ElimSende

331 31 22
                                    

Ölücem, sessiz ve sedasız.
Sakince ölücem, kimseye acı vermeden.
Ölücem, hak etmediğim bu dünyadan gidicem.
Sessizce göç edicem, cehennemin dibinde...

Görüşmek üzere Dazai.

▪︎

Kendimi bir kere bırakınca uzun süre toparlayamıycak hale geliyorum...
Elimde değil..
Eğlenmek hiç bu kadar hakkım olmamıştı.
Bir şeyler mırıldanıyorum ama anlamsız melodiler.
Sadece öfke kokuyorlar ve beni gaza getirmek için varlar.

Ellerimi nazikçe indirdim bağlı oldukları yerden.
Bileklerimi ovaladığım sıra adımlarımla o anda çıktım binadan hızlıca, arkamda koca bir delik bırakarak.
Canım uğruna koruduğum yere zarar vermek ne zamandan beri zevk verir oldu bilmiyorum, ancak geri adım atmak için çok geç.
Onu da, o kumarhaneyi de yıkıma uğratmadan bu gece şarap yok!

Nereye gittiğini bildiğinden son derece rahat ve huzurluydum.
Bana hiçbir zaman hesap vermeyen bu adam, bu sefer tam olarak yerini bildiğim bir yerdeydi.
Ne bana hesap verirdi ne de açıklama zahmetinde bulunurdu.
Ansızın kaybolmak ve beni mal gibi ortada bırakmak gibi bir arzusu varsa o saniye, yok olur ve beni kendi isteğiyle tekrar yanına çağırana kadar da ortalıkta gözükmezdi.
Hissederdim, karanlıkla bir olduğunu.
Ayın bile güneşe nazaran gündüzmüşcesine aydınlattığı koca şehirdeki dar sokak aralarında oluşan gölgenin en çok benzediği o insan, insan demek doğru olur mu bilmiyorum, ne zaman karanlıkta dursam hissederdim gölgesindeği ağırlığı.
Bana bakışları en az gölgesi kadar ağırdı bunca zaman.
İğneleyici laflarından sonra dokunduğu tenim alev gibi yanardı.
Öldürme dürtüm gittikçe kavrulurdu ancak sadakatim hep kazanırdı.
Ben ona değil rütbesine hizmet ediyorum.
Mafia benim evim gibiyken o evimi her an elimden alabilicek bir konumdaydı..
Bu beni korkuturdu, üşürdüm istemsizce. Ama yine de sırf korktuğum için ona boyun eğmedim, ona değil rütbesine saygı duydum ben.
Beni her geçen gün şişirdi, zihnimi dağıtıp benimle çelişti, beni gözmezden gelip öfkeme yeniltti ama yine de kendimi, sınırlarımı aşmışken bile tuttum, ve o bununla çok eğlenirdi.

Bugün ölüceğin gün sevgili patronum, son sözlerini çoktan söyledin.
Koltuğunda gözüm bile yok, boş kalmasını yeğlerim'
Sen acı çekerken ben şarap içeceğim.
Ölü bedenine dolu kadehi bir tek ben dökeceğim.

Binadan çıkışımla havanın karanlığı o kadar ağır geldi ki.
Gece suları, Yokohama'da en sevdiğim saatler, fazla güzel...
Ancak gel gelelim ki istesem de dönüp seyredemiycem.
Son süret ilerlediğim kumarhaneden odağımı alamıyorum.
Yoğun enerjimi kullanmaya başladığım yeteneğimle beraber daha da heycan verici bir hale geldi bütün bu hissettiklerim.
Tedarikçiler diyip durduğu o olay neyse, hepsini öldürdüğüm vakit sorun ortadan kalkıcak öyle değil mi.
Emir de bu değil miydi?
Neyse ne.

"Nerdesin.~."

Yere inip ilerledim festivalin içerisinden.
Sayamıycağım kadar çok insan toplanmıştı, bunu onlara çarpıp durduğum zaman rahatlıkla anlayabilirim.
Burası yakuza bölgesi, çoğunluk burda olta attığından girişi bulmam zor olmıycak.
Yeraltından kastım ciddi anlamda yerin altıydı, Yokohama böyle işliyor. (Benim aklındaki Yokohama'da tabi~)

Adımlarım gittikçe ağırlaştı, kendimi frenlemek istesem de engel olmaya yeltendiğim vakit bütün enerjim buna engel oldu...
Yürümek çok da zor değildi ancak kendi ağırlığımı ayarlayamadım o an.

"Şurdakiler Kafka'nın yakuza çetesi gibi duruyor..."

Oraya doğru gittim, ora her neyse.
Beni gördüklerinde bana döndüler ve hesap sorar gibi bir duruş sergilediler.
Elimi atıp içlerinden birini yakasından yakaladığımda diğerleri de silahlarına doğru davrandı, o an hepsini bir bir ezdim.

"..."

"D-dur! Yapma!"

"Giriş nerede?"

"B-!!..."

Elimde kalan başını kenara savurdum ve üstünü arayıp yürümeye devam ettim.
Cebinde bir telsiz vardı.
Davetiye bekliyorlar.
Gecemin güzelliğine zevk katıcaklar.
Davet edelim o halde, dans edeyim hepsiyle.

"Alo, adamlarınızı geberttim, haberiniz olsun." (Mal...)

"...ne oluyor. Kim-"

Kırıldı.
Elimde kaldı parçaları.
Yanlışlıkla elimde parçaladım... (Telsizden bahsediyor)
Şaşırıcak vaktim o an olmadı, birkaç kişi hızla çıktıkları binadan silahları eşliğinde bana büyük cesaretleriyle koşuştu.
Kafka'nın çetesi dediğim bu örgüt geniş çaplı ve güçlü, insanlara kıyasla tabi.
Patronlarının yetenek sahibi olduğunu biliyorum ancak bi işe yaramazın teki.
Onu bana ulaşamadan geberticem.

"Girişiniz şurda herhalde..."

"GEBER!"

"?"

Mermilerin teki bile bana ulaşamadan menzilimden sekerek havaya doğru saçıştılar.
Tek bilek haraketimle saçılan o bütün mermileri ile onları geri vurdum.
Hadi ama... az kaldı hissediyorum.

"Bitmek bilmiyorlar..." (göçmenler mübarek)

"Bu bir yetenek kullanıcısı! Dikkat edin!"

"Ha."

Dikkat mi?
Daha fazla uğraşamam ki ben, sabır mı kaldı.
Aralarından hızla yürümeye başladım.
Hepsini tek tek yerin dibine gömdüm.
Öfkem yatışmıyor, dahası lazım, çok daha fazlası!

"Nerdesin pislik Dazai!"

Binanın içerisine girdim ve aşağı doğru inmeye başladım.
Gözüm kimseyi görmüyordu, kime denk geldiysem o saniye ölü bildim.
İlerledim... hala yoktu...
Nerdesin...
Yok ettim çoğu bölümü...
Yine de hala... yoktu?
Yanlışlıkla görmeyip öldürdüm mü yoksa?
Ama yok, onu görmemem imkansız.

"Nerdesin!!?"

Bütün odaları tek tek aradım..
Kumarhanenin içi boştu, ancak biraz daha ilerlediğimde..

"Peek a boo.."

Yozlaşma ile ebelemece. [ 1 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 2 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 3 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 4 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 5 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 6 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 7 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 8 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 9 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 10 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 11 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 12 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 13 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 14 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 15 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 16 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 17 ]

Yozlaşma ile ebelemece. [ 18 ]

....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....
....

(Hadi seçerken kolay gelsin ^^)

決める... 私は誰ですか?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin