Acaba babamı, yanlış bir işinden dolayı Topal Hamdi mi öldürtmüştü? Yoksa düşmanlarımız mı ? Veya ikisi birlikte işbirliği yaparak mı?
Yapılan işkenceyi görününce, Topal Hamdi akla geliyordu. Çünkü düşmanlar birbirlerini öldürürler, ama işkence etmezlerdi. Babam ise sanki bir kurbanlık gibi doğranmıştı. Babamın kirli işler içinde bir menfaat veya namus işine bulaşması sonucu öldürüldüğü kanaati de ihmal dahilindeydi.
Yani artık bizim düşmanlarımız ikileşmişti. Bir taraftan Topal Hamdi, diğer tarafta da eski düşmanlarımız...
Dostumuz ise, hiç mi hiç yoktu. Benim tek tesellim ise, annemin dizine uzanmak, ağlamak ve gözyaşı dökmekti.
Ah o yokluk, ah o çaresizlik...
Ya Rabbi!... O günleri bir daha gösterme. Kimseye yaşatma.
Öyle bir çaresizlikti ki, anlatamam...
Babamın cenazesini kaldıramadık. İki gün evimizde kaldı. Daha sonra belediyenin adamları geldi. Onlar kaldırdılar. Rahmetli annem, parmağındaki yüzüğünü çıkardı, babamın cenaze masrafına harcadı.
Kiralık bir ev... Hasta bir anne... Onun dizlerinden ayrılmayan, onun gözyaşlarına baka baka tam bir ateş cenderesinde bulunan dört kardeştik... Elde avuçta ise, bir kuruş yok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emre
De TodoArkadaşlar bu kitabı Halit Ertuğrul yazmıştır. Ben çok beğendiğim için sizinde okumanızı istedim. O nedenle bu kitabı yazdım. Kitapta Emre'nin nefes kesen hayat hikayesini bitirdiğinizde içinize yeni bir umudun ve yeni bir aydınlığın doğduğunu görec...
