yıllarında erkekler hep peşinden gezerlerdi.  Şimdi ise arkadaşının yalnız olduğu
Ceylini şaşirtmişti.
- Sen nerede çalışıyorsun? - sordu Ceylin şampanya'dan yudum yaparak.
- İstanbul adliye Sarayı'nda.
- Vay, çok iyiymiş!
- Şey canım sen bu adliyede mı çalışıyorsun? - diye sordu Sevda.
- Evet.
- Beni bir savcıyla tanıştırabilir misin? Bizim işimizde bile o öyle otorite ki, çok çekici bir adam - kız beklenmedik bir şekilde ilan etti.
- Ou, tamam, ama bana onu göster -  diye Ceylin cevap verdi, Sevda'nın isteğine şaşirtmişti ve  nedense Parstan bahsettiğini düşündü.
Ceylin, kız elini onlara doğru yürüyen bir adama işaret ettiğinde az kala içkiyle boğuluyordu.
- İşte bize doğru geliyor, bizi tanıştır lütfen - kulağına fısıldadı Sevda.
  - Başsavcı beni çağirmişti, bir avukatla tanıştırmak istemiş  - diyen Ilgaz, yanlarına gelip elini masaya yasladı.
Sevda, onları tanıştırması için Ceyline baktı, ancak ondan adım gelmeyince kendisi konuşmaya başladı:
  - Merhaba, ben Sevda - söyledi kadın ve Ilgaz'a elini uzattı.
Adam bunda garip birşey bulamadı ve uzatılan eli sıktı.
- Merhaba, bende Ilgaz...
- Sizi iş için bizim adliyeye geldiğinizde birkaç kez gördüm. Şimdi Ceylinin sizinle aynı yerde çalıştığını öğrendim.
Ceylin, Sevda'nın  Ilgaz'a "yürüdüğü" gerçeğinden şoke olmuştu, ancak sessizce izlemeye devam etmişti.
   - Yasal bir konuda size başvurmak isterim -  diye devam etti. - Cuma günü uygun mu sizin için? - ısrarla sordu.
- Ben her zaman hafta içi iş yerinde bulunuyorum - Ilgaz kibarca cevap verdi, ancak muhtemelen kızın işe ilgisi olmadiği anlamıştı.
- Cuma günü saat 5'e kadar ama - Ceylin bir gülümsemeyle ekledi, artık sessiz kalmayacaktı.
- Neden peki? Bir davanız mı var yoksa o gün mahkemeye mi çıkacaksınız? - sordu Sevda.
  - Hayır - diye gülümsedi - Birincisi Ilgaz benim kocam olduğu için aynı dava'da çalışamayız. İkincisi, akşam için planlarımız var.
- Bilmiyordum... - Sevda hayal kırıklığına ugramişti hemde şaşkındı
- Şimdi biliyorsun - Ceylin memnun bir yüzle cevap verdi.
Konuştukları sırada salondaki bazı çiftler dans ediyorlardı ve Ceylin anı degerlindirmeye karar verdil, Ilgaz'ın elini tutup sordu:
- Sevgilim, hadi dans edelim mi?
- Olur.
Birlikte diğer çiftlerin yanına katıldılar. ılgaz bir elini Ceylin'in beline koyarken diğeriyle elini tuttu. Etraftaki ışıklar sönmüştü, güzel bir atmosfer vardı.
-Ne oldu şimdi? -adan fısıldadı ona.
- Hiçbir şey, sadece düzgün cevap verdim.
- Görünüşe göre sadece iş için görüşmek istemiyordu - fark etti Ilgaz.
- Tabii ki, hayır! -patladı Ceylin. - Sen gelmeden önce senin çok çekici olduğunu ve nereyedeyse senden hoşlandığını söyledi.
Ilgaz sırıttı, Ceylin ise topuğuyla karşılık olarak ayağına bastı.
- Ne yapıyorsun?!
- Gülme!
- Kıskandın mı beni?
  - Evet, -diye cevapladı dürüstçe -  ayrıca sen benim kocamsın!
  - Hmm, öyle diyorsun -dedi ve burnuna bir öpücük kondurdu, kinskanlimasi hoşuna gitmişti. - Dur şimdi, sen dans etmek istemiyormuydun?
- Hayır, istiyordum, ama bu herkese senin benim olduğunu göstermenin bir çaresiydi - gülerek söyledi Ceylin
- Sence dansımıza evde mi devam etsek?
- Sıkıldın mı?
- Hayır, ama ikimiz için daha eğlenceli olabilir- Ilgaz çapkın bir şekilde teklif etti.
- Hmmmm, öyle diyorsan, gerçekten eğlenceli olacağı anlamına geliyor - kocasının ne değdiğini anlamıştı, gülümsedi ve başını Ilgaz'ın göğsüne koydu❤

Lütfen yorum yapmayı be beğenmeyi unutmayın 💘

IlCey kısa hikayeler ❤Место, где живут истории. Откройте их для себя