Sabah gözüme vuran güneş ve dalga sesleriyle uyanmıştım. Bir an nerde olduğumu anlamasamda Çağrı'yla teknede olduğumu hatırlamıştım. Yanımda değildi. Çoktan uyanmış olmalıydı.
Odadaki banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttim. Çağrı'ya yakışıklı görünmek istiyordum. Ali'yi unutmaya çalışıyordum ve bu yolda bana en iyi gelen şey Çağrı'ydı. Ayrıca benim yıllarca sakladığım sırrımı bilen tek kişiydi.
Odadan çıkıp güverteye geçtiğimde dün gece üstünde içki olan masanın kahvaltılıklarla dolu olduğunu gördüm. Çağrı elindeki menemen tavasını masaya bırakırken beni gördü ve burnuma bi fiske vurdu. "Günaydın uykucu. "
"Saat kaç ki? "
"Ohoo öğlen oldu bile. "
Neyseki hafta sonundaydık ve okul derdi yoktu.
"Hadi geç sen, ben de çayları getiriyorum. "
"Aslına bakarsan çay içmeyi sevmem. Dünki meyve suyundan varsa o olabilir. "
"Nasıl çay sevmezsin ya? Özellikle kahvaltı da çay içmen gerekiyor. "
"Çocukluğumdan gelen bir şey. Bir keresinde çaydanlıktaki kaynar çay üzerime dökülmüştü. O günden beri içmiyorum aksine nefret ediyorum. "
"Peki o zaman. Sana meyve suyu getiriyorum. "
Masadaki her şey tamamlanınca o da karşıma geçmiş ve yemeğini yemeye başlamıştı.
"Bi planın var mı bugün için? " diye sordum muhabbet açılsın diye.
"Ya öğlen bi anneme uğrayacağım. Beni görmek istiyordu, özlemiş. Ardından işte Berk'lerin evinde toplanırız. Unutma sen de geliyorsun. Ben sana konumu atarım. "
"Peki, gelirim. "
"Sen napıcaksın?"
"Çalışırım büyük ihtimalle. Aslında işten ayrılacağım, yaz tatilinde babam çalışmamı istemiyor. Genç olduğumu gençliğimi yaşamamı söylüyor. "
"Bence de öyle. Bak mesela bize çoğu gece eğleniyoruz. Tabi arada pürüzler çıkıyor. Aile, ders falan derken bizde de sorunlar oluyor ama bir araya gelince unutuyoruz. "
"Güzel bi arkadaş grubusunuz. "
"Evet, öyleyiz. "
Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra Çağrı gemiyi karaya yanaştırıp beni kafeye bıraktı.
Çokta yoğun bir gün değildi. Kafedeki müşteri sayısı iki elin parmağını geçmezdi, o yüzden rahattım.
Yeni gelen bi kaç müşteri ile oturduğum yerden kalktım. Belli ki erken konuşmuştum. Menüyü kadına uzatırken aklımda akşam beni neler beklediği vardı.
...
Kafeden çıkınca eve geçip, duş almıştım. Şimdi ise dolabın başında ne giysem diye düşünüyordum. Beyaz bi tişörtün üstüne kahverengi gömlek, altına da siyah kot giymiştim.
Çağrı: Sahile geçmeye karar verdik
Çağrı: Konum
Vefa: Geliyorum
Zor bela sahilde Çağrı'ları bulmuştum. Tabi bunda beni görünce kollarını iki yana doğru sallayan Çağrı'nın da baya yardımı vardı.
Yanlarına gidince herkesin yerde serilmiş olan örtünün üstüne çoktan yayıldığını gördüm.
Berk Cemre'nin omzuna kafasını koymuş ve elleriyle belinden sarılmıştı. Onlar bi tarafta birlikte otururken Hazal'la, Ege ise yan yana durmuş sohbet ederek şişeden içki içiyorlardı.
