Amy
Odama geçmiştim ve o son yaşanan olayla kalbim deli gibi hızlanmıştı. Nedenini bilmiyordum ama saçma gelmişti. Sadece hoşlandığım kişilerle yakınlaşınca ya da herhangi bir durum karşısında heyecanlanınca olurdu bu bana. Harry'den hoşlanmayı bırakın, oturup tek kelime bile etmem, ve etmezken neydi şimdi bu?
Sinirlenmeye başlayınca masamın başındaki sandalyeye oturdum ve bilgisayarımdan şarkı açtım. Lana Del Rey - hope is a dangerous thing for a woman like me to have. ve her sinirlendiğimde yapmaya çalıştığım şeyi yaptım. Elime bir kağıt ve kalem alarak resim çizmeye başladım. Özellikle bir yandan şarkı dinleyerek resim çizince hemen hemen her şeyi unutuyordum resmen. Huzurdu. Lana açma sebebimde resim çizmek için sakin olmam gerekiyordu ve Lana beni sakinleştiriyordu. Onun dışında eğlenmek için genellikle eski gruplardan bir şeyler açıyordum.
Tam yaşadığım olayla alakalı kalemle bir şeyler karalamaya başlayacağım sırada kapım açıldı. Annem odaya girmeden kapıdan uzanıyordu. İlk bana sonra masama bakınca fazla uzatmadan, "Konuşmamız lazım." dedi. Sesi beni sorguya çekecek gibiydi. Kesin gördükleriyle alakalıydı ama konuşmak istemiyordum. "Şu an konuşmayacağını biliyorum ama sormazsam da çatlayacağım. O yüzden sen resmini bitir sonra aşağıya gel, kahve içelim." diyerek havaya öpücük attı ve kapıyı kapatarak çıktı. Aklımı okuyabiliyordu ama neden istemediğim halde o çocukla alakalı şeyler sorduğunu anlayamıyordum. Umursamamaya çalışarak gözlerimi devirdim ve kaldığım yerden devam ettim.
...
İki saate yakın odamdan çıkmamıştım ama resmide tam bitirememiştim. Neden yaşadığım o saçma olayla alakalı resim çizmeye başladığımı bilmiyordum. Neden o anı çizmeye karar verdiğimi sorguladığım esnada annem içeri girdi. Merakla gözlerime bakıp, "Bakabilir miyim?" dediğinde kağıdı çoktan eline vermiştim. "Ha bir de aşağıya in istersen, kahvelerimiz hazır." diyerek saçlarımdan öptü. Bende gülümseyerek ayaklanıp bahçeye indim. Derin bir nefes aldım ve oturup kahvemden bir yudum aldım. Ardından çok sürmeden annem gelmişti. Gelir gelmez, "Neden lafımızı dinlemeyip bir resim okuluna girmek istemedin ki? Ve neden kabul etmediğini de bilmiyorum ama elin çok yetenekli." dediğinde ofladım. Sürekli babamla birlikte bu konu hakkında benimle konuşuyorlardı ama ben istemiyordum ve bunu anlamıyorlardı. İstediğim meslek ressamlık değildi. "Elim sandığınız kadar becerikli değil. Sadece karalama yapıyorum." dediğimde annem lafı daha da uzattı.
"Hayır, Amy. Küçükken de yaptığın resimlerle hepimizi hayran bırakırdın. Şimdiyse daha iyilerini yapıyorsun ve gösterdiğin herkes çok beğeniyor." dediğinde dayanamayaraktan gözlerimi devirdim. "Eğer olurda istersen hemen değişebiliriz okulunu." diye devam ettiğinde "Hayır, teşekkür ederim ama artık ne konuşmak istiyorsan konuşabilir miyiz? Deli gibi uykum geldi de." dedim uzatmamasını dileyerek. Gözlerini benden alarak kahvesinden bir yudum aldı ve derin bir nefes alarak, "Bu işin baban için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Bu yüzden hemen söyleyeceğim." dediğinde kesin canımın sıkılacağı bir şey olduğunu anladım. "Bir yıldan fazla orda kalmak zorunda kalabiliriz." diye hiç beklemeden söyledi.
Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Sadece donakalmıştım. Evet, Louis için kabul etmiştim ama bu kadar uzun süre olacağını düşünememiştim. Kararımın değişmemesi için bir şey demeyerek direkt yerimden kalktım ve odama ilerledim. Hızlıca masama yönelip kulaklığımı aldım. Dolabımdan da tayt ve spor için aldığım uzun kıyafetlerden birini giyerek evden çıktım. Yürüyüşe ihtiyacım vardı. Yoksa kafayı yiyecektim.
Harry
Babamla ne zaman evde baş başa kalsak ya sohbet etmeyi ya da bir şeyler yemeyi tercih ederdik. Yine öyle bir gün olunca babamla eve pizza söylemeye karar verdik. Pizzayla beraber sevdiğimiz maçı izleyerek yaklaşık on beş dakikada boş midelerimizi doyurmuştuk. Boş pizza kutularını çöpe atmak için dışarıya çıktım ve Amy'yi kulaklığıyla şarkı dinleyerek kapıdan dışarıya çıktığını görmüştüm. Bu kız şarkıyı ya mutluysa ya da bir şeye canı sıkıldıysa dinlerdi genellikle ve kapıdan çıkarkende yüzünü asık görmüştüm. Meraklanmıştım. Yanına gitmeye karar verdim. Bu yüzden hızlıca çöpü atarak eve girmeden pencereden babama bakmıştım ve maça odaklanmış, beni çoktan unutmuştu. Oyalanmadan ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve ses çıkarmamaya çalışarak Amy'ye doğru koştum.
