Evden okula gitmek için çıktığımda kapıda bekleyen Ali'yi görmüştüm.
"Vefa biraz konuşabilir miyiz? "
"Noldu Ali bu sefer ne diyeceksin? " dedim bezmiş ses tonumla. Bisikletimi alıp ilerlemeye başladım.
"Bak dün için özür dilerim. Sadece sen öyle bana soğuk yapınca biraz alındım o kadar. Gerçekten pişmanım. Hem bizim aramıza kim girebilir ki? Hadi bak bana, seninle küs kalmak istemiyorum. "
Yüzümü ona çevirmemle hafifçe gülümsedi. Ona karşı bende güldüm.
"Heh işte böyle be oğlum. Her zamanki gibi olalım. Hiç küsmeyelim, darılmayalım. Ne olursa olsun uzaklaşmayalım birbirimizden. "
"Tamam, tamam. Affettim seni."
"Peki o zaman bu akşam toplanalım bizimkilerle. Özledik hepimiz birbirimizi. "
"Tamam, haberleşiriz. Okula gidiyorum ben sonra görüşürüz. "
Bisikletime binip yola çıktım. Okulun güvenliğine selam verip bisikletimi kapının oraya bağladım. Bizim okula bisikletle gelen tek kişiydim. Hepsi arabayla geliyordu. Benden başka burslular olsa da onları ya babaları arabayla bırakıyordu ya da yürüyorlardı.
Sınıfa doğru geçicekken bankta oturan Çağrı beni yanına çağırdı. Yanlarına doğru giderken Berk Çağrı'ya bir şey söylemişti ama duyamamıştım. Tek duyduğum Çağrı'nın "Saçmalama." demesiydi.
Çağrı'nın yanına oturup "Naber? " diye sordum.
Ege "İyi, her zamanki gibi. " dedi ve hepsi kendi aralarında sohbete devam etmişti.
Bu grupla son günlerde çok yakınlaşmıştım. Sonunda neler olacağını merak ediyordum.
"Ya bugün biraz dağıtsak mı? " dedi Hazal. Ege, Hazal'ın omzuna kolunu atarak "Evet ya bence de ama geçen gün biraz fazla dağıtmışız. Bugün daha sakin olalım. Gidelim birimizin evine sakince yapalım napcaksak. Pederden azar işitmiyim ben de. "
Berk kafasını sallayarak "Tamam o zaman toplanırız birinin evinde. "
Çağrı bana dönüp "Ee sen de gel istersen. " bir an keşke akşama plan yapmamış olsaydım diye geçirdim içimden.
"Yok ya akşama başka planım var. Başka zamana artık. "
"Tamam ama borçların artıyor bak. " dedi gülerek.
Çalan zille derse girdik.
...
Okuldan sonra kafeye geçmiş ve çalıştıktan sonra erkenden izin alıp çıkmıştım. Mahalleye Ali'lerin yanına gidiyordum. Her zamanki gibi iskelenin ordaydılar.
"Napıyonuz gençlik? " diyerek Zeyno'nun yanına oturdum.
"Ooo yüzünü gören cennetlik la bebe. " dedi Sinan gülerek.
"Burdayım işte olum." dedim gülerek. Ali bana bi şişe soda uzattı ve "En sevdiğinden karpuzlu, çilekli. " dedi.
"Sağol, kardeşim. " ona kalbim acımadan kardeşim demek bile benim için önemli bi adımdı.
Tüm gece eski zamanlardaki gibi gülerek eğlendik. Hala arada gözüm Ali'ye kayıyordu ama o şekilde bakmamaya çalışıyordum.
"Ee Vefa doğum günün de yaklaşıyor. Bir şey planladınız mı?"
"Allah için ne planlayacak Zeyno? Her zamanki gibi bizimle olacak. " dedi Ali.
"Aynen bir planım yok. " dedi gülerek. Sonra aklıma gelen şeyle "Aslında bizim okulda bi konser olacak belki oraya giderim. Hatta sizi de sokabilirsem sokarım. " dedim.
