4.bölüm

6 1 0
                                    

"Notlar...notlar"

Babamın bana olduğunca gaz vermesiyle kendimi o kadar heyecanlandırmıştımki tüm gece yatakta dönüp durmuş uyiyamicamı anladığımda da balkona çıkmıştım. Tüm şehir ışıkları biraz gözümü alsada buna alışmam kolay oldu. Kafamda tabiki bu manyak seri katili nasıl yakalicam düşüncesi vardı...

Yarın yapicaklarımı not ederek kafamdaki planı kurucaktım, içeri girmek için bir adım attığımda not defterimin sibel'de kaldığı aklıma geldi. Yarın sibel'in yanınada gidemicektim haber vermessem ayıp olur diyerek içeri odama gittim, şimdi hem yuruyo hemde sibel'e yazmaya çalışıyordum.

+ Sibel kusura bakma, ben yarın gelemicem.

göndermenin ardından sadece iki dakika gibi kısa bir süre geçmişti.

- niyeki? Dedemi sorgulamaktan vazmı geçtin.

Saat gece yarısının ikisinde, sibel ayakta mıydı yani, neyse bu beni ilgilendirmez diyerek telefonu cebime attım, kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığım sırada aklıma sibel'e görüldü attığım geldi. Telefonun ekranını açtığım gibi ne yazmam gerektiğini düşündüm.

+ Hayır, sadece yarın daha önemli işlerim var. Sen dedene o gün kime kiraladığını sorup öğrensen bana yeter zaten.

Bir süre bişe yazmadı sonra yazmaya başladı.

Yazıyor... yazıyor...

Yazıp siliyodu ne yazdığını merak etmeye başladım sırada gelen

- tamam

mesajı, göz cevirmemle telefonu balkonun kenarına koymama sebep oldu. Yarını düşünmeye başlamıştım bile derin bir nefes aldım, verdim sonra tekrar alıyorken...

Tanık Sibel'den yeni bir mesaj bildirimi geldi. Telefonun ekran ışığı küçük balkonu aydınlatmaya yetmişti, mesaj kısmına girdiğimde ;

- şey benim berem, senin not defterin, ne zaman gelirsin bende kalmasın.

Hiç düşünmeden yazmaya başladım.

+ Not defteri sende kalabilir ben yarın bi boşlukta uğrar bereni sana veririm.

- peki.

Mesaj kısmından çıktığımda balkonun soğuk havası vücudumu ne kadar ürperttiğini fark ettim. İçeri girip yatağıma uzandım sırtım ve kafam arada yine sızlıyor ama artık umursamıyordum...

(7.43)

"Oğlum ben kenanı aradım, konuştum o seninle ilgilenicek "

"Tamam baba " derken hızlıca ceketimi giyip botumun iplerini sıkıca bağladım. Dışarı çıkıp dairenin kapısını örttüm merdivenlerden inerken aklıma sibel'in beresi geldi. Hemen geri yukarı çıkıp zile bastım. Kapıyı açan hizmetli Zehra oldu.

"Ne oldu yağız"

"Şey... Yatağımın baş ucunda siyah bir bere olucak onu bana versene"

Zehra içeri gitti, bir süre bekledikten sonra sonunda bereyi getirmiş olmasıyla merdivenlerde aynı hızla inmeye devam ettim. Arabaya bindim, kontağı çalıştırıp anayola çıktım ama karakolun tam aksi istikamette gidiyordum, sibel'in evine gidip şu bereyi vermem lazımdı çünkü günün geri kalanında buna fırsatım olmicağindan emindim. Kısa bir süre sonra dünkü sokağa girdim Zekeriya abinin evinin önünde durup aşsa indim. Kapıya kadar gidip zile basmak ve basmamak arasında kaldım, sonunda daha saatin erken olduğunu düşünüp bereyide kapının koluna astım, hemen arabaya geri binip yola çıktım işte şimdi sadece soruşturmaya odaklana bilirdim.

Biraz sonra karakolun park alanına giriş yaptığımda kapıda ki Kenan abiyi farkettim,
beni bekliyordu. Arabadan inip koşar adım önüne gittim.

"Günaydın" güler yüzle söylediğim söze yine aynı şekilde cevap verdi.

"Günaydın"

"Eee, simdi ne yapıyoruz?"

"Baban bana herşeyi anlattı bu vakayı çözmen için elimden geldiği kadar yardım edicem"

Kafamı onaylarcasina sallerken aynanda sorularımı sormaya başladım.

"Bu ilaç markasının ismi ne?"

"Ve bide bana şu dünkü vakanın dosyasını masama koyarmısınız "

Kenan abi "tamamdır" diyerek yanımdan ayrıldı ve bende hızlıca odama giriş yaptım biraz sonra dosyalar gelince hemen göz atmaya başladım.

Önce katilin yazdığı not kağıdını okudum.

"Kimseye guvenmemesi gerektiğini öğrettim."

Sonra önceki bütün vakaların dosyalarını açıp teker teker not kağıtlarını okuyup masamın karşısındaki cam tahtaya herbirini yazmaya başladım.

1 "söz dinlemeyi öğrettim"

2 " susmamayı öğrettim"

3 " kulaklarınnın duyduğuna inanmaması gerektiğini öğrettim"

Bu katil kimdeki hıncını başkalarından çıkartıyordu...

Kime ne öğretmeye çalışıyordu.

Bu düşüncelerimden kapının çalınmasıyla sıyrıldım. İçeri dünkü adama girdi.

" Komserim bu dosyayı Kenan abi gönderdi,
bu çayıda ben getirdim"

"Ben çay içmem, dosyaları masanın üstüne koyabilirsin"

"Peki efendim" diyip hızlıca dosyayı masaya koyduktan sonra odadan çıktı.

Bu sözlerden pek bişe cikmicanın farkına varınca, masanın üzerindeki gelen dosyaya yöneldim. Bu yasadışı işleri yapıp ta sonradan nasıl olduğunu bilmediğim şekilde kurtulan bir şirket sahibi, bizim katilin elinden kurtulamamış...

Ama bu dosya neden benim odama gelmemişti nasıl oluyorda unutuluyordu cinayet işleneli üç ay olmuştu... Galiba babamın yokluğunda kimse bu katilin üzerine gitmemiş diye düşünerek dosyayı biraz daha inceledim.

Katil bu şirket sahibininde anlını civilemişti
Not kağıdında,

" Haplarını genç kızlara zorla içirmemesi gerektiğini öğrettim "

İşte diğer notlardan ayrılan bu not, katilin kız kardeşinin intakamını almaya çalıştığını düşündürdü yada kızının, şimdi sıra  ilaç şirketinin dağıttı uyuşturucuları bulmaktaydı.

Hemen odadan çıktım Kenan abiyle narkotik katına çıktık orda hapın ismini vererek bu sebeple ölen yada tacize uğrayan bütün kurbanların listesini istedik. Elimize geçen dosya oldukça ağır ve kalındı. Yani bu dosyadan birşey bulmamız ihtimalini bir hayal olarak görüp geri bıraktım. Aklıma birşey gelmiyodu nerden devam etmeliydim bu katil nerden açık verebilirdi...

____________________________________________

Bu bölüm biraz kısa oldu ama olsun.

Yorum yapan ve bölümü yıldızlayan herkese.
✨🤩🥳😇🤠😘💝💓💕💗💞💎💟💌💘🔥

PATİKA YOLUN SONUNDAKİ AĞAÇ EVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin