sana değer..

186 14 5
                                    

ve bir silah sesi.. ben psikolojik olarak ben vuruldum sandım. hatta sanki bir acı bile hissettim bedenimde panikten heralde. gözlerimi kapattım açınca karşımdaki adamın yere yığıldığını gördüm. arkamdan bir el kıskıvrak beni yakaladı. döndüm ve baktım. Aa bu oydu. evet evet bu o. kantinde gördüğüm yakışıklı çocuk.geçen gün yürürken kantinde çarpıştığım çocuk. kantinde çarpıştık elimdeki kahve ve kitaplar yere düştü oda özür dileyip yardım etti. gülümseyerek ayrıldık oradan. şuan birbirimize öylece bakıyorduk.
-"sen. sen neden bana yardım ettin neden vurdun onu.

-yardıma ihtiyacın olduğunu görünce geldim. yardım etmeyi. severim

- iyi ama hapse girersen..

- bu sana verilmeye çalışılan zararın karşılığı olduğu için fazla cezası olmaz hem ayağından vurdum zaten. hemde sana değer." dedi

utandım.
- "sen ewe git hadi kimse toplanmadan bu konu aramızda kalsın zaten şimdiye kadar toplanmadılarsa toplanmazlar zaten kurusıkıydı silah."dedi. ewe koşmaya başladım. oda ambulansı aradı ve adamı yaralı bulduğunu söyledi. ewe girdim hızlıca odama çıktım. üzerimdeki negatif enerjiyi atmak için ılık bir duş almaya karar verdim. varlıklı bir aileyiz villada oturuyoruz. o yüzden bazı şeyler benim için sorun olmuyor. neyse duştan çıkınca telefonumu çıkardım 16 cevapsız arama vardı. sessizde olduğu için duymamıştım hiçbirini 5 tanesi tuğçeden, 5 tanesi emir den , 6 tanede annemden vardı. Zaten annemi gelince gördüğüm için onu aramama gerek yoktu. önce tuğçeyi aradım.
-" aloooo

- beni aramışsın kankacım.

- kızım nerdesin sen? niye bakmıyosun telefonuna 25 kere aradım.(!)

- hee tuğçe hee 25 kere aradın. mal arkadaşım 5 kez aramışsın.

-neyse lafın gelişi öyle dedik.nerdeydin kzm sen merak ettim.

- başıma neler geldi tuğçe biliyonmu? bak şimdi ben ewe giderken bizim arka mahalleden bağırış sesleri gelmeye başladı. bende merakıma yenilip otarafa gittim.

- neee sen hastamısın kızım oranın ne ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyomusun ? ne diye gittin?

- lafımı bölme sen en iyisi bize gel öyle anlatıym yoksa böyle olmıycak.
- tamam kapa hemen geliyorum
- dikkat et.hadi bbb

tuğçe gelene kadar bende emiri aradım. emir ve tuğçe benim özkardeşim gibidir. ortaokulun başında tanıştık ve arkadaşlığımız liseye kadar sürdü.
neyse emiri aradım.

- alo emir

- sinem seni 5 kez aradım neden açmadın?

- bak bize tuğçe geliyo sende gel sanada anlatıym bu akşam başıma neler geldiğini.

- tamam hemen uçuyorum oraya.

onlar gelene kadar bende mesajlara baktım. berk 1 tane mesaj atmıştı. ya hala anlamıyorum. istemediğim halde hala rahatça mesaj atıp arayabiliyo. neyse ne yazmış bakalım.

- sinem mesajlarıma neden cevap vermıyosun?

-(gönderilen) sana artık peşimi bırakmanı söylüyorum ama beni dinlemiyosun bundan sonra aramalarına da mesajlarına da cevap vermiycem kesinlikle.

- ama yapma böyle

- berk bak birdaha beni rahatsız edersen seni dövdürtürüm karşıma çıkma selam verme beni görmeZden gel.

- yapamıyorum işte ama

- sen beni çok kırdın birdaha mesaj atma bana!!!

berkle bir ara çıkıyordum. sonra beni aldattı. ben bir kere güvendiği zaman bir daha güvenemeyen bir kızım. beni kandırıp benimle oynamıştı bir defa affetmiştim. ikinci defa tekrarlayınca güvenimi iyice sarstı. bende omdan ayrılmıştım. ama sürekli msaj atarak beni rahatsız ediyordu eğer birdaha ederse faruk abiye söyleyeceğim o gerekeni yapar. faruk abi bizim korumalaeımızdandır beni çok sever bende onu severim işim olunca ona derim o beni bırakır rahatsız eden olursa gerekeni yapar binevi abim gibidir. tuğçe ve emir geldiler onlara olanları anlarınca çok şaşırdılar. meral abladan bize kek ve kahve getirmesini istedik. onları yiyip içtik tuğçe en çok "sana değer" kısmına takılmıştı. emir kızar diye konuşmuyordu ama kaş göz yapıp duruyordu bana bende anlamazlıktan geliyordum. ikiside kalktılar. çünkü saat 12 yi geçmişti. onlar gidince bende yatağıma yattım. ve o kurtarıcımı düşündüm. henüz adını bile daha bilmiyordum. biraz düşündükten sonra uykuya daldım. sabah uyandığımda saat 7:30 du kalktım banyoya gittim ve kısa bir duşun ardından hazırlandım saçımı açık bıraktım.aşağıya indim faruk abi beni okula bıraktı. indiğimde o çocuğu gördüm kurtarıcımı düşünüyorumda gerçekten o olmasaydı ben olmazdım şuan burda ailem ne halde olurdu kim bilir ölürdüm o benim kurtarıcımdı ne yapıp edip ona bir hediye vermeliydim teşekkür amaçlı bşey yapmalıydım.ben bunu düşünürken sıra olduğumuz alana geldiğimi fark ettim.sıraya girdim ve sıkıcı konuşmasıyla herkesi bunaltan müdürü isteksizce dinlemeye başladım. sıcak güneşin altında sıkıcı ve uzuuuun gelen konuşması nihayet bitti. ben öylece etrafa bakınırken berkin banabaktığını fark ettim önce görmezden geldim ama hala bakmaya devam ediyordu rahatsız oldum hızlıca sınıfa çıktım 6 ders çok ağır çekimde geçti. günüm çok sıradandı. ewe geldim yorucu günün yorgunluğunu atmak için yatağa uZandım ödev yaptım ve meral teyze beni yemeğe çağırdı. aşağı indim annemler yeme yiyordu. tek çocuk olduğum için canım çok sıkılırdı. yemek yedik biraz ailemle sohbet ettik.
odama çıktım pijamalarımı giydim ve yattım. günün yorgunluğunu ancak böyle atabilirdim.

Yanlış zaman..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin