1

10 2 0
                                    

Kaçıncı olduğunu unuttuğum iç geçirişlerime bir yenisini daha ekledim. Çok sıkılmıştım. Heyecan bir yana beklemekten nefret ederdim. Dakikalardır dönüp duran ekrana gözümüzü kırpmadan bakıyorduk. Dayanamadım ve bu kez uzunca ofladım. Ve onun sesi duyuldu :

"Yeter be kızım , ne ofladın yaa. İçindeki tüm karbondioksiti boca ettin odamaa

Evet arkadaşlar bu şekilde böğüren arkadaş benin ikizim olur. Onu Gökhan diye çağırırız. Ve şu an Gökhan arkadaşımızın YKS sonucunu bekliyoruz. Ama yoğunluktan dolayı... Anladınız gerisini.

Şimdi haklı olarak bi soru soracaksınız : "Güneşcim madem ikizsiniz senin de sınav sonucunu bekliyor olman gerekmiyor mu ?" Çok doğru ve kararinde bi soru. Hemen cevaplayayım.

Gökhan ve ben küçükken çok aşırı kavga ediyormuşuz. Gerçi hâlâ öyleyiz ama o zamanlar yani 4-5 yaşlarında , yaşımızın verdiği o meşhur kuduruklukla bunun 5 misli falanmışız. Bu yüzden annemler -tabiki de benden daha yaramaz olduğu için- Gökhan'ı bir yıl önce kreşe başlatmışlar. Bu yüzden ben bu sene gireceğim.

Bu durumun bana maddi ve manevi açıdan , özellikle ruh sağlığım açısından kayda değer çok faydası oldu. Öncelikle sınıf ortamında aşırı rahattım. Dilediğim arkadaşımla konuşabiliyordum. Gerçi bazıları benle konuşmuyordu hatta benden kaçıyorlardı. Neden mi ? Biricik ikizim ve en az onun kadar öküz ve biricik olan abim yerine koyduğum çocukluk hatta bebeklik arkadaşımız olan Mert sayesinde ! Güvenmedikleri hiç kimse çevremde bulunmazdı. Şimdilerde pek karışamıyorlar.

Hazır bekliyorken size bizim ekibi de anlatayım. İlk olarak benim canım , bitanem , Gökhan'dan daha çok ikizim olan BFF'm Ece'mi

AĞAAĞAĞAĞĞAĞAĞĞAĞAĞAĞAĞĞA
Üzgünüm Ececim seni övmeyi yarıda kesiyorum ama ben dalmış giderken sayfanın açılması ile ben daha sonucu göremeden ayaklarım havada baş aşağı çevrilmem bir oldu. Daha o anki durumun nedenini çözemeden bir de koşarak merdivenlerden inmeye başlamaz mi benim salak ikizim.

Can havliyle "Gökhan nolduu sonuç nee" diye bağırmışım. Dediğimi idrak edince o halde yapabildiğimce elimi alnına vurdum. Canım Güneşcim sonuç kötü olsa niye çocuk seni 180° çevirip omzuna atıp uçarak merdivenlerden inerken bir yandan da mehter marşı söylesin dimi.

O da benim iç sesime tercüman olup "Benim ilerizekalı kardeşim , sence şuan sonuç kötü olduğu için mi deli danalar gibi koşturuyorum."

Adam haklı beyler... "Tamam hadi indir beni de şu sonuca ben de bakayım." dedidiğimde sonunda beni bırakmıştı.Hemen bilgisayarı kapıp elime aldım.

Vay be benim tahtalarında eksiklikler olduğunu düşündüğüm kardeşim ilk 2 bine girmişti. Bu da istediği üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümü için yeter de artardı bile.

Oh be içim rahatlamıştı. Üniversite yaşadığımız şehirdeydi yani şehir değiştirmesine gerek kalmamıştı. Her ne kadar sürekli didişsek de onsuz yapamazdım.

Ekranla fazla bakıştığımı , şu an ikizime sarılıyor olmam gerektiğini anladığımda artık çok geçti. Çünkü benim canım ikizim telefonda akraba trafiğine yakalanmıştı. Bir yandan Serkan dayıma laf anlatmaya çalışırken diğer yandan da Uraz'ın "mezuna kaldın dimi köölee" başlıklı saçmalamalarına cevap veriyordu. Uraz da dayımızın pek zeki ve aklı başında olan! bizim yaşımızdaki oğludur. Ağzını oynatarak "kurtar beni" dediğinde acıyarak ona baktım. Ah be Gökhan'ım pek severdim seni.

Allah'tan annemler geldi de Gökhan "annemler geldi" deyip telefonu kapayabildi.

Kutlu haberi onlarla da paylaşıp sıkıca sarıldık birbirimize. O kadar mutluydum ki kafamda bir yerlerde Serdar Ortaç'ın Poşet şarkısının çaldığını duyuyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GüneşimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin