CanınaYandığım

343 32 16
                                    

Ellerim, onlara sahip değil gibiyim.
Yeteneğimi ise çoktan yitirdimi itiraf etmeliyim. (Kontrolünde zorlandığını söylüyor.)
Öfkem artıyor...
Bir gün demişti, o her zaman yalancının tekiydi.
Tüm gece uyumadım, bileklerim beni bağladıkları şey yüzünden kesilmeye başlıyorlar.
Sinirlerimin uyuştuğunu söylesem yalan söylemiş olurdum, hepsine o neden oluyor.
Öfkelendikçe başım çatlıyor.
Tek bir haraketimle bütün binayı yerle bir edebilicekken beni öylece bağlayıp gidiyor, onu öldürmeyi bile deneyebiliceğimi biliyor.
Şahsen onun da bunları bildiğini bilmiyor değilim, ne diye yapmadığımı söyleyeyim, ben mafia'ya aitim.

"Ortaya çık!"

Sesim tüm mahzende rahatça yankılandığı esnada hiçbir ses işitmedim.
Merdivenlerden yavaşça adımladı ve onu görebiliceğüm bir hizaya gelince duraksadı.

"Chuuya-san.."

Karşıma geçmiş ürkekçe gözlerime bakıyordu. Onu gebertmek hakkım olmuşken nasıl karşıma geçebiliyor.

"Ne bu cesaret. Sürtük patronuna güvenmiyorsundur herhalde? Eğer öyleyse ikinizi de geberticem!."

"Özür diledim.. bunu yapmayı ben istemedim, onun emiriydi. Lütfen anlayın Chuuya-san.."

"S*ktır ordan, burdan çıkar çıkmaz ilk seni geberticem."

"Dazai-san birkaç saat önce binadan ayrıldı, size göz kulak olmamı söyledi..."

Terlemeye başlıyorum.
Sayamıycağım kadar düşmanı burda gebertmişken üstüne burada cezalandırılmak...
Bana bunu neden yapıyor.
Hadsizlik yaptığımı söylüyor, buna izin verdikten sonra bir de beni cezalandırıyor mu?
Anlamıyorsunuz, konu beni cezalandırmak bile değil.
Şu anda burdan kaçmalı ve gitmeliyim yoksa onu öldürücekler...

"Vicdanımla oynuyor, ona değil rütbesine hizmet ediyorken beni kendi irademle sınıyor."

Burdan kaçmıycam, suikastten çok düşmanın inine gidicek.
Nerden mi biliyorum, sadece malımı tanıyorum.
Bana verdiği emirlerdi bunlar, en köklü kumarhaneye gidicek ve soruşturma ayağıyla yakalanıcak.
İlk emre mi itaat ediceğimi, yoksa canım pahasına onu koruyup korumadığımı mı sınıycak..
Yapıcağım harakete göre gerçekleşicek. Dedim ya, beni irademle sınıyor.
İğrenç herif!
Eğer burdan kaçarsam onu kurtardığım sıra beni kovucak veya başka bir şeyler yapıcak gibi hissediyorum. Eğlenmek istiyor, benim üstümde saçma deneyler yapıyor, derin deneyler.
Ona değil rütbesine hizmet ediyorum.
O benim patronum, ona Dazai gözüyle bir kere baksaydım inanın öldürmüştüm.
Kana susamışlığım her seferinde kendimi yakalatıyor..
Odadayken, hemen arkasındayken, onu gebertmeyi o kadar istiyorum ki...
Bunu hissetmemesi olası bir değil.

"Gerçekten bıktım.."

Ne yapmalıyım, oraya sızmalı ve onu kurtarmalı mı, yoksa... çürüyene kadar burda mı kalmalı?
Dazai ölürse bu benim yetersizliğim olucak, herşey üstüme kalıcak.
Birinci sınıf bir koruma, nasıl olur da cezalandırılıyorken patronunu ölüme terk eder.
Veya zaten ölmesini istiyorken nasıl onu öldürme şansını kaçırırım?
Burdan çıkmaktan vaz geçmişken şartlar beni neden zorluyor.

Ne yapmalıyım?

Canına yandığım, sadece benim elimde ölebilir! [ 1 ]

Kendi etti kendi buldu.  [ 2 ]

決める... 私は誰ですか?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin