-21 Ocak 2043)
***
Dr. Asıl 1. Deneyden sonra kardeşi olan profesörün yanına gizli tünelden gidecekti. Gitmişti de profesörün üstüne en yakın giriş yeri 12. Kamp alanıydı fakat doktor 13. Kamp alanından görev yapıyordu bu yüzden gizli tünelden saatler süren bir yolculuğa çıkacaktı ardından 12. Kamp alanından çıkarak profesörün üstüne gidecekti. Ve birlikte birkaç aşı daha geliştirecekler. Kalan zamanlarını da biraz sohbet edeceklerdi en azından doktor asıl öyle düşünüyordu...
Uzun bir tünelin ardından 12. Kampa giriş yapmıştı kol saatine baktığında tam tamına 1,5 saatini bu yere gelmek için kullanmıştı. Aklından geçirdiği ufak bir cümle aklını karıştırmaya yetmişti.
"Diğer Kamp alanında olmadığım umarım belli olamaz." Olduğu yerde ufak bir durduktan sonra yoluna devam etmişti birkaç adım attıktan sonra arka cebinden kaleme benzeyen bir alet çıkartmıştı. Sonradan durduğu havalandırmanın vidalarını sökmeye başlamıştı. Dizinin yanına koyduğu mini el fenerinin pili bitiyordu. O yüzden sürekli yanıyor ve sönüyordu. Doktor bunun fazla dikkat çekeceğini düşündüğünden dolayı feneri eline alarak söndürmüştü ardından yaka cebine koymuştu ve işine devam etmişti. Havalandırmanın kenarındaki vidaları çıkartmıştı bu işlem en az 5 dakika sürtmüştü fakat yine de yoluna devam edecekti...
Ardından havalandırmanın kapağını arkadan ittirerek yere düşürmüştü. Sonra bacağının birisini önden atarak vücudunu tünelden çıkartmıştı. Fazla göz önünde durmamak için koşarak olay yerinden ayrılmıştı. Birkaç koridor dan sonra diğer tünelin girişine ulaşmıştı, koridorda asker veya görevli hemşire yoktu ve hatta güvenlik kameraları da çalışmıyordu. Doktor asıl kamp alanında bir şeylerin döndüğünü düşünmüştü fakat bunu araştıracak fazla zamanı yoktu erkenden kardeşinin yanın gidip olan biteni anlatmalıydı ve kardeşinin oğlunun durumu ögrenmek zonundaydı.
Bir diğer havalandırma borusuna girerek yoluna devam etmişti, arkasından gelen sesler biraz tedirginlik verse de doktor yoluna devam ediyordu. Kolundaki saate bakarak saatin kaç olduğuna bakmıştı fakat karanlıktan dolay yaşlı gözleri saati fazla algılayamamıştı. Birkaç dakika sonra aynı ilerlediği yolda ufak bir ışık görmüştü saatini ışığa doğrultarak bakmıştı. Akşam saatlerine geliyordu nerdeyse bu kadar süredir den beri 13. Kamp alanında ortalıkta olmadığı fark edilmiştir diye düşünmüştü, fakat geri dönenemezdi bu delilik olurdu ne olsa bu kadar yol gelmişti.
Doktor asıl yolun sonuna geldiğinde derin bir nefes almıştı, ardından sert ve güçlü bir şekilde ciğerlerinin patlatırcasına geri vermişti nefesini. İki büklüm olan beli, ağrıyan bacakları ve moraran diz kapaklarını saymaz isek bir nevi doktor iyiydi fakat işin içine bun bölgelerin ağrısı girdiğinde pek de iyi sayılmazdı. Ardından ilk yerlerde yaptığı şeyi yaparak tünelden kurtulmuştu. Son bir defa kol saatine baktıktan sonra kardeşinin yanına gidebilirdi. Endişeleneceği, daha doğrusu korkarak ilerlediği yolları geri de bıraktığından dolayı artık elini kolunu saldıraraktan ileriliye biliyordu. Fakat aklına takılan bir konu vardı Kardeşine günler önce yazmış olduğu bir mektup ile geleceğini bildirmişti fakat ondan bir geri cevap alamamıştı her zaman iki, eli kanda da olsa, ne olursa olsun doktordan gelen mektupları cevaplar ve hazırlıklara başladı...
Fakat bu sefer işler pek de öyle ilerlememişti.
Asıl her zamanki rahatlığını bir kenarı koyarak bu sefer diken üzerinde ilerlemeye başlamıştı, uzun zaman önce konuştukları profesör, her şeyin yolunda gittiğini ve canloy şirketinden çok iyi korunduklarını söylemişti. Ayriyeten de virüs bulundukları üstte etkisini azalttığını da söylemeden geçmemişti !!!
![](https://img.wattpad.com/cover/313195407-288-k591431.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Beşigi -1- Salgın (Düzenleniyor)
Ciencia FicciónHayvanlardan bulaşan bir virüs ve bu virüsü yenmek isteyen bir şirket. Şirketi yenmek isteyen bir profesör ve mağdur olan halk. İnsanlarda tek değişmeyen şey Irkçı olmak. *Her insan Özeldir. Beyaz siyahtan, siyah beyazdan üstün bir varlık değil* Her...