- Buldum! Okulun az ilerisine pastane açılmış oraya gidelim. Herkes istediği tatlıyı aldıktan sonra da sahile gidip yeriz.
Arkadaşları Namjoon'u onaylarken Hoseok Yoongi'nin elini tutması Yoongi'nin yanaklarının kızarmasına sebep olmuştu. Dün sevgili olmuşlardı evet ama Yoongi'ye hâlâ hayalmiş gibi geliyordu bu yüzden elini tutması bile garip geliyordu.
- Benim tatlım zaten yanımda, siz alırsınız.
Hoseok kendince Yoongi'ye itilaf etmeye çalışsada arkadaşlarının hoşuna gitmemişti hep bir ağızdan mırıldanırken, Jin eliyle alnına vurup göz devirmiş, Namjoon kusar gibi yapmış, Jungkook ve Jimin gülerken, Taehyung çantasını Hoseok'un koluna vurmuştu.
- Hey, Hoseok bu iğrençti!
Taehyung konuştuğunda Yoongi Taehyung'a kaşlarını çatıp dudaklarını büzmüştü, ne olursa olsun kimse sevgilisinin söylediği cümlelere iğrenç diyemezdi Yoongi için. Taehyung Yoongi'nin bakışına karşılık kıkırdadı ve ardından hâlâ aynı şekilde bakmaya devam eden Yoongi'ye gözlerini devirip önüne döndü.
- Siz ne anlarsınız ya, yürüyün hadi.
Hoseok'un konuşmasıyla okuldan çıkmışlardı. Sabah okula geldikleri gibi çıkışta beraber vakit geçirip Hoseok ve Yoongi'nin nasıl sevgili olduklarını dinlemek için plan yapmaya çalışıyorlardı. Sonunda okul çıkışı her zaman yaptıkları gibi yapmaya karar vermişlerdi. Bir şeyler alıp sahile gidip orada oturacaklardı.
Jimin, Jungkook ve Namjoon en önden yan yana yürüyüp sohbet ediyorlardı. Arkalarından Hoseok ve Yoongi ilerliyordu, onlar pek sohbet ediyor sayılmazdı daha çok Hoseok konuşuyor Yoongi onu dinleyip gülümsüyordu.
Arkalarından gelen Taehyung ise adımlarını Jin'e göre ayarlıyordu, hiç konuşmadan yürüyorlardı ama Taehyung bu durumdan rahatsız değildi. Aksine onun adımlarına göre adımlarını ayarlamak hoşuna gidiyordu. Jin bunu fark ettiğinde adımlarını yavaşlattı, Taehyung'un da yavaşlattığını görünce bu sefer hızlandı. Aynı şekilde Taehyung'ta hızlanmıştı, Jin bunu oyun haline getirip bir hızlanıp bir yavaşlıyordu. En sonunda durduğunda Taehyung'un dalgınlığına gelmişti, kafası karışmıştı ve durmak yerine adımladığında Jin'in durduğunu fark ettiğinde durup hemen arkasında duran Jin'e bakmıştı. Jin gülüyordu, Taehyung onu güldürmüştü. Onu gülerken gördüğü için o da gülmüştü.
- Ne yapıyorsun Taehyung?
- Sen benimle yeni bir yola adım atmadığın için ben adımlarımı sana göre atıyorum.
Taehyung imalı konuştuğunda Jin gülmeyi bırakmıştı. Taehyung o gülmeyi bıraktığı için kendine kızıyordu ama böyle şeyleri söylemekten vazgeçmek istemiyordu, en azından onunda kendisini sevdiğini öğrenene kadar. Jin bir şey söylemeden arkadaşlarına yetişmek için olduğu yerden hızlıca onlara doğru ilerlerken arkasında Taehyung'u bırakmıştı.
Pastaneye vardıklarında sırayla istedikleri şeyleri söylerken Taehyung'un aralarında olmadığını fark etmişlerdi.
- Taehyung gelmedi mi? Arkamızdaydı en son, Jin seninle beraber yürüyordu değil mi?
Yoongi'yi herkes onaylamıştı, evet arkalarında yürüyordu ama şimdi yoktu.
- En son benimle beraber yürüyordu evet ama ben sonradan Namjoon'ların yanına geldim. Daha sonra da görmedim.
- O zaman nereye-
Jungkook'un sözünü kesen şey Taehyung'un içeri girip onlara seslenmesiydi. Ama yalnız değildi, yanında hemen hemen aynı boyda olduğu ve oldukça iyi görünümlü bir çocuk vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Kiss
FanfictionBirbirini çok seven yedi kişilik arkadaş grubu ve zamanla ortaya çıkacak aşk itirafları. SOPE-TAEJİN, Jikook Texting/düzyazı