Dikilmeye devam ettim.
Kendisini seyrederken ansızın geçmişi anımsadım.
Güçlü hafızam nedense bir anda sönük kaldı. Evet hatırlasam da yaşanmamış gibi geliyor her anı.
Bizi şu anki duruma getiren şeyi çok merak ediyorum.
Gerçekten eski patronun ölümü sonrası başa geçmeyi kabul etti mi inanmak garip geliyor.
Başından beri o koltukta gözü yoktu biliyorum.
Bir gün çok ağır yaralanmıştı, onu mafianın binasına bile ulaşamamış, bir çöpün orda bulduk.
Birçok kesik, silah izleri ve derin yaralardan sonra yaşaması mucize.
Garip geliyor, patron o ha...Odaya ufak bir göz attım.
Ardından izin bile almadan camın oraya yaklaştım.
Panjurları indirmek için elimi attığımda sandalyeden kalktı ve bana doğru adımladı.
2 3 adım sonrası çok fazla yaklaşmasına rağmen devam edip eğilerek tam burun hizamda durdu.
Sakin bir ses tonu takınarak;"...cürret bile etme." dedi
Normalde bu bir saygısızlıktır ve hemen özür dilemem gerekir.
Ancak ondan dilemiycem.
O ne saygımı ne de özrümü hak ediyor...
Ancak unutmayalım ki o kibirli, inat ederse başka şansım kalmaz."4 gündür uyumuyorsun."
"Buna sen karar ve-...... ah git ve dinlen, bu bir emirdir Çuya."
"Olası suikaste meydan veremem."
Bu cümleleri sakin bir tavırla kurdum.
Garipsedi ancak bu sefer beni tiye aldı ve sırıtmaya başladı.
Bu kadar yakınken kıvrılmış dudakları çok iğrenç gözüküyor."Bana kolay lokma mı diyorsun? Oysa çoğu dövüşümüzde galip gelen kişi bendim."
"Tch..."
"Korumana ihtiyacım yok, sinirimi bozdun çık dışarı."
Öylece dikilirken dibimden çıkıverdi.
Dolmuş gibi, dökül hadi, nasılsa alışkınım. Nasılsa beni gurursuz hissettirmeyi seviyorsun adi herif.
Kim bilir şu an o koca kafandan neler geçiyordur.
Ne tür adilikler tahmin bile edemem.Bir süre bekledi, bekledi, bekledi.
Bir şeyler düşünüyor.
Beni başından savıcak, onu tanıyorum."Son zamanlarda bana rahat vermiyor ve sürekli beni iğrenerek süzüyorsun. Bu denli nefret ettiğin adama neden hala hizmet ediyorsun Çuya?"
"Sana özel mi sanıyorsun. Senden önce de kendimi Mori-san'a adamıştı-"
"Ondan bahsedilmesini yaskalamıştım. Daha kurallara bile uyamıyor musun. Çocuk musun sen?"
İşte o iğenç ifade.
Görebildiğim tek gözünü açabildiği kadar açmış ve bana doğru cürretkâr bir tavırla parmağını kaldırmıştı.
Uzatmak isterdim ancak patron o, değil mi.
Ne de acınası, halbuki her an onu gebertebilirim bunu biliyor.Başımı çok değil ama gözle görülür bir şekilde eğdim ve sahte saygımı takınıp;
"Benim hatam, afedersin patron." dedim
"..."
Üstüme yürüyerek beni kolumdan çekiştirdi ve o büyük sandalyesine oturttu.
"Hey!"
"..."
O esnada kendisi arkasını döndü ve panjurların oraya yaklaştı.
Sessiz kalıp bir süre konuşmadı, dışarıyı seyrediyordu.
Gerginliğini sezebiliyorum...
Sessizliği zaten geriyordu...
Oluşturduğu sessizliği bozması için ona izin verdim.
Daha da kızdırmak istemiyorum."Yokohama... Geceleri çok güzel... Sence de öyle değil mi Çuya?"
"..."
"Soru sordum, cevap ver hadi."
Ses tonu son derece nazikti.
Benimle oyuyor."Öyle.."
"Bu şehri korurken çok yoruluyoruz, ancak değiyor..."
"..."
"Şimdi düşündüm de... seni hiç görevlerde göremiyorum. Yarınki raporu al ve araştırmaya git. Ne yap et o iki tedarikçiyi bul. Hedefimizden sapmak üzereler."
"Bunu kaplan çocuk yapabilir. Kyouka ve ikisi saha görevleri için varlar."
"Yine de sen git. Bir sorun olursa da bana ilet."
"... bakıcam.."
Normalde ne olursa olsun gitmemem gerekiyor. Onu korumak zorundayım, ölmeye çok meraklı.
Ne yapmalıyım?
Göreve git [ ]
Başkasını gönder [ ]
"Şimdiden, İyi Geceler..."
Panjurları ansızın indirdi ve tüm odayı ani bir karanlığa gömdü.
O anda karanlıktan ne korktum ne de ürktüm.
Beni asıl korkutan onunla bu lanet karanlıkta kapalı odada durmak...
Demek istediğim: önümü değil onu görememek beni daha çok geriyor ..."Dazai..."
Sessizlik...
Derin sessizlik..."Önümü göremiyorum, şakaların komik değiller!"
Kararsız kalsam da karanlığın orda, ayağa kalkıp lambayı bulmaya çalıştım.
Bir süre ellerim duvarlarda sürtündü.Bulduğum anahtara basınca oda hafiften aydınlandı ve etrafa baktığımda içerisi tamamen boştu...
"Hay tüküreyim..."
Beni öylece bırakıp gitmiş.
Üstelik hiç ses duymadım.
Hatta işleri ciddileştirirsek kapı kilitli olmasına rağmen hiç patırtı çıkartmadan sessizce burdan ayrılmış.Anahtarı sadece bende olan kapıya döndüm.
Anahtarlarlarımı yokladım.
Hayır, üstümde değiller.
Yaklaşıp çevirdiğim kapı kolu ise zahmetsizce açıldı..."Ucube herif..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
決める... 私は誰ですか?
FanficGidişata yön vererek kurguya son ver. Bu kurguyu; Oku 〔 〕 Okuma? 〔 x 〕 ▪︎ Kapak artist?? ▪︎ Bungou Stray Dogs Beast! Fanfic Not: biraz eski kurgu, yazım hataları var, düzeltmekle uğraşmıycam yoksa düzeltmem gereken çok yer var, onun yerine eğlenin...