- Arkadaşlar dedim ben size, bende bipolar başlangıcı var! Tanrım... Önce ben olmamalıydım...
Sınıfın kapısından girdiği gibi Yoongi ve Jimin'i görmesiyle yüksek sesle konuşurak içeri giren Taehyung kendi sırasına oturup yüzlerini onlara döndü ardından dudaklarını büzdü.
- Ne saçmalıyorsun yine Taehyung?
- Diyorum ki bu sefer gerçekten bittim ben! Bir bu eksikti...
Telefonunu cebinden çıkarıp ekranı açtığında arkadaşlarına doğru uzatıp okumaları için Yoongi Taehyung'un elinden telefonu alıp Jimin'le ortasına koymuştu. Yoongi ve Jimin sitedeki uzun yazıları görünce derin bir iç çektikten sonra sadece başlığı okudular. ' Bipolar bozukluk nedir?' Yoongi telefonu Taehyung'a geri uzattığında Taehyung gözlerini devirip telefonunu geri aldı.
- Bu sefer bu hastalık kesin bende var, neden anlamıyorsunuz ya!?
Taehyung sürekli internetten hastalıklar bulup kendinde olduğunu iddia edip boşu boşuna endişeleniyordu, arkadaşları buna alışmış olduğu için umursamadı. Gerekte yoktu zaten, Taehyung'un her zamanki kuruntularıydı.
- Bak Taehyung, sen hasta falan değilsin tamam mı? Yeter artık bakma şu internete. Hatırlasana iki ay önce ortada hiçbir şeyken apandistim patlıyor diye hastaneye gittin ve hiçbir şey çıkmamıştı. Artık dur!
- Ya Jimin neden anlamıyorsun bu sefer farklı! Bakın 7 kritik belirtisi varmış. Bende çoğu var!
Yoongi ve Jimin aynı anda Taehyung'a göz devirip birbirlerine baktılar ve 'yapacak bir şey yok' diye mırıldanıp Taehyung'a geri döndüler.
- Tamam Taehyung söyle... Neymiş o belirtiler?
- Uzun süre aşırı mutlu ve coşkulu hissetme. İlki bu, bakın ilk belir-
Jimin kıkırdayıp arkadaşının lafını kesti.
- Çocukluğundan beri mutlu coşkulusun zaten? Ayrıca mutsuz olman için hiçbir sebep yok.
- Hayır işte, bu aralar fazla mutluyum?
- Çünkü bu aralar Jin seninle daha fazla yalnız vakit geçirip güzel sözler söylüyor.
Yoongi konuştuktan sonra oflayıp kaşlarını çattı. Taehyung gülümseyip omuz silktikten sonra haklı olduklarını düşünse de yinede ikinci maddeyi okumak için telefona geri bakacakken içeri diğer arkadaşları gelince telefonu kapatıp cebine koydu. Jimin arkadaşları sınıfa girdiğinde Yoongi'nin yanından kalkmış kendi sırasına oturmuştu. Hoseok Yoongi'nin yanına oturduğunda Yoongi'ye gülümsemiş ve arkadaşlarına dönmüştü.
- Ne konuşuyorsunuz siz?
Namjoon'un yanına oturan Jin sorusunu sorarken Jungkook'ta o sıra Jimin'in yanına oturmuştu.
- Taehyung yine bir hastalık bulup o hastalığa sahip olduğunu ikna etmeye çalışıyordu.
Arkadaşları söylediği şeylere kıkırdarken Taehyung dudaklarını büzmüştü.
- Ne kadarda tatlı şuna bakın!
Jin söylediği cümleden sonra önünde duran arkadaşının yanaklarını sıkmış ve o arada Yoongi ve Jimin birbirine bakıp gülüşmüşlerdi. Taehyung yanaklarının kızardığını hissetse de bozuntuya vermemişti.
- Aynen aynen, baya tatlı. Çocuk gibi.
Alaylı bir şekilde konuşan Hoseok ardından kimse umursamazken Yoongi Hoseok'a dönmüş ve kaşlarını çatmıştı. Hoseok Yoongi'ye ' Ne?' diye fısıldarken Taehyung Hoseok'un kucağına kalem fırlatmasıyla ikili Taehyung'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Kiss
FanficBirbirini çok seven yedi kişilik arkadaş grubu ve zamanla ortaya çıkacak aşk itirafları. SOPE-TAEJİN, Jikook Texting/düzyazı