*5. Bölüm: Kaçış*

11 3 2
                                    

Yapılan saçmalıktan ibaretti. Bir siyah nasıl beyazların yanında görev yapabilir?

Düşüncelerini devam ettiren doktor, kardeşine bir yandan kızıyordu.
Sebebi çok belliydi, onu dışlaması...

En azından kendisi öyle düşünüyordu.

(İyi Okumalar:)

***

Sabah saat 06:00 gibi doktor gürültülü bir ses ile uyanmıştı. Dünkü yaşadıklarına halen inanmasa da bugün erken saatlerde buradan gidecekti, o sebepten dolayı kendisini şanslı hissediyordu ama nereye gidecekti?

Kaçtığı belli olmuştu ilk defa bu kadar ortalıkta görülmemişti bu da diğerlerini şüpheye sokmuştu bile...

Elleri ile gözlerini ovuşturarak oluşan şapakları atmıştı gözünden. Ardından kafasını iyice sıkarak kendine gelmeye çalışıyordu ama nafile böyle bir çıkmazın içinde girmişti bile.

Kilit sesi kapıdan taraftan duyulmuştur. Gelen kişi siyah çocuktu mutlu günler yüz ile kapıyı açmıştı fakat karşılayan doktor asla öyle değildi, siyahi çocuk bozuntuya vermeden devam etmişti;
"Günaydın efendim profesör sizi bekliyor. Lütfen hemen hazırlanın, sizi buradan çıkarmamız lazım" demişti. Doktor kafasını ile onaylandıktan sonra çocuk kapıyı kapatmıştı. Doktor kısık ses eşliğinde küfretse de yapacak başka bir şeyin olmadığı açıkça belli oluyordu, Buna muhtaçtı.

Siyahi çocuğun düşündüğü gibi; "Kendini en üstün gören varlık insan oğludur..."

Al acele hazırlanan doktor, ufak bir çanta alarak yaka cebindeki eşyalarını çantanın içine koymuştu, sadece bir koordinat haritasını o yerinde saklıyordu.
Bir şırınga virüs aşısı.
Ve gelirken kullanmış ama yarı yolda bozulan ufak el feneri...

Çantasına koymuş olduğu eşyalar ile odadan çıkmıştı, kapının önünde siyah çocuğu görünce yüzü düşse de fazla abartmadan "Hadi götürün beni" diyerek emir vermişti. Güler yüzlü olan çocuk ise tepkisiz bir eda içinde önden yürümeye başla mışmıştı...

Uzun koridorda ilerleyen doktor ve siyahi çocuk kendi aralarında konuşmuyorlardı. Doktor daha fazla dayanamayarak birkaç soru sormuştu;

Doktor: "senin adın ne bakalım?"

Siyahi Çocuk: "Mabelın. Neden sordun ki?"

Doktor: "Merak desem"

Siyahi Çocuk: "İkna oldum okey..."

Mabelın kendi kendine mırıldanır iken uzun koridora bakan doktor şaşırmıştı. Çok geçmenden kol saatine baktı ve "45 Dakika olmuş ama biz halen yoldayız. Profesör nerde?" Mabelın yere doğru düşük olan kafasını kaldırarak "İşler değişti, o sebepten sizi kamp alanına bırakacağız. Ben de senden sonra direkt çocukların yanına gideceğim, onlar tek başına yapamaz ve artık dışarıya çıkma vakti geldi saklanmak dahada tehlikeli gibi hissediyoruz..." devam edecekken doktor tarafından susturuldu ve "Ne neden? beni sen buraya kampa götürmek için mi getirdin?" doktor bu soruları cevaplamasını beklerken Mabelın devam etmişti diğer bitiremediği lafına. "Bir sorun daha var çocuklar dan birisinde ağır bir virüs görülmüş üzerindeki ciplerden kontrol edildiğinde bu şekilde gözüküyor / veya şu anda oda ölü" doktor olduğu yere dineldi ve "Cevabımı ver!" diyerek emir vermişti ardından Mabelın sorusunu karşıladı "Merak etme herkes oradan gitmiş, bu sebeple seni oraya götürüyoruz, yani güvenli bir alan Profesör sana gerekli talimatları verecek en yakın zamanda "
Mabelın yollarına devam ederken ki yüz ifadesi korkuyu benimsetiyordu fakat fazla doktora bakamadığından dolayı bunu doktor bilmiyordu... Koridor sonuna geldiklerine bir havalandırma deliği görmüştü doktor.

Ölüm Beşigi -1- Salgın   (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin